| ÖZLEM İMECE |
|
MasterCard Olarak Sloganımız “Ticaretin Kalbi Olmak” |
Ankara doğumluyum. Ankara Koleji’nden mezun olduktan sonra Ortadoğu İşletme Fakültesi’ni bitirdim. Bankacılığa başladım. Ama o arada finans sektörünü terk etmeden Ankara Sheraton Oteli’nde Kredi Müdürlüğü yaptım. Daha sonra İstanbul’a gelerek Bankalararası Kart Merkezi’nde Pazarlamadan Sorumlu Müdürlük yaptım. 1997 yılında MasterCard Avrupa’da Europay diye bir organizasyondu. Bu takıma katıldım. 1999 yılından beri de burada genel müdürlük görevini devam ettiriyorum.
Bu ofis, Türkiye’de dahil olmak üzere 11 ülkeye bakıyor. 2002 yılında MasterCard ile Europay birleşmesiyle MasterCard Europe ve daha sonra da yeni kurumsal ismiyle MasterCard Worldwide’ın bir parçası olduk. Sorumluluk alanımız; Türkiye, İsrail, Malta, Kıbrıs, Gürcistan ve Orta Asya Cumhuriyetleri, Azerbaycan, Kırgızistan, Kazakistan, Türkmenistan, Tacikistan, Özbekistan. Türkiye kartlı ödeme sisteminin lokomotifi ama Türki cumhuriyetler daha yeni yeni sistemi oluşturmakta ve gelişmeleri takip ediyorlar. Dolayısıyla tam bir denge içersinde yeni ürünleri sunmak, farklı alt yapıların oluşmasını sağlamak lazım. Bazı ülkelerde sıfırdan başlıyoruz. Çok kalabalık bir organizasyon değiliz ama Türkiye ofisi olarak bu ülkelere değişik kollardan hizmet veriyoruz. Avrupa’daki genel merkezimiz Brüksel’deki arkadaşlar da bize destek veriyorlar. Ofis olarak genç bir yapımız var, bu bize dinamik ve hızlı hareket imkanı sağlıyor. Bölge büyük olduğu için seyahat gerektiriyor, günlük bilgilerin takip edilmesi ve oralara taşınması gerekiyor. Bunların hepsini belli bir denge içersinde yapmaya çalışıyoruz.
Hedefleriniz arasında neler var? Ofisi genişletmeyi düşünüyor musunuz?
Bunu zaman gösterecek. Ofis olarak bölgesel kişilerle de çalışıyoruz. Şimdilerde ekonomisi hızla gelişmeye başlayan Kazakistan’a biraz daha ağırlık vermek istiyoruz. Yabancı bankalar da ilgilerini Kazakistan’a yönelttiler. Küçük ülkelerdeki arkadaşlar da gerek Türkiye’de gerek ülkelerinde bu takıma katılmaya başladılar. Ülkesel olarak büyümek tabii ki güzel ama bizim amacımız burada sağlıklı büyümenin sağlanması, o sağlandıktan sonra diğer pazarlara otomatik olarak giriliyor. MasterCard olarak sloganımız “Ticaretin kalbi olmak.” Ana hedeflerimizden birisi bu. Türkiye geneline baktığımız zaman hem tecrübe hem de altyapı nedeniyle şanslı insanlarız. Bankacılık, özellikle kartlı sistemler çok yeni. Amerika’da ve İngiltere’de liderlik yapabilecek ülkeleri takip edip Türkiye’ye özel ürünlerin çıkarılmasına çalışılıyor. Türkiye’de MasterCard kullanımında Türk bankaları birçok ilke imza attılar. Sanal kart, World Signia, Paypass, birden çok markalı kartlar, taksitli kartlar gibi ürünleri Türkiye’de Avrupa’nın ilki olarak çıkarttık.Pazarın nabzını iyi ölçerek, gelişmeleri değerlendirerek hemen adaptasyonu sağlayarak bunu başardık. Geçen sene Garanti Bankası ile gerçekleştirdiğimiz Bonus MasterCard Trink adında Paypass kartı bunlardan bir tanesi... Daha sonra İspanya, Fransa, İsviçre Türkiye’yi takip etti. Şimdi yeniliklere saat şeklindeki kart ile devam ediyoruz. Eskiden biz kendimize kartlı ödeme sistemi diyorduk, sonra gördük ki kart olması gerekmiyor. Kartın üstündeki 16 haneli numaraya biz kartın DNA’sı diyoruz. DNA sizde olduğu sürece her ortamda işlem yapılabilir. Bu bir mobil ticaret de, internetten yaptığınız ticaret de olabilir. Bir yandan da her alanda olduğu gibi kartlarda da trend ve farklı dizaynlar var. Kim ne istiyorsa ona özel çözümlerin sunulacağı platformlar gerçekleşti. Hem düşük montanlı işlemlerin yapılabileceği bir ortam, hem yeni teknolojinin sahip olduğu bir ortam hem de bizleri daha evvel kartların kullanılmadığı yerlere taşıyabilecek bir ortam. Bu alanın bizlere yardımcı olacağı en önemli yer ulaşım sektörü; toplu taşımacılık. Artık nakitle yapabileceğimiz tüm işlemleri bir ödeme sisteminin içersine sokmaya çalışıyoruz. Kişilere rahatlık olarak yansımasının yanısıra öbür taraftan da kaydi ekonominin yaratılması, vergi toplanması ve herkese eşit şartların sağlanması önemli. Böylece tasarruf edilen paranın da etkin bir şekilde kullanılması hedefimiz. Umarım bu hedeflere ulaşabiliriz. Senede iki kez yaptığımız MasterIndex araştırması var. Bunun sonuçlarını basınla ve bankalarımızla paylaşıyoruz. Daha fazla ne yapabiliriz, ne hizmetler getirebiliriz detaylı olarak araştırıyoruz. Bankalarımızla Premium Partnership diye bir program oluşturduk. İlk başta kendi sponsorluklarımızı kullandık. MasterCard birçok spor olayına ana sponsor oldu. Sponsor olduğumuz organizasyonlar; Şampiyonlar Ligi, Avrupa Kupası, Dünya Kupası, vb... Golf Türkiye’de yeni yeni ilgi görmeye başladı. İlk kampanyamızı Şampiyonlar Ligi Finali ile, ikinci kampanyamızı Senior British Open golf turnuvası finali ileyaptık. Bunun yanısıra değişik talepler ve destinasyonlar bizim ilgimizi çekiyordu. VIP Turizm, Ceylan PİRİNÇCİOĞLU ile bir görüşmemiz oldu ve VIP Luxury adı altında organizasyonları olduğunu öğrendik. Aynı kitlelere hitap ediyoruz ve bizim burada yapmak istediğimiz “Paha biçilmez anlar yaşatmak.” Ceylan Bey’in de böyle bir fikri vardı; Dolayısıyla insanlar bir tura gittiklerinde normalde gezemeyecekleri bir yeri onlara sunarak, “paha biçilmez bir an yaşatalım” dedik. Bu doğrultuda “Unique Travel Experience” ortaya çıktı. Bu her iki kurumunda heyecan duyduğu bir proje oldu. Duyulur duyulmaz da bankalarımızdan talepler gelmeye başladı. MasterCard sahipleri değişik programlara, değişik anlara ve anılara MasterCard sayesinde ulaşsınlar istedik.
MasterCard’ın ana özelliklerinden biri her yerde çok hızlı bir şekilde işlem yapabilmesi. Geçen sene finans sektöründeki en büyük halka arz olayını gerçekleştirdik. %49’umuz NY Stock Exchange’de işlem görüyor. Tabi bu stok fiyatlarının performansına da yansıdı. 39 USD halka arz edip, şu anda 167 USD olması yatırımcıların da dikkatini çekti. Ortam daha da globalleşiyor. Amacımız insanların ödeme sisteminde rahatlığını sağlamak. Türkiye’de kartlı ödeme sisteminde çok ileriyiz ama geri olduğumuz noktalar da söz konusu. İleriyiz çünkü, Avrupa’nın ve dünyanın ilki olan bir çok ürünü Türkiye’de yapıyoruz. Heyecanımız birçok ürünü yaratmamızdan kaynaklanıyor. Bir-iki alanda kartlı ödeme sistemi çok gelişemedi. Bunlardan bir tanesi banka kartı. Süpermarketlerin önünde bir sürü ATM var, oradan nakit çekip içeri girip harcama yapılıyor, ancak nakit herkes için maliyet demek. İkinci bir alanda ticari kartlar. KOBİ Bankacılığı, bankaların yeni yeni yatırım yaptığı alanlar. Kartlı ödeme sistemlerinde bu segmente yönelik işler yapıyor hale geleceğiz. Her segmentte doğru ürünün yapılması pazarlama ile oluyor. Hem ürün tasarlanması, hem de teknolojinin yaratılması gerekiyor. İşadamının ihtiyacı farklı oluyor, yurtdışına gittiği zaman assistance ve sigorta önem kazanıyor. İşle ilgili hizmetler önem kazanıyor. Bizim KDV iade hizmetimiz var. İş kadını olarak seyahate gittiğiniz zaman otelde kalıyor, yemek yiyor, fuara katılıyorsunuz. Buralarda oluşmuş, faturalandırılan bir KDV var ama bunun iade talebini yapamıyorsunuz. Yeni lansmanını yaptığımız bir ürünle ticari kartlara bu hizmeti veriyoruz. Böylece şirketlerin KDV’lerini artık o ülkelerden iade edilmesini sağlıyoruz. Çok geliştiremediğimiz alanlarda da bu hizmeti sunacağız.