|
|||||
|
|||||
Değerli ELEGANS okurları
Basın ve Yayın organlarında da yer aldığı üzere, 31 Aralık 2009 tarihinde “TÜGİAD 2010 Yılı Ekonomik ve Politik Beklentiler Anketi”ni kamuoyu ile paylaştık. Sadece 4 soruluk kısa bir anketti. Üyelerimizin 2010 yılına yönelik ne tür beklentilerinin olduğu, 2010 yılında Hükümetin gündeminde öncelik verilmesi gereken konuların neler olması gerektiğine dair bir nevi nabız yoklama diyebiliriz. Bugün, çıktılarını sizlerle paylaşmak istediğim anket özellikle Hükümet’e ve Bankalara yöneltilen çok önemli mesajlar içeriyor. Soru 1: 2010 yılında reel sektörün önceliği ne olmalıdır? Ankete katılan TÜGİAD üyelerinin %42’si 2010 yılında reel sektör için en önemli gündem maddesinin “İç tüketimde ve Türkiye’nin ihracatında canlanma” olması gerektiğini düşünüyor. TÜGİAD üyelerinin sürekli olarak gündeme getirilmesini istedikleri bir diğer önemli başlık ise reel sektöre kredi musluklarının açılması. TÜGİAD üyeleri, “Döviz kurlarında istikrar” ve “kredi faizlerinde düşüşün sürmesi” konularının reel sektör açısından dikkatle takip edilmesi gereken gündem maddeleri olduğuna işaret ediyor. Dünya ticaretinde Türkiye’nin ihracatında artış olacağı beklentisini sürdürmekte olan Üyelerimiz, döviz kurlarında zaman zaman yaşanabilecek istikrarsızlığın tolere edilebileceği görüşünde. Benzer yaklaşım, kredi faizlerinde de gözleniyor. TÜGİAD üyeleri; “Reel sektöre kredi musluklarının açılması esastır. Kredi faizlerindeki hareketler piyasa dinamikleri içinde dengesini bulacaktır” görüşündeler. Soru 2: Reel sektöre kredi musluklarının açılması için neler yapılmalı?>/b> TÜGİAD üyesi iş kadınları ve işadamlarının yüzde 49’u, ‘reel sektöre kredi musluklarının açılması için en önemli koşul, bankaların sorumluluk almaları ve reel sektöre yönelik açılımlarıdır’ diyor. Bu görüş, ABD Başkanı Obama’dan, AB liderlerine, dünyanın önde gelen liderlerinin son iki aydır muhtelif toplantılarda dile getirdikleri uyarı ve taleplerle de özdeşleşmekte. Keza, aynı talep ve uyarı Başbakan Erdoğan tarafından da dile getirildi. Bir başka değişle, G-20 ülkelerinin liderleri, bankacılık sektöründen reel sektör kredilerindeki sıkılaştırmayı gevşetmelerini ve reel sektöre kredi kullandırmak için sorumluluk almalarını talep ediyorlar. TÜGİAD üyelerinin çoğunluğu liderlerle aynı görüşü paylaşıyorlar. TÜGİAD üyelerinin kredi musluklarının açılabilmesi için gerekli gördükleri ikinci önemli başlık, Türkiye ile IMF’nin anlaşmasıdır. Üyelerimizin yüzde 21’i bu ön koşula işaret ediyor. Üyelerin yüzde 17’si, Merkez Bankası’nın faizleri düşürmeyi sürdürmesini kredi musluklarının açılması için gerekli bir koşul olarak işaret ederken, üyelerin sadece yüzde 13’ü Hazine’nin piyasalardan daha az borçlanmasını kredi musluklarının açılması için şart görüyor. Soru 3: Şirketler açısından 2010 yılına ilişkin belirsizlikler nelerdir? TÜGİAD üyeleri, yüzde 35 lik bir oranla, şirketleri açısından 2010 yılına ilişkin en kritik belirsizliği “yurtiçi satışlarını öngörememek” olarak ifade etmekte. Üyelerin yüzde 35’i 2010 yılı için yurtiçi satışlarının performansını öngöremediğini, yüzde 28’i ise döviz kurlarını öngöremediğini önemli bir belirsizlik unsuru olarak tanımlamakta. Üyelerin yüzde 22’si girdi maliyetlerini ve ürettiği malın fiyatını öngörememekten dolayı sıkıntılı. Üyelerin yüzde 15’i ise 2010 yılında gerçekleştireceği ihracatın hacmini şimdiden öngörememekten dolayı şikayetçi olduğunu ifade ediyor. Reel sektörün bu yöndeki endişelerini ekonomi yönetiminin dikkatle takip etmesi gerekmektiğine inanıyorum. Soru 4: 2010 yılında ekonomi yönetiminden beklentileriniz nedir? Değerli Okurlar, bu soruda üyelerimize çok seçenekli bir cevap sunmadık. Sorunun altını boş bırakmak suretiyle herkesin kendi düşünce ve önerilerini kaleme almasını rica ettik. Oldukça dikkat çekici mesajlar aldık. TÜGİAD üyelerinin, “İç Tüketime yönelik teşvikler”, “Bankaların özel sektör açılımları” ve “Yeni bir ekonomik büyüme modeli” de dahil birçok beklentisi, talebi var. Ancak, son gelişmeler “Siyasi istikrar, barış ve güven ortamı” konusundaki beklentileri yeniden arttırmış durumda. Sorumuza verilen yanıtlar içerisinde, Siyasi istikrarın korunması, barış ve huzur ortamının sağlanmasından, iç tüketimi destekleyici uygulamalar, KDV ve ÖTV indirimlerinin yeniden devreye alınmasına kadar farklı beklentiler göze çarpmakta. TÜGİAD üyeleri, ihracatın desteklenmesinden, KOBİ’lerin desteklenmesine, hatta bir KOBİ bakanlığı kurulmasına, döviz kurlarının seyri konusunda ekonomi yönetiminin hassas olmasına kadar sıralanabilecek talepler ifade etmekteler. Türk halkını tüketime özendirecek önlemlerden, ekonomi yönetiminin belirsizlikleri gidererek, yatırımların önünü açmasına kadar uzayan bir beklenti listesi şekilleniyor. Değerli Elegans okurları, Global krizin sonuna geldik belki, ama şimdi “ülkelerin kendilerine has krizler” başlıyor. En yakın örnekler, Yunanistan, Ukrayna. Resmi olmayan rakamlara göre özellikle AB ülkelerinde liste uzuyor. Global krizin etkilerini, yarattığı hasarı giderme kabiliyeti yüksek olan, zamanında ve doğru bir modelle reel sektörü destekleyen, üretime ve istihdama konsantre olan ülkeler için bu kriz dalgası yıkıcı olmayacak şüphesiz. Yaklaşık 1 yıldır dile getirmekteyiz; “Türkiye’nin yeni bir ekonomik büyüme modeline ihtiyacı var”. Önceliklerimiz, iç tüketimin artması ve ihracatta canlanma olmalıdır. Krizin Türkiye’den teğet geçip geçmediği konusundaki yarı felsefi tartışmaları geride bırakmalı,Büyüme’ye ve İstihdam’a odaklanmalıyız. Biz, Türkiye’nin gücüne inanıyor ve geleceğe umutla bakmaya devam ediyoruz. 2010 Yılının tüm Türkiye ve Türk İş Dünyası için barış, huzur ve başarı hikayeleri ile dolu bir yıl olmasını diliyorum. Saygılarımla. |
|||||
Europe without visa | |
YES! Iran + Egypt | |
May neighbor countries provide a solution for Turkey against the global crisis? | |
Growth |