|
|||||
|
|||||
Son dönemde yurtdışında finansal sistemdeki dalgalanmalar ve istikrarsızlık sürerken yurtiçinde finansal piyasalardaki istikrarlı süreç özellikle Türk Lirası ve hisse senedi yatırımcısının yüzünü güldürüyor.Mayıs ayındaki yazımızda Altın üzerinde durmuştuk ve hedef olarak 1350,00$/ons ile 1400,00$/ons seviyesini göstermiştik.Ayrıca bir önceki yazımızda da TRL’ sının değer kazanacağını öngörmüştük. Yurtdışındaki gelişmelere göz attığımızda ABD’den son dönemde gelen ekonomik datalar yaşanan krizin daha uzun sürede çözümlenebileceğini gösteriyor. Özellikle büyümedeki toparlanma yavaş sürerken istihdam artışında da sorunlar devam ediyor.Mevcut durum Obama yönetimini kaygılandırırken FED’in de elinde mevcut durumdan kurtulmak için yeterince alternatifinin olmaması durumu daha da sevimsizleştiriyor. Ekonomik canlanmayı sürdürebilir kılmak için FED gerekirse para musluklarını daha da açabileceğini beyan etti.Piyasa oyuncuları FED’in bu konuda eyleme Kasım ayında geçeceğini tahmin ederek Dolar satıp, önlerine gelen alternatif yatırım araçlarını alıyorlar. Başta Dolar değer kaybederken Euro değerleniyor ve en çok değerli metallere olan talep devam ederken,Altın ve Gümüş Dolar karşısında yeni rekorlar kırıyor. Altın sene başında en düşük 1044,24 $/ons seviyesini gördükten sonra devamlı yükseldi ve Ekim ayının başında 1364,63 $/ons seviyesine kadar yükselerek yeni rekorlar kırdı. Mayıs ayındaki yazımızda hedef olarak 1382,00 $/ons seviyesine kadar yükselişi öngörmüştük, siz bu yazımı okurken Altın belki bu hedefi test ediyor olacaktır.Diğer taraftan Gümüş de Altına göre daha hızlı bir yükseliş sergiledi. Yılın başında en düşük 14,6289$/ons seviyesini gören Gümüş, bu yazıyı kaleme aldığım gün Dolar karşısında 23,6167 $/ons ile yeni rekorlar kırmaya devam ediyordu.Özellikle Altın’ın bireysel yatırımcı açısından mücevher olarak alınması zorlaştığı için Gümüş karışımlı mücevher çeşitleri son dönemde tüketicilere sunulmaya başlandı. Bu durum bireysel anlamda Gümüş tüketiminin daha da artacağını gösteren somut bir gelişme olarak varlığını koruyacaktır. Yine daha önceki yazılarımızda Gümüş’ün Altın’a göre düşük kaldığını ve daha hızlı prim yapabileceğini yazmıştık. Nitekim son aylarda Gümüş’ün daha fazla değer kazandığını iki grafiği incelediğimizde görüyoruz. Yurtiçine döndüğümüzde Referandum sonrası Türk Lirası hızla değerlenme trendine girdi. Yurtiçinde ekonomik büyüme hızla toparlanırken istihdam artışı istenilen seviyede olmasa da geleceğe dair umutlar artmış durumda. Kredi derecelendirme kurumları her ne kadar ülke notumuzu istenilen seviyeye çıkartmasa da Türkiye piyasalarda düşük faizle rahatlıkla borçlanabiliyor. Diğer taraftan Avrupa’da bazı ülkelerde ciddi sıkıntılar sürmeye devam ederken Türkiye tebrikleri kabul eder durumda Avrupa Birliği’nin kapılarını zorluyor.Her ne kadar başta Fransa ve Almanya ortada kuyu var yandan geç desede bu sefer Türk halkı oynanan komediyi daha bilinçli seyrediyor ve Başbakan söylemleriyle bu konuda Türk Halkı’nın düşüncelerini net bir şekilde Avrupalı meslektaşlarına haykırıyor diyebiliriz.Ekonomik açıdan bakıldığında yaşanan sürecin tek olumsuz tarafı TRL’nin değerlenmesinin hızlanması cari açığın artmasını hızlandırıyor. İhracatçılar öfkelense de TCMB’nın aldığı tedbirler şimdilik Dolar yurtdışında hızla değer kaybederken yurtiçinde çare olmuyor.Bu noktada bizim önerimiz kur riskinden korunmak için Vadeli işlemler ve Opsiyon Borsa’sının daha fazla kullanılmasıdır. İhracatçılarımız uzun vadede vadeli kontratlar yaparak, kısa vadede FX piyasalarını kullanarak TRL’sının aşırı değerlenmesinden kaynaklanan zararlarını önleyebilirler. Aşağıda USDTRL’sının grafiğini incelerseniz 1.4000 seviyelerine gelen kurun önümüzdeki aylarda daha da düşebileceğini görürsünüz. 1.3672 seviyesi önümüzdeki aylarda test edilebilir. Türkiye ekonomisi önümüzdeki süreçte güçlenecekse ki herkes bu konuda hem fikir, Türk Lirası güçlenmeye devam edecektir. Bu durumda çözüm kura müdahale etmek veya kur sistemini değiştirmek yerine kur riskinden korunmak için piyasadaki araçları daha iyi anlayıp bu konuda adım atmak en doğru yöntem olacaktır. TCMB, IMKB, SPK ve VOB bu konuda kurumsal ve bireysel yatırımcıları daha çok bilinçlendirecek adımlar atmaya ve uygulamalar yapmaya devam etmelidirler. Kamuoyunda bu bilinçlenme sağlanırsa kur baskısını yaşayan bakanlar da daha rahat edeceklerdir. |
|||||