PERİSKOP Mehmet Uğur CİVELEK
Ekonomist
Ekonomik Sorunlar ve Siyasi İstikrarsızlık
 
Euro Bölgesi’ne ilişkin gelişmeler küresel düzeyde belirsizlik ve kırılganlığı arttırmaya devam ediyor. Finansal sermaye ile geniş seçmen kitlesi arasındaki çıkar çatışması büyüdükçe siyasi istikrarsızlık artıyor. Halkların öfkesi büyüdükçe, diğer taraf lehine devşirilmiş statükoyu korumak imkansızlaşıyor. Görece güçlü gibi gözüken kesimlerin pazarlık gücü azalırken aksi durumdakilerin gündemde daha belirleyici olması riskten kaçınma eğilimini güçlendiriyor. Mayıs ayı içinde üç Euro üyesinde yaşanan seçimlerin, statükoyu koruma yanlısı merkez siyasilerin kaybıyla sonlanması herşeyin değişmek zorunda kalacağı yönündeki radikal değişim yönündeki beklentileri ön plana çıkarıyor. Durum böyle olunca krize karşı geliştirilen tüm önlemler zinciri çökmeye mahkum hale geliyor. Yunanistan ve Almanya ise bu sürecin başrol oyuncuları olarak ön plana çıkıyor...
Son seçim sonuçları, Avrupa Kurtarma Fonu, Avrupa İstikrar Mekanizması – ortak mali politika gibi son üç yılda inşa edilen koruma kalkanlarını işlevsiz hale getirdi. Finansal sermayenin sorunlu ekonomiler için kemer sıkma olarak nitelenen çok sıkı maliye politikasında ısrar eden seçmenlerin net bir şekilde buna karşı tavır alması durumu idare ederek günü kurtarma şansını önemli ölçüde azalttı. Almanya Yunan halkını tehdit ediyor; kredi musluklarını kapatmak, Euro Bölgesi dışına atmak gibi alternatifler üzerinde çalışarak 17 Haziran’da yenilenen genel seçimler öncesinde gözdağı vermeye çalıştı. Oy oranını arttıran radikal partiler ise bu blöfü görüyor, Euro’dan ve AB üyeliğinden çıkmak istemediklerini, kemer sıkmaya karşı olduklarını, krediler kesilirse borçlarını ödeyemeyerek moratoryuma gidebileceklerini dile getiriyor. Başta Euro Bölgesi’nin sorunlu üyeleri ve finansal sermaye olmak üzere bu çekişme küresel düzeyde ilgi odağı oluyor. Almanya Yunanistan başta olmak üzere sorunlu üyelerle yaşadığı anlaşmazlığı kazanmak zorunda; aksi takdirde kaybedecek çok şeyi var... Yunanlılar kaybedecek çok fazla birşey kalmadığını düşünerek rest çekiyor, bir anlamda Spartaküs’ü oynuyor... Aslında kazananın olmayacağı bir çekişme yaşanıyor; bugüne kadar ihmal edildiği için iyice ağırlaşmış olan sorunlar herkesi üzecek gibi görünüyor.
Almanya’nın ısrar ettiği koşulların çözümü getirmeyeceği net bir şekilde görünüyor: Avrupa Merkez Bankası aşırı gevşek para politikası uygulayacak, fakat sorunlu üyeler bütçe açığı ve borç yükünün azalmasını sağlayacak sertlikte maliye politikası uygulayacak, kemer sıkacak. Olumsuz küresel koşullar nedeniyle bu reçete çalışmıyor, kemer sıkarak bütçe açığı ve borç yükünün artması önlenemiyor, tam aksine ekonomi hiç nefes alamaz hale geliyor. Bu zorlamaya muhatap olan sorunlu üyeler ise büyüme istihdam yanlısı yeni bir yaklaşım talep ediyor. Pazar politikası gevşek olacak, borçlar düzenli olarak yapılandırılacak, ekonomi büyüdükçe bütçe ve borç yükündeki olumsuzlukların olumluya dönüşmesi beklenecek... Bu yaklaşımda da Almanlar itiraz ediyor ekonomik büyümeye değil enflasyon artışına yol açacağından durumun daha kötüye gitmesinden endişe ediyor, tavizden kaçınıyorlar...
Çekişme içindeki kesimleri ayrı ayrı dinlediğinizde her iki tarafın da haklı olduğunu, fakat mevcut koşullar çözümsüz olduğu için bu işin karakolda bitmek zorunda kalabileceğini görebiliyorsunuz. Ortada giderek ciddileşen bir siyasi istikrarsızlık var ve finansal sermaye ile seçmen kitleleri arasındaki çıkar çatışması giderek büyüyor. Seçmen oyuna ağırlığını koydukça alacaklıların pazarlık gücü azalırken diğerlerinin direnci artıyor. Bu çekişmenin adı giderek büyüyen sistemik risktir. Her iki tarafın da taviz vermekten kaçınması ihtimalinde sistemik çöküş ihtimali artmaktadır. Uzlaşı olabilmesi durumunda da sorunların ağırlaşmasının önlenmesi pek olası görünmemektedir. Bu tablo riskten kaçınma dalgalarının daha güçlenebileceği, fiyat oynaklıklarının yıkıcı düzeylere ulaşabileceği, borç-alacak zincirinde ciddi kırılmalar yaşanabileceği gibi tehlikeleri bünyesinde barındırmaktadır.
Bu devirde kısa vadeli düşünmek ve kolay para kazanmak peşinde koşmanın bedeli her zamankinden daha ağır olabilir!..