|
|||
|
|||
Siz uzun yıllar banka yöneticiliği yaptınız. Resimli kredi kartı,
ALO24 telefon bankacılığı, Fenerbahçe, Galatasaray. Beşiktaş ve Trabzonspor taraftar kartları, Migros kart gibi bir çok bankacılık uygulamasını Türkiye’de ilk başlatan kişisiniz. “Gençlere Mektup” isimli kitabı yazmak nereden aklınıza geldi?
Otuz yıllık iş hayatımda her zaman gençlerle birşeyleri paylaşmak için zaman ayırdım. Başka bankalarda genel müdürlük yapan arkadaşlarım eğlenmek için tenis oynamaya giderken, ben banka genel müdürü iken üniversitelere gidip ders vererek, konferans vererek zamanımı değerlendirdim. Gençlerle zenginliklerimi paylaşmak bana huzur veriyor. Yorulsam da yorgunluğumu hissetmiyorum. “Gençlere Mektup” isimli kitabıma gelince, bu kitabımı rahmetli Sakıp SABANCI’nın anısına ithaf ettim. Nedeni ise bu kitabımın doğuşu onun bana verdiği enerji ile oldu. Rahmetli beni TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantılarında her gördüğünde, yanıma gelir, koluma girer, “Bülent Bey, sen hep güzel şeyler bulup yapıyorsun. Bu sefer yeni ne güzellikler buldun?” diye sorardı. Her TÜSİAD toplantısına katıldığımda onun bana soracağı bu soruyu bildiğim için ona her seferinde yeni bir cevap hazırlardım. Benim yaptığım yeni şeyleri duydukça beni över, bana şevk verirdi. İşte bu yeni kitabımı ona olan bu sorumluluğumu yerine getirmek için gerçekleştirdim. Kitabınızın önsözünde “Son Mektup” başlıklı bir bölüm var. Orada rahmetli Sakıp SABANCI Amerika’da hastanedeyken kızınızın ona yolladığı vatan toprağından bahsetmişsiniz. Evet o olay beni çok duygulandırmıştı. Bir gece Bisse gömlek markasını yaratan İbrahim KEFELİ bey beni evden telefonla aradı. Sakıp SABANCI beyi hastanede ziyaret etmek için Amerika’ya gideceğini söyledi. Telefonu kapattığımda evimin sokak kapısı sesini duydum. Baktım kızım Nil elinde bir naylon torba, içinde de toprak var. “Baba ben gazetede okudum. Sakıp amca vatan toprağına hasretim demiş. İbrahim amcaya bu toprağı versen onu Sakıp amcaya götürebilir mi?” dediğinde çok duygulandım. O gece İbrahim beye gidip toprağı verdim. Sakıp bey toprağı hastane odasında almış. Çok duygulanmış, bana bir teşekkür mektubu yazdı. Ondan “Gençlere Mektup” kitabım için istediğim özel mektubu yazmak için “Zamana ihtiyacım var. Yazacağım” demişti. Ancak kısmet olmadı. Vefatında bu yaşadıklarımı anımsadım. Ona son defa güzel bir şey yaptığımı söylemek için kitabımı tamamlayıp, ona ithaf ettim. Kulağımda onun sesini duyar gibi oldum: “Bülent Bey, sen hep güzel şeyler bulup yapıyorsun. Bu sefer de güzel bir şey bulmuşsun” Kitabınızda “Başarısızlık Duası” adıyla bir duanız var. İnsan başarısız olmak için hiç dua eder mi? Haklısınız. İlk bakışta başarısız olmak için dua edilmez diyor insan. Ancak benim “Başarısızlık Duamı” okuyan herkes, “Bu dua edilir” diyor. Çünkü benim “Başarısızlık Duam” şöyle: Başarısızlık Duası: “Allahım, doğru yoldan ayrılırken, kul hakkı yemeye çalışırken, yalan dolanla iş yapmaya başlarken, canlılara ve çevreme zarar vermek için düzen kurarken, hak etmediğim lokmayı ağzıma atarken, ahlak dışı bir davranışa niyetlenirken, paylaşamayacağım bir zenginliği elde ederken, adaletsiz kararlar alırken, beni başarısız kıl, bu konularda bana başarı yüzü gösterme... “ Kitabınızda sizden başka 52 kişinin gençlere yazdıkları mektup var. Bu 52 kişiyi nasıl seçtiniz? Bu kitapta benim tecrübelerimden başka toplumda çeşitli konularda kendi sahalarında başarılı olmuş kişilerin de gençlerle tecrübelerini paylaşmalarını istedim. Ben 1984 yılından beri üniversitede ders verdiğimden bir elim gençlerin içinde. İş hayatında otuz yıldır tanıdığım değerli kişiler olduğundan bir elim de iş aleminin içinde. Bu nedenle iş hayatından tanıdığım başarılı insanlardan tecrübelerini ve zenginliklerini alıp onları gençlere aktarmak benim için zor olmadı. Kitabın sayfa kısıtlaması olduğu için sadece 52 kişinin tecrübelerine yer verebildik. “Başarının Sırrı”, “Kıssadan Hisse” ve “Zorlukları Yenmek” başlıkları altında tecrübelerini gençlere aktardılar. Hepsine tüm gençlerimiz adına teşekkür etmek istiyorum. İleride diğer değerli dostlarımın da zenginliklerini gençler ile paylaşabilecekleri çalışmalar yapmak için inşallah Tanrı bizlere güç verir. Kitapta yer alan 52 kişi içinden bizlere burada paylaşabileceğiniz bir tecrübe var mı? Her biri birbirinden güzel ve öğretici bir çok tecrübe var kitabın içinde. İçinden birini seçmek çok zor. Ancak, siz sorunca ilk aklıma gelen bir tecrübeyi aktarayım size. Koç Holding Şeref Başkanı Sayın Rahmi KOÇ“Gençlere Mektubunda” yazmış. Rahmi KOÇ şöyle demiş: İş adamları üçe ayrılır : 1- Sözü kafidir. 2- Sözünün yanında kendi imzası da lazımdır. 3- Sözünün yanında, kendi imzası ve bir de kefil gereklidir. Siz birinci seçenekteki gibi olmaya çalışın. HAYATTA BAŞINIZ DİK ALNINIZ AÇIK OLSUN… |
|||