|
|||||
|
|||||
Mali Kriz Soruşturma Komisyonu Nisan başında Capitol Hill’de toplandığında, komisyon üyeleri ABD Merkez Bankasının (FED) eski Başkanı Alan Greenspan’ın ciddi bir ifadeyle FED`in kendi dönemindeki parasal politikasının ABD`deki emlak balonuna katkısının olmadığı iddia ettiği gösterisine katlanmak zorunda kaldılar. Dr. Greenspan`a göre, mali krizin nedeni başka bir yerdeydi, esas itibarıyla deniz aşırıydı. "Yabancıları suçlama” numarası her zaman popülerdir. Dr. Greenspan’e göre, temel suçlulardan biri uluslararası tasarruf bolluğuydu. Bu hipoteze göre, uluslararası tasarruf oranı yatırım oranın aşmıştı. Bunun sonucunda, piyasalar uzun vadeli (hem gerçek hem nominal) faiz oranlarını aşağı çekmişti. Gece gündüzü takip ettiğine göre, Greenspan şu sonucu çıkarmaktadır: “Uzun vadeli global gerçek faiz oranlarının düşüşüyle birlikte hisse senedi ve emlak sermayeleştirme oranları kaçınılmaz bir şekilde daha düşük oluştu. Bu nedenle varlık fiyatları, özellikle de konut fiyatları dramatik bir şekilde arttı belirlendi.” Ancak bu global tasarruf bolluğu hikayesinde küçük bir sorun vardır; bu hikaye olgular tarafından desteklenmemektedir. Ekteki global tasarruf diyagramının gösterdiği gibi, global tasarruflar ve yatırım arasında 1990’ların başından beri kaba bir denge vardır. Bu tatsız gerçek FED için bir sorun yaratıyor olmalıdır, çünkü hem Dr. Greenspan ve şimdiki başkan Ben S. Bernanke insanları bu global tasarruf bolluğu hikayesiyle defalarca aldatmıştır. FED’in Greenspan ve Bernanke beyefendilerin iddia ettiği kadar masum olup olmadığını görmek için Greenspan-Bernanke yıllarına bir göz atalım. Bir balon nedir?Birçok türü vardır. Bir tanesi FED’in gevşekliği, çok hızlı büyümeye neden olacak şekilde birikmiş talep yarattığında oluşur. Özel olarak, bir talep balonu ABD’li alıcılara nominal nihai satışların (GSMH - ihracat + ithalat - envanter değişiklikleri) nominal büyüme eğilimi oranını - "ılımlı" bir enflasyonla uyumlu bir eğilim oranı – önemli miktarda aştığında ortaya çıkar. Dr. Greenspan’in 18 yıllık FED Başkanlığı boyunca, nominal nihai satışlar yılda 5 5.4 artış gösterdi. Bunun bileşenleri, % 3 oranında gerçek satış artışı ve % 2.4 enflasyondu. Ama bu eğilimden sapmalar vardı. İlk sapma Dr. Greenspan başkan olduktan hemen sonra başladı. Ekim 1987 borsa çöküşüne tepki olarak, Fed para musluğunu açtı ve bir balon yarattı; bir sonraki yıl nihai satışlar eğilimin epey üzerine, % 7.5’a çıktı. Çok ileri giden FED, dümeni bu sefer tam ters yöne kırdı. Para musluğunun kısılmasıyla, 1991’de hafif bir resesyon yaşandı. 1992’den 1997’ye kadar nihai satışların nominal değerindeki büyüme oldukça istikrarlıydı. Ancak bazı Asya para birimlerinin, Rus rublesinin, Uzun Vadeli Sermaye (LTCM) hedge fonunun ve son olarak da Brezilya realinin birbiri ardına çökmesi FED’in yeniden aşırı likidite arz etmesine neden oldu. Bu 1999-2000’de başka bir nominal nihai satış patlamasına ve bir balona neden oldu. Ardından FED’in yeni bir para kısma operasyonu geldi ve bu, 2000’de hisse senedi balonu ve 2001’de hisse senedi düşüşüyle çakıştı. Nominal nihai satışlardaki son büyük sıçrama, 2002 yılında FED’in yanlış deflasyon korkusuna karşı tedbir olarak likidite enjekte etmesi sonucunda ortaya çıktı. Fed Guvernörü Ben S. Bernanke (şimdi Başkan Bernanke), 21 Kasım 2002’de yoğun ve dikkate değer "Deflasyon: Burada Olmamasını Sağlama" başlıklı konuşmasında, ABD ekonomisinin deflasyon tehdidi altında olduğunu belirterek bir uyarı sireni çaldı. FED’deki meslektaşlarını bir deflasyon tehlikesinin pusuda beklediği konusunda ikna etti. O zaman, Başkan Greenspan şunu söyledi: “fiimdi fiyat istikrarını korumakta, özellikle de enflasyon oranının çok aşağıya düşmesini önlemekte yeni güçlüklerle karşılaşıyoruz.”Temmuz 2003’te, Fed fonlarının faiz oranı o zaman bir rekor olan % 1 seviyesine düştü ve bu seviyede bir sene kaldı. Bu tüm likidite çevrimlerinin ve dolayısıyla başka bir dev talep balonunun anasını oluşturdu. Greenspan yılları boyunca, Greenspan’in iddialarının aksine, FED gerçek ve tahmini krizlere aşırı tepki verdi ve talep balonu yarattı. Tüm likidite çevrimlerinin anasını saha iyi anlamak için, 2001 sonlarında merkez bankasının efektif Fed fonları faiz oranını, nötr oranı (uzun vadeli fiyat istikrarı ile tutarlı bir oran) elde etmek için % 3- 4’ün altına çekmiş olduğuna dikkat edin. Efektif faiz Mayıs 2005 başına kadar nötr faiz aralığının epey altında kaldı. Gerçek efektif Fed faiz oranı nominal faiz oranı ile benzer bir şablonu izledi. 2002 sonunda, gerçek faiz negatife düştü ve 2005 ortalarına kadar böyle kaldı. Stanford Üniversitesi’nden (Taylor Yasası ile ünlü) Profesör John B. Taylor’un, Fed’in kriz öncesi politikalarıyla ilgili, eleştiri dozu yüksek kitabında (Getting Off Track: How Government Actions and Interventions Caused, Prolonged, and Worsened the Financial Crisis) “bu dönemdeki parasal aşırılıkların emlak patlamasına neden olduğu” sonucuna ulaşması şaşırtıcı değildir. Son birikmiş talep balonu Fed’in pompaladığı tek balon değildi. Ekteki fiyat endeksleri tablosunun gösterdiği gibi, Fed`in en sevdiği enflasyon hedefi - kişisel tüketim harcamaları, eksi gıda ve enerji harcamaları fiyat endeksi - düzenli ve mütevazı bir şekilde artıyordu. 2003-2008 (Q3) döneminde, bu değer % 13 arttı. Fed’in enflasyon ölçümü “sorun yok” işareti verdi. Ama ana göreli fiyatlardaki kaymalar göz ardı edilmişti. Case-Shiller endeksiyle ölçülen konut fiyatları 2003`ün ilk çeyreğinden tepe noktasına ulaştığı 2006`nın ilk çeyreğine kadar % 44.8’e ulaştı. Hisse senedi fiyatları da büyük değişiklikler gösteriyordu. En dramatik artış emtia fiyatlarında yaşandı. Commodity Research Bureau’nun spot endeksine göre, emtia fiyatları 2003’ün ilk çeyreğinden tepe noktasına çıktığı 2008’in ikinci çeyreğine kadar % 92.2 arttı. Emtia fiyatlarındaki dramatik sıçrama kısmen, zayıf bir dolarla tüm likidite çevrimlerinin anasının bir araya gelmesidir. Fed’in önemli para birimleri için Ticaret Ağırlıklı Kambiyo Endeksi ile ölçülen dolar, 2003’ten 2008 Temmuz ortalarına kadar % 30.5 düştü. Emtia ticareti yapan herkesin bildiği gibi, tüm mallar, değişen derecelerde, doların değerindeki değişimleri yansıtırlar. Doların değeri düştüğünde, uluslararası ticareti yapılan, altın, pirinç, mısır ve petrol gibi malların dolar cinsinden fiyatları artar, çünkü aynı malı aynı miktarda satın almak için daha fazla dolar gerekir. Greenspan ve Bernanke beyefendilerin iddialarının aksine, Fed göreli fiyatları kaydırarak ve ekonomide çok büyük deformasyonlara neden olarak varlık balonlarının şişirilmesinde merkezi bir rol oynadı. Askeri tarih kazananlar tarafından yazılır. Ekonomi tarihi ise, merkez bankacıları tarafından. Gerçekten de, Prof. Lawrence H. White, 2002 yılında ABD’de para politikası ile yayınlanan makalelerin % 74`ünün Fed`in yayınlarında yayınlandığını ya da halen veya geçmişte Fed`de çalışan ekonomistler tarafından yazıldığını (veya yazarlarından biri olduğunu) hesaplamıştır. Askeri ve ekonomik tarih söz konusu olduğunda, resmi değerlendirmeleri yiyebilmek için çok tuz dökmek gerekir. |
|||||