|
|||||
|
|||||
“Sonbahara girdiğimiz bugünlerde en önemli gündemi cumhurbaşkanlığı seçimi,
erken seçim ve İran’a olası bir Amerikan müdahalesi gibi konular oluşturmaktadır.”
Bu paragrafı kaleme aldığım zaman henüz daha yaz sezonuna girmek üzereydik ve okullar kapanmadığı için de henüz daha denize adım atmamıştık. İki ayda bir yayınlanan bir dergi olan “Elegans” ta gelecek ayların gündeminde taze kalacak güncellikte bir konuyu, yazıyı kaleme almanın zorluğunu takdir edeceğinizi düşünüyorum. Yukarıda ilk paragrafta belirttiğim sonbahar sendromu ve orta vadede karşılaşacağımız ekonomide temel büyüklükleri ele almak istiyorum. Devlet Planlama Teşkilatı’nın hazırladığı 2007-2009 yıllarını kapsayan orta vadeli program 16 Mayıs 2006 tarihli resmi gazetede yayınlandı. Bu kaynağa göre programda 2007 ve 2008 yıllarında “TÜFE”nin %4 olacağı öngörüsü yer alırken, 2009 yılı için herhangi bir tahminde bulunulmaması dikkati çekmektedir! Tüketici Fiyat Endeksi’nin önümüzdeki 2 yıl içinde %4 olması demek, kişi başına milli gelirin, satın alma gücü paritesi ile 2009 yılında 11.115 dolara yükseleceğinin hedeflendiğini ortaya koymaktadır. 120 Milyar Dolar İhracat Türkiye’nin 2007 ve 2008 yıllarında %7, 2009’da da %7,1 oranında büyüyeceği belirtilen programda satınalma paritesine göre kişi başına milli gelir 2007 yılında da 9.515 dolar olacaktır. 2008 yılında ise 10.277 doları bulacaktır. Bu planlamaya göre ihracat programı da dönemin sonunda 120,4 milyar dolara, ithalatın da 181,8 milyar dolara, turizm gelirlerinin 25,1 milyar dolara ulaşması hedeflenmektedir. Olmazsa Olmazlar Orta vadeli programa göre kamu kesiminde, önümüzdeki üç yıllık dönemde ücret ve aylıklar, ekonomik konjonktürve fiyat istikrarı göz önünde bulundurularak belirlenecektir. Bu nedenlerden dolayı, cumhurbaşkanlığı seçimleri, erken genel seçimler ve olası İran hareketleri, hedeflerin doğru tutturulmasını zora sokacak etkenlerdir. Bu programın temel önceliği sürdürülebilir ve istikrarlı bir büyümenin sağlanması ve rekabet gücünün arttırılması, insan kaynaklarının geliştirilmesi, bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması, kamuda iyi ve istikrarlı yönetimin yaygınlaştırılması ve fiziki alt yapının iyileştirilmesi hedef programın olmazsa olmazlarıdır. Vergiler Banka ve sigorta muamelelerine vergi indirimi planlanırken, kapsamlı bir kayıt dışılıklar mücadele stratejisi uygulanacaktır. Kayıt dışı ekonomiyi özendiren, kamuya güveni sarsan ve kamu gelirlerinin kaybına neden olan her türlü beklentinin önüne geçilecektir. Kayıt dışıyla mücadele sonunda oluşacak olan kaynaklar, vergi ve sosyal güvenlik prim oranlarının indiriminde kullanılacaktır. Ayrıca da açık enflasyon hedeflenmesi ve dalgalı döviz kuru rejimine devam edilecek planlama hedeflerinde öngörülmektedir. Yazının başında belirttiğimiz sonbahar gündemi o gün yani yaz başında öngörülen konuların dışında bugün kim bilir başka ne gibi sorunları da getirdi, şimdi yaşayıp görüyoruz!.. Yeni ekonomik sıkıntıların ve kriz belirtilerinin estirdiği rüzgara siyasetin fırtınası da eklenirse ülkenin bütün hedefleri allak bullak olacaktır. Hepimiz aynı gemideyiz, deniz bitti tünelin ucu göründü gibi sözler artık karın doyurmuyor. Realitenin geldiği zamanı, yaşamadan yapılan bütün planlar, tahminden öteye geçmiyor. Yine de; plan yapmadan ve ihtimalleri değerlendirmeden geçen yaşamda çok lezzetsiz olurdu diye düşünüyorum... Her zaman plan, tahmin ve gerçek tahterevallinizin dengeli olması dileklerimle... |
|||||