|
|||||
|
|||||
Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan beklenen kabine değişikliğini nihayet açıkladı. Kamuoyunda geniş çaplı değişiklik olarak kabul edilse de, Başbakanın gönlündeki ve beynindeki bakanlar kurulunu gerçekleştirdiğine maalesef inanamıyorum. Tayyip Bey’in düşündüğü kriterleri yüzde 100 uygulayamamasının bence iki sebebi vardı... Birincisi Sayın Cumhurbaşkanının bazı özel tercihleri, ikincisi ise parti içi ve bölgesel zorunluluklardı. Partinin vazgeçilmez lideri olsan da, kendi kadronu kendin oluşturmak istesen de ne yazık ki bazen ideallerini başbakan olsan bile gerçekleştiremezsin. Tayyip Bey gerçek kadrosunu yazıp bir zarfa koysa ve on sene sonra kasasından çıkartsa, bugünkü kadronun en az beş isminin farklı olacağını tahmin ediyorum. Bu tip sonuçlar yalnız Tayyip Bey için geçerli değildir. Daha önceki sayın başbakanlar da benzer sıkıntıları yaşamışlardır. Hatta o günlerde ‘Ankara kulislerinde hazırlanan listeler yolda değiştirildi’ diye dedikodular dolaşırdı... Çoğu iş yorgunluğuna düşen birçok bakanımızın yerine, yeni kurulan kabinedeki kan değişimi hükümetin meseleleri ele alışında umuyorum ki canlılık getirecektir. Önümüzdeki dönemde tabii ki bütün bakanlıkların yükleri daha da çoğalacaktır. Kamuoyunun beklentileri de düne göre çoğalmıştır. Küresel ekonomik krizin, finans problemlerinin çözümlenmesi için yeni bir programla nihai ve kısa vadeli çözüm beklenmektedir. Reel sektörün henüz ifade bile edilemeyen sorunlarının masaya yatırılması, çalıştırılamayan makine parklarının yeniden devreye alınması, her gün büyüyen işsizlik sorununun önce durdurulması, sonra da müteşebbis heyecanının artırılmasıyla yeni istihdam alanlarının açılması, Güney ve Doğu Anadolu ile İç Anadolu`da yatırımları artıracak tedbirlerin ve teşviklerin süratle uygulanması, yalnız kağıt üstü destekler yerine müteşebbisi heyecanlandıracak kalıcı ve uzun vadeli, zihinleri yerinden oynatacak teşviklerin verilmesi gereklidir. Emekçilerin, aynı şekilde heyecanını ve arzusunu artıracak, işçi-işvereni ve devleti hayati işbirliğinde buluşturacak cesur programlar Tayyip Bey`in bu yeni hükümetinden beklenmektedir. Bu soluklanma döneminde Maliye Bakanlığı, piyasalara biraz nefes aldırabilecek toleranslı uygulamaları bir-iki sene sürdürmelidir. İhracatın tekrar rayına oturması için daha farklı pazarlarda ve komşu ülkelerde yeni politikalar uygulanmalı, şova ve gösterişe bağIı sözler yerine sektörel programlarla yeni hedefler tespit edilmelidir. Sayın Başbakan`ın önümüzdeki dönemdeki önemli sorunlarından biri de, Dışişleri Bakanlığıdır. Tayyip Bey`in inandığı bir kişinin bu makamda olması belki işleri biraz daha yoluna koyacaktır. Ama; Kıbrıs, Afganistan, Kafkaslar, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, İran gibi birçok cephedeki problemlerin çözülmesi de, Türkiye`nin önünü açacaktır. Avrupa Birliği`ne, Amerika`ya ve diğer bölgelere, Rusya`ya daha çok zaman ayrılıp dostça işbirliklerinde bulunabilmesi için Sayın Başbakanın daha zinde ve güçlü olması şarttır. Hukukun üstünlüğünün sağlanması, insan haklarının gelişmesi, ekonomi, dış ticaret ve dış işleri sorunlarının çözümleniyor olması, umuyorum ki Sayın Başbakana da soluk aldıracaktır ve meselelere daha sabırla yaklaşmasını sağlayacaktır. Yeni hükümetin ülkemize hayırlı olmasını dilerim. |
|||||