|
|||
|
|||
2-8 Ağustos 2006 günleri arasında Moğolistan’ın Başkenti Ulan Batur’da tertiplenen Cengiz Han’ın 800. doğum yıl dönümü törenlerine Türkiye adına katılan Marmara Vakfı Genel Sekreteri Engin KÖKLÜÇINAR ile Genel Başkan Dr. Akkan SUVER’i Moğolistan Cumhurbaşkanı Nambar ENKHBAYAR kabul etti.
Törenler sonrasında Dr. Akkan SUVER’e Moğolistan Cumhurbaşkanı Nambar ENKHBAYAR tarafından Moğolistan’ın en büyük Devlet Nişanı olan Cengiz Han Madalyası verildi.
9 yıldan beri Marmara Vakfı’nın tertiplediği Avrasya Ekonomi Zirveleri’nin bölgeye sağladığı katkıdan ve bölge ülkeleri arasında barışa yaptığı yüksek hizmetten dolayı Marmara Vakfı adına madalyayı aldıktan sonra bir konuşma yapan Dr. Akkan SUVER: “ -Verilen bu madalya bir noktada benim şahsımda Türk sivil inisiyatifine verilmiştir. Dolayısıyla bu başarı milletimin başarısıdır” dedi. Dr. Akkan SUVER’le birlikte; halen Japonya Milletvekili ve Japonya Eski Başbakanı Kaifu TOSHİKİ, Demokratik Kore Cumhuriyeti Devlet Bakanı Mun Je CHOL ve Hindistan Milletvekili Mushri SANSUMA da bölge barışına yaptıkları katkıdan dolayı aynı madalyayı Moğolistan Cumhurbaşkanı’nın elinden aldılar. Ziyaretle ilgili olarak dergimize bir açıklama yapan Dr. AkkanSUVER şunları söyledi: “- Moğolistan’da tarihimizin en büyük devletlerinden birini kuran atalarımız Göktürk’lerin eski adıyla Ötüken’de gerçekleştirdikleri medeniyetin tarihe tanıklığını yapan Göktürk Yazıtları’nı da ziyaret ettik. Bütünün Orhon Anıtları adıyla anıldığı bu yaşayan tarihin Göktürkler coğrafyasına Ötüken, Cengiz Han’ın yaşadığı topraklara da Karakurum adının verildiği açık hava müzesinin Orhon Irmağı kıyısındaki Göktürk Yazıtları ile Ulanbatur’a seksen kilometre uzaklıktaki Gültekin Yazıtları çöl iklimi, hava etkileri, yağmur ve rüzgarın yazılı kısımlarını aşındırmasına rağmen bütün haşmetiyle ayaktaydılar. Onlarla beraber o devrin büyüklerinin mezarlarına dikilen yazıtları ve ‘balbal’ adı verilen ve de çoğu hükümdar olan yazıt sahiplerinin insan heykellerinin orijinallerini büyük bir kapalı mekana toplayan devletimizin TİKA kuruluşu önemli bir çalışmayla adeta bir açık hava müzesinin yarınlara en azından bugünkü haliyle intikalini sağlayacak bir eser vucuda getirmiş bulunmaktadır. Açık havaya da ayrıca benzer yazıtların birer kopyalarını diken TİKA’nın bu hizmetini Türk tarihinin yarınlarıiçin kıymetli bir veraset olarak değerlendirdik. Moğollar da bu verasete sahip çıkmakta gecikmemişler ve (KÖLTİGİN DERNEĞİ) Gültekın Derneği adıyla bir dernek kurmuşlar. l4 yüzyıl önce yaratılan bu yüksek medeniyetin veraset sahiplerinden olmanın yüksek sorumluluk ve şuuruyla ziyaret ettiğimiz ata topraklarımız bir nokta da aldığımız madalyanın önemini bize bir defa daha vurguladı.” |
|||