CARLD BILDT

AB Güven Bunalımında, 2 Yıl Büyük Sıkıntı Yaşayacaksınız
 
ARI Hareketi’nin düzenlediği “Türkiye’nin AB Perspektifi Kararıyor mu?” başlıklı yuvarlak masa toplantısında konuşan İsveç eski Başbakanı Carld BILDT, Dünya’daki ve Avrupa’daki bazı gelişmelerin Türkiye’nin AB perspektifi açısından endişe verici olduğunu söyledi. Bu gelişmeler ışığında Türkiye’nin Avrupa Birliği konusunda daha güçlü bir siyasi irade sergilemesi gerekiyor.
 
ARI Hareketi’nin düzenlediği ve İsveç eski Başbakanı Carld BILDT’in konuşmacı olarak katıldığı “Türkiye’nin AB Perspektifi Kararıyor mu?” başlıklı yuvarlak masa toplantısı 24 Mart günü İstanbul The Marmara Pera Oteli’ndeyapıldı.

Prof. İlter TURAN, İSO Meclis Başkanı Hüsamettin KAVI ile Meral TAME, Sami KOHEN, Cengiz ÇANDAR, Gila BENMAYOR, Osman ULAGAY, Leyla TAVŞANOĞLU gibi konunun uzmanı gazetecilerin katıldığı toplantıda Türkiye’nin AB konusunda geldiği durum ve gelecek senaryoları tartışıldı.

İsveç’in AB’ye tam üye olduğu 1994 ile, müzakere sürecindeki 3 yıllık dönemde Başbakanlık yapan BILDT, halen uluslararası diplomaside oldukça etkin bir isim. BM Genel Sekreteri`nin Özel Temsilciliği ile Balkanlar`da pek çok uluslararası görevde bulunmuş. AB’nin Balkanlar`la ilgili uluslararası komisyonunda görev yapan BILDT, Bulgaristan ve Romanya`nın AB ile müzakere sürecini en yakından izleyen kişi olarak biliniyor.

AB’nin şu anda kendi içinde güven bunalımı yaşadığını söyleyen BILDT, gelecek iki yılın Türkiye’nin AB üyeliği açısından sıkıntılı geçeceğini kaydetti. BILDT, Türkiye’nin Avrupa Birliği perspektifine ilişkin olumsuz gelişmeleri şu başlıklar altında ele aldı:

• Irak Savaşı, İran’ın nükleer silah edinmeye çalıştığına ilişkin iddialar artıyor. Ortadoğu Sorunu kemikleşiyor. Hamas’ın Filistin’de iktidara gelmesi gibi gelişmeler Avrupa’da güvenlik kaygılarını ön plana çıkartıyor. Karikatür krizinde de görüldüğü gibi İslam Dünyası’nı Batı Dünyası ile karşı karşıya getiren gelişmeler Avrupa’da radikal kesimi güçlendiriyor.
• AB’nin genişleme yorgunu olması ve AB toplumlarında Türkiye karşıtı görüşlerin yanı sıra genişleme karşıtı eğilimi artırıyor.
• Türkiye, ABD ile ilişkilerinde sorun yaşıyor.
• Yalnızca Türkiye’de değil AB’de de birçok ülke seçim ortamında bulunuyor.
• Türkiye’de AB’ye tam üyelik konusunda destek azalıyor. Bu yalnızca Türkiye’de değil, diğer ülkelerde de daha önce yaşandı. Müzakere süreçlerinde ‘destek eğrisi’ her zaman aşağı iner.

ARI Hareketi olarak BILDT’in tespitlerinin dikkat alınması gerektiğine inanıyor ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin şu önlemleri alması gerektiğini düşünüyoruz:

• Ali BABACAN Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Başmüzakerecilik arasında bir tercih yapmalıdır: Türkiye iddialı bir ekonomik istikrar programını sürdürüyor. Bu dönemde aynı kişinin ekonomiden sorumlu devlet bakanlığının yanı sıra başmüzakereciliği yürütmesi, müzakerelere yönelik siyasi iradeyi olumsuz etkiliyor.

• Avrupa Birliği Genel Sekreterliği (ABGS), özerkliği korunarak güçlendirilmelidir: Türkiye’nin müzakere sürecinde çok ihtiyaç duyduğu uzman kadrolardan oluşan Avrupa Birliği Genel Sekreterliği üzerindeki siyasi baskılar kurumun görevini etkin olarak yerine getirmesini engelliyor. Tersine ABGS’nin, kaynakları artırılarak güçlendirilmesi ve özerkliğinin korunması gerekiyor.

• Türkiye ‘Tarama Süreci’nde Avrupa Birliği`nin önünde gitmelidir: Tarama Süreci’nde yapılması gereken reformlar tespit edilirken önce AB’den talep gelmesini beklemek kısa vadede kazanım gibi görünse de uzun vadede sadece süreci uzatıyor. Türkiye’nin aksine AB’nin önünde gitmeye dayanan bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor.