| Dündar YETİŞENER | Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı ve Fibrobeton Yönetim Kurulu Başkanı |
|
“Hedefimiz, Geleceğe İMSAD Markalı Kaliteli Malzemelerle İnşa Edilmiş Kalıcı Yapılar Bırakmak” |
Geçtiğimiz günlerde başına “Türkiye” ibaresini de alan İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği hakkında bilgi verir misiniz?
Türkiye İMSAD, 29 yıl önce inşaat malzemesi sanayisi ve inşaat sektöründe örgütlenme bilinciyle bir araya gelmiş sanayici üyelerin katılımıyla kurulmuş olan güçlü bir sivil toplum ve meslek örgütüdür. Sektörümüzü temsil gücü ve sorumluluğu vardır. Bu temsil gücü ve sorumluluk adımızın önüne gelen ‘Türkiye’ ifadesi ile daha da arttı. Üye yapımız Türk İnşaat Sanayisi’nin tüm taraflarının yer aldığı firmalar, sektörel dernekler, paydaş kurumlar ve bu organizasyonları temsil eden üyelerden oluşuyor. Sektörümüz katma deeri yüksek ürünler üreten, cari açığa pozitif katkı koyan, ihracatta ilk sırada yer alan, uluslararası arenada rekabet gücü yüksek, sürekli büyüyen bir sektördür. Bugün Türkiye İMSAD üyeleri sektörün gerçekleştirdiği ihracatın %75’ini sağlıyor. Derneğimiz stratejik ve dinamik bir alanı oluşturan, tüm ilgili alt sektörlerin bir arada temsil edildiği, sektörün Türkiye’deki en üst yapılanması, çatısıdır. Üyelerimiz yaklaşık 1.5 milyon çalışan istihdam ediyor. Türkiye İMSAD bu örgütlenmeyle ailelerle birlikte toplam nüfusun yüzde 7,5’unu doğrudan ilgilendiriyor. İmalat sektöründeki payı %17’ye yaklaşan Türk İnşaat Malzemesi Sanayisi aynı oranı sanayi katma değerinde de koruyor.
Tarihinde ilk kez iki ayrı listenin aday olduğu Türkiye İMSAD’ın 31. Genel Kurulu’nda göreve seçilerek bir ilke imza attınız. Yönetime aday olurken amaçlarınız nelerdi?
Ben aslında 12 yıldır Türkiye İMSAD yönetimde çeşitli görevler üstlenmiş olan eski bir üyeyim. Önceki dönemde de Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak derneğe hizmet ettim. Son Genel Kurulda ekibimle birlikte yönetime aday olurken, değişimi, gelişimi amaçladık. Bakın, ülkemiz ve bulunduğumuz coğrafyada hızlı bir gelişim ve değişim yaşanıyor… Rekabet koşulları ve hızlı değişim, sektör örgütlerini ve bu örgütlerin icraatlarını çok daha önemli hale getiriyor. Sektörümüzün çatı örgütü İMSAD’ımız artık daha dinamik olmalı, sektöre yön vermeli, öncülük etmeli ve yol açıcı olmalı görüşüyle yola çıktık.
Türkiye İMSAD’ın yeni dönemdeki hedefleri neler?
Hem İMSAD’ı hem sektörümüzü hem de Türkiye’yi ileri taşımak için göreve geldik. 730 gün için genel kuruldan yetki aldık. Bu 730 günde yönetim kurulumuzdaki arkadaşlarımızla beraber hedefimiz 1.460 günlük iş çıkartmak. Hedefleri koymazsanız gerçekleştiremezsiniz.
Derneğe yönelik ilk hedefimiz Türkiye’yi tümüyle kucaklayan daha geniş, daha güçlü bir çatı örgütlenmesi yaratmak. Bu hedefe ulaşmak için kolları sıvadık. Üye yapımızı genişletmek, etkin şubeleşmeyi sağlamak ve sektörümüzün en güçlü, en etkin birliğini oluşturmak için tüm gücümüzle çalışmaya başladık.
Üye yapısını artırmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Şeffaf ve paylaşımcı bir yol izliyoruz. Göreve başladığımız ilk günlerde İMSAD’ın başına gelen güzel şey, yani Türkiye ibaresi geniş bir üye yapısına kavuşmak için bizleri motive etti. Üyelerimizin Anadolu’daki temsilcileri vasıtasıyla derneğimizi tüm Türkiye’ye yaymak doğru bir yaklaşım değildi. Derneğimizi, Anadolu’ya gittiğinizde şubesi olan, ismi ve tabelası olan aktif olarak bulunduğu bölgede faaliyet gösteren bir yapıya kavuşturmamız gerekiyor. Öncelikle Ankara, Çukurova, İzmir, Çukurova, Samsun ve Trabzon’da ve Karadeniz’de şubeleşmeye gitmek istiyoruz.
“KENTSEL DÖNÜŞÜMDE İMSAD’IN ÖNEMİ”
Türkiye’de büyük kentlerde büyük bir değişim yaşanıyor. Bu değişimin adı kentsel dönüşüm. Türkiye İMSAD olarak bu konudaki çalışmalarınız neler?
İMSAD olarak kentsel dönüşüm sürecinde etkili bir katılım göstermek zorundayız. Bu süreç ancak İMSAD’ın da katılımıyla gerçekleşecek. Hedeflediğimiz şube sayısı ve üye yapısıyla, buna ulaştığımızda etkimiz ve sesimiz daha da çok çıkacak. Kentsel dönüşüm sürecinin çok farklı ayakları var. Devlet, müteahhit, son kullanıcı ve tasarımcı ayağı var. Kentsel dönüşüm sürecinde gerçekleşecek projelerde kullanılacak inşaat malzemelerinin merdiven altı dediğimiz kayıt dışı üretilmiş malzemeler olmaması gerekiyor. Bunun için de o projenin inşaat malzemesinin şartnamesinde İMSAD markası altında güç bulmuş firmalarımızdan temin edilmesini hedefliyoruz. Kentsel dönüşümde hedef kalitesiz ve deprem dayanımı olmayan yapıları dönüştürmek değil mi? Bu dönüşümü yine kalitesiz malzeme ile yaparsak yeniden dönüştürmek zorunda kalırız. İMSAD olarak kentsel dönüşümün olmazsa olmaz bir parçasıyız. Bu konu, işin taraflarına deklare edildi ancak bunu kabul ettirmemiz de gerekiyor. Kentsel dönüşümde kurumlarla işbirliği içinde olmak için çalışmalar yürütüyoruz. Bu konuda çok değerli güncel rakamları da ihtiva eden ” İnşaat Malzemesi Sektöründe Kentsel Dönüşüm Çerçevesinde Yenilikçilik ve ARGE” adlı raporumuz kamu da ve sektörde yön gösterici başvuru kaynağı olarak çok ilgi buldu. Türkiye İMSAD üyeleri tarafından üretilen inşaat malzemelerinin kalitenin simgesidir. Gelecek nesillere kalıcı yapılar bırakmak, bundan sonra yeni kentsel dönüşümlere mecbur kalmamak için kaliteli malzeme kullanılması bilincini yerleştireceğiz”
Türkiye İMSAD olarak AB projeleri de yürütüyorsunuz. Bu konudaki hedefleriniz neler?
Önümüzdeki yıl 30. yaşına basacak olan derneğimiz, gerek ülke çapında gerekse AB’de marka değeri daha artmış, daha bilinir ve lider bir sivil toplum örgütü olacak. Ülkemizin hedefi olan AB ile biz kendi sürecimizi çoktan tamamladık.
Çalışmalarını AB ile kol kola sürdürmekte olan derneğimizin tamamlanmış AB Projelerine yenilerini ilave edeceğiz. Yeni AB Projelerinde ise daha somut, üyelerimize ve topluma daha çok fayda sağlayan ayrıca derneğin tanıtımını güçlendirecek sonuçlara varan konuları tercih edeceğiz. Hedeflerimizi yükselterek, Türkiye İMSAD’ın uluslararası alanda üyesi olduğu üst örgütü CEPMC’de önce başkan yardımcılığı daha sonra da başkanlık görevine getirilmesi için gerekli tüm hazırlık ve çalışmaları yapacağız.
Son olarak inşaat ve inşaat malzemeleri sektörünü değerlendirir misiniz? 2012 yılına göre 2013 nasıl geçiyor?
Hepimiz biliyoruz ki, inşaat sektörü büyürse, ekonomi büyür. 2012’de ekonomik büyüme modelinin değişiminden inşaat sektörünün büyümesi olumsuz etkilendi. Bu yıl, hedeflenen yüzde 4’lük ekonomik büyüme için inşaat sektörünün ivmelenmesi şarttır.
İnşaat malzemesi sektörümüzde ise 2012 yılında yurtiçi pazar büyüklüğümüz 52.5 milyar dolar oldu. Ama asıl önemli nokta Türk İnşaat Malzemesi Sektörünün 2012 yılındaki ihracat liderliğidir. Otomotiv sektörü 19 milyar dolarla lider ilan edilmiş olsa da aslında konsolide ettiğimizde inşaat malzemesi sanayisi 21.1 milyar dolarla 2012 yılında en yüksek ihracatını gerçekleştirdi. Toplam ihracattaki payımız da %15.3’e ulaştı. Geçtiğimiz yılda Türk İnşaat malzemesi sektörünün dünyadaki inşaat malzemesi ihracatının toplamı içindeki payı ise %2.6 oldu. Sektörümüzün Türk ekonomisine en olumlu etkisi ise kuşkusuz şudur:
Cari açığa pozitif katkı. Geçen yıl bu katkı yüzde 250 olarak gerçekleşti. Yaşanan zorluklara karşın bu rakamlar bize;
•İnşaat malzemesi sektörümüzde gelişim çizgisinin iç ve dış pazarlarda istikrarlı olarak devam ettiğini,
•İhracattaki liderliğimizin, cari açığa katkısı yanında iç pazarda da ekonomik büyümeye ve GSMH’ye ciddi katkısı olduğunu gösteriyor.