BAŞKANDAN Lütfü KÜÇÜK
Türkiye Genç İşadamları Derneği Başkanı
Küresel finans krizinin Türkiye için çözümü komşu ülkeler mi?
 
Değerli Elegans Okurları,

11 Eylül dünya siyasetinin yeniden yapılanmasına yol açmış olan önemli bir terör saldırısının yıldönümü olarak hatırladığımız bir tarihti. Ancak, gelecek yıllarda 11 Eylül’ü, sadece terörü hatırlamak için değil, dünya finans sistemini derinden etkileyen bir krizin, üstelik de hala sonuçlarının nereye ulaşacağını bilemediğimiz bir finansal krizin kilometre taşı olarak hatırlayacağız. ABD’nin 4’üncü büyük yatırım bankası Lehman Brothers’ın iflas kararı ile başlayan süreç, şu an için dünyanın önde gelen merkez bankalarının 247 milyar dolarlık desteği ve Bush Yönetimi’nin kararıyla ABD Hazinesi ve ABD Merkez Bankası’nın Fannie Mae ve Freddie Mac mortgage şirketleri ile ABD’nin önde gelen sigorta şirketlerinden American International Group’un (AIG) kurtarılmasıyla sakinleştirildi.

Ayrıca, Rus Hükümeti de 7,2 milyar dolarlık bir operasyonla, Moskova Borsası’ndaki değer kaybını telafi etme kararı aldı. Ancak, tüm bu atılan adımlara rağmen, kimse finansal krizin bittiğini söyleyemiyor.

Bizler, TÜGİAD üyeleri olarak, 2007 yılının ikinci yarısından bu yana, giderek derinleşen bir finansal krizin ortasında, ciddi bir ekonomik daralmanın yaşandığı, hatta derin resesyonun sinyallerinin görülmeye başlandığı bir ortamdayız. AB ve ABD ülkelerinde oluşacak pazar daralmalarını zamanında önce fark ederek dikkatleri ülkemizin komşularına ve Afrika ülkelerine çekmeye devam ediyoruz.

Resesyon sinyallerinin bu kadar kuvvetlendiği geleneksel ihraç pazarlarımızın dışında, farklı pazarlara yönelmek reel sektörün desteklenmesi ve ihracatın arttırılması açısından bir mecburiyettir.Şüphesiz, ihracata dayalı büyümeyi hedefleyen ülkemizin, komşu ülkelerle ticaretini arttıramadan sürdürülebilir büyümeyi ve kalıcı başarıyı sağlaması mümkün olamaz.

Türkiye’de, son haftalarda üç çok önemli ülke etrafında yoğunlaşan tartışmalı bir süreç ve buna bağlı gelişmeler yaşandı. Hem ticari ve hem de dış siyasetaçısından, Türkiye’nin mercek altına alması gereken üç önemli komşu ve hedef ülke; Rusya-Ermenistan ve İran.

Rusya, Dünya Ticaret Örgütüne (DTÖ) katılmak için 1993 yılında başvurmuş olup, bu çerçevede müzakerelerini sürdürürken, bir yandan da DTÖ üyesi ülkelerle ikili (bilateral) ticaret anlaşmaları yapmak üzere müzakereleri sürdürmektedir. Bu ülkeler ABD, Japonya, İsviçre, Çin, Kanada, Avustralya ile Avrupa Birliği’dir.

Yapılan müzakerelerin amacı ikili ticaret anlaşmaları oluşturulmasıdır. Bu ikili anlaşmaların tamamlanması ve onaylanmasının ardından, Rusya’nın DTÖ üyeliğini ikili anlaşmalara taraf olan ülkeler onaylayacaktır.

Rusya ile Avrupa Birliği arasında da ikili ticaret müzakereleri sürdürülmektedir. Müzakerelerin çerçevesini Rusya ile AB arasında ilki 1994 yılında imzalanmış olan ortaklık ve işbirliği anlaşması oluşturmaktadır. İkili ticaret anlaşması müzakerelerinin 2008 sonunda sona erdirilerek imzalanması ve Rusya’nın 2009 yılı başında Dünya Ticaret Örgütü’ne tam üye olması beklenmektedir.

AB ile Rusya arasında ikili ticaret anlaşması yapılması halinde (ki bu anlaşma serbest ticaret alanı oluşması demektir), Türkiye Rusya’dan ithalatında aynı rejime uymak zorunda kalacaktır. Ancak ihracatı için Türkiye ile Rusya arasında da ayrı bir serbest ticaret anlaşması yapılması gerekecektir. Rusya ile ticaret yapmanın koşullarının değişeceği bu dönemde, geçiş sürecinin kısa olması ve Türkiye’nin bu süreçte herhangi bir kayba uğramaması konusunda çok dikkatli olmak gerekiyor.

Türkiye’nin, Turizm gelirleri de dikkate alınarak Rusya ile ticari konularda çok önemli adımlar atması ve dış ticari menfaatlerimizin dikkatle gözetilmesi şarttır.

Ermenistan ile mevcut ilişkilerin iyileştirilmesi ve yeni bir diyalog sürecinin başlatılması için Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah GÜL’ün yaptığı ziyaret tarihi bir öneme sahiptir. Bu ziyaretinin Türk-Ermeni İlişkilerinde, “tarihi tarihçilere bırakmak suretiyle” somut kazanımlar elde edilmesini arzu ediyoruz. Dış işleri Bakanı Sayın Babacan’ın da belirttiği gibi, gümrük kapılarımızın kapalı olmasına rağmen 500 Milyon ABD Doları ihracat yapmakta olduğumuz bir komşu ülkedir. Sınırımızın açılması, özellikle sınır ticaretinin artmasıyla, hem bölge halkının hem de ülkelerin kalkınmasına, diyalog ve yeni dostlukların oluşmasınasonsuz katkılar sağlayacaktır.

Olumlu adımlar atan Türkiye’nin aynı karşılığı Ermenistan’dan da hararetle talep etmesi gerekliliğini altını çizerek ifade etmekte fayda var.

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki siyasi sorunların çözümünde de Türkiye en önemli rolü üstlenecek statüde görünüyor.

Ermenistan, Rusya Federasyonu’na, Türkî Cumhuriyetlere ve hatta İran’a karayoluyla ulaşım açısından çok önemli bir konuma sahiptir. İhracatçı firmalar ve Türk nakliye firmaları için önemli bir geçiş güzergâhı ve hedef ihraç ülkeleri konumundadır.

İran ile Türkiye arasında da son dönemde çok önemli karşılıklı ziyaretler gerçekleştirildiğine tanık olduk. TÜGİAD’ı temsilen katıldığımız İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad’ın Türkiye ziyareti ve gerçekleştirilen Türk-İran Forumu’nun ticari ve siyasi ilişkilerimize son derece önemli bir ivme kazandıracağı kanaatindeyiz.

Genel oturumda işadamlarımızın yaşadıkları sorunlara tek tek ve yapıcı cevaplar veren konuk Cumhurbaşkanı, olumlu yaklaşımları ile ihracatçılarımıza güven verdi.

Rusya, İran ve Ermenistan, enerji kaynakları, enerjinin yeni pazarlara transferi, transit ticaret, kimya, inşaat, turizm, tüketim malları ve ortak yatırımlar gibi birçok konuda bölgede büyük potansiyele sahiptir. Gelişmekte olan bu ülkelerin dinamizmini dikkate alarak, halkların refah düzeyinin arttırılması için Hükümetimizin “sonuca odaklı” ve “iyi kurgulanmış” projeler ortaya koymasını ve iş dünyasının bu çerçevede inisiyatif üstlenmesini diliyoruz.

Sonuç olarak; bu üç önemli komşu ülke, spesifik sektör odaklı hazırlanan dış ticaret aksiyon planları hazırlanmak suretiyle, hedefler mercek altına yatırılmalı ve uluslararası ticari anlaşmalar kapsamında kusursuz ajanda ile aksiyon alınmalıdır.

TÜGİAD olarak bizler de komşu ülkeler ve Afrika konusunda ilgili platformlarda ve her fırsatta aksiyon önerilerimizi dile getirmeye, duyurmaya devam edeceğiz.

  Europe without visa
  YES! Iran + Egypt
  May neighbor countries provide a solution for Turkey against the global crisis?
  Growth