PERSPEKTİF Ali MİDİLLİLİ
TEDMER br> (Türkiye Etik Değerler Merkezi) Başkanı
Teknoloji, İletişim ve Etik
 
Herkesin kimliğini gizleyebildiği genel İnternet ortamında geleneksel kanun ihlallerini araştırılması yasalarımız ve prosedürlerin ve kurumsal yapılarımızın çoğu zaman gerisinde kalmıştır. Önemli güvenlik ihlallerini anlamlı bir şekilde halletmek konusundaki toplumsal beklentimiz bu konuda radikal bir değişimin gerçekleşmesi yönündedir. Tabi, değişimle birlikte bir takım yeni riskler de doğmaktadır. Birey olarak her şeyin bir arada gerçekleşmesini istemekle beraber; özel hayatın mahremiyeti, serbest piyasalar, kamu emniyeti ve ulusal güvenlik gibi karmaşık ve önemli amaçları da göz ardı edemeyiz. Internet çağının ne kadar karmaşık olduğunu göstermek istercesine, bu amaçlar hem birbiriyle uyumludur, hem de birbiriyle çelişmektedir. Örneğin, şifreleme herhangi bir zamanda özel hayatın mahremiyetini koruyabilir; bununla birlikte, ticareti destekleyip suçları engelleyebilir; ama buna ilaveten, dolandırıcılık yapmak için başkalarının finansal bilgilerini bilgisayarına indirerek başkalarının özel hayatını suistimal eden bir suçlunun takibattan kurtulmasını da mümkün kılabilir.

Bu ikilemle karşılaşılmasından dolayı, birbiriyle çelişen amaçlarımızı, veri açısından zengin, kimi zaman da anonim bir ortamda nasıl dengeleyeceğimiz hususunu metodolojik olarak tekrar düşünmemiz gerekmektedir. Hukuki, ekonomik, sosyal ve etik sistemlerimizi tekrar ele alarak, verileri nasıl koruyacağımızı, ekonomik büyümeyi nasıl hızlandıracağımızı, kanunların etkin bir şekilde uygulanmasını nasıl sağlayacağımızı ve karar vermemize yardımcı olacak önemli olguların bulunmadığı durumlarda, bir saldırıya nasıl yanıt vermemiz gerektiğini tekrar düşünmeliyiz.

Belki de en zoru, piyasaların bu yaptırımları bize dikte etmesine izin vermeyip bu dengeyi sağlama hakkımızı tekrar kazanmaktır. Bu, basit ve makul bir yaklaşım gibi görünebilir fakat uygulamada böyle olmamaktadır. A.B.D. de ticari web sitesi yayıncılarının, 18 yaşından küçüklerin kendi sitelerindeki zararlı materyallere erişmesine izin vermeyi yasaklayan kanunu iptal eden yakın tarihli bir kararda, ticari mahkeme şunları ifade etmiştir: “Şu anda mevcut teknolojik sınırlamalar nedeniyle web’deki zararlı materyallerin yapısal olarak kısıtlanabileceği başka bir yol olmadığını kabul etmeye zorlanıyoruz.” Bir başka deyişle, mahkemenin savına göre, teknoloji çocukları korumak için bir yol sunmadığına göre, çocuklar korunamamaktadır. Her ne kadar teknolojik bir sonuç olarak ifade edilse de, teknoloji uzmanları aslında piyasanın taleplerine uygun ürünler üretmektedir. Her ne kadar serbest pazar prensiplerine güvensekte, toplum olarak da temel değerlerimizin ve etik yaptırımlarımızın nasıl uygulanacağına karar vermeliyiz.

Teknolojiye dayalı iletişim kanallarının günümüzdeki toplumsal önemini göz önüne alan TEDMER, 12 Nisan Perşembe günü Boğaziçi Üniversitesi’nde bir “Etik Zirve” düzenlemektedir. Kurumların, medyanın, telekom firmalarının ve internet servis sağlayacılarının 3 farklı panelde teknolojinin etik boyutunu irdeleyecekleri ve kamuoyu ile olan iletişimin getirdiği önemli sorumluluğu tartışacakları bu Zirve’de sizleri de aramızda görmekten mutlu olacağız. Bu sayfayı okuyan tüm okurları TEDMER’in davetlisi olarak 12 Nisan 2007 deki Zirve’ye beklemekteyiz.

Saygılarımla.