|
|||||
|
|||||
BusinessWeek Türkiye Dergisi’nin 10 Mayıs 2009 tarihli sayısında Mehmet Altan “En Değerli 10 Markanı Sayar mısın?” konu başlıklı köşesinde teknolojideki baş döndürücü hıza yer vermiş. Bu makalesini aşağıda sizlerle paylaşmak istedim. Nisan 2009’da ABD’nde yapılan bir araştırma sonucunda dünyanın en değerli 10 markası sıralamasına göre; 1. Google: Marka uzmanlarının 100 milyar dolar biçtiği Google ilk sırada yer alıyor. 2. Microsoft: Dünyanın en çok kullanılan işletim sistemi ve pazarın tartışmasız lideri. Merkezi ABD’nin Redmond kentinde bulunan firma 76.2 milyar dolarlık değeri ile listenin ikinci sırasında yer alıyor. 3. Coca-Cola: Logosu ve şişe tasarımı ile efsane markalar arasında. Coca-Cola’nın marka değeri 67.6 milyar dolar. 4. IBM: Dizüstü bilgisayar bölümünü Çin’li Lenovo’ya sattığından beri IBM’in kişisel pazara yönelik ürünü kalmadı. Firma hala dünyanın en büyük bilgi teknolojileri hizmet sağlayıcısı. IBM, 66.62 milyar dolarlık marka değeri ile az farkla 4. sırada yer alıyor. 5. McDonald’s: Sürekli olarak sağlıksız olduğu konuşulsa da fast-food dünyanın her yerinde tüketicinin gözdesi. Pazarın lideri McDonald’s’ın marka değeri 66.6 milyar dolar. 6. Apple: Macintosh ile bilgisayar dünyasında devrim yaratan Apple son yıllarda geliştirdiği iPhone ve iPod markaları ile değerini yükseltmeyi sürdürüyor. Apple 63.1 milyar dolarlık marka değeri ile listenin 6. sırasında. 7. China Mobile: Çinli GSM devi en az batılı rakipleri kadar değerli. China Mobile için biçilen değer 61.3 milyar dolar. 8. General Electric: ABD’nin ünlü holdingi birçok sektörde birden faaliyet gösteriyor. General Electric’in marka değeri 59.8 milyar dolar. 9. Vodafone: İngiliz devi Vodafone, dünyanın en büyük GSM firmaları arasında. Vodafone’nun marka değeri 53.7 milyar dolar. 10. Marlboro: Uzun yıllar reklamlarında kovboy ve vahşi batı konseptini işleyen firma, sigaraya karşı başlatılan onca kampanyaya rağmen ilk 10’da kalmayı başardı. Marlboro’nun marka değeri 49.5 milyar dolar. Marka uzmanları “dünyanın en değerli” markası olarak Google’ı seçerken, Harvard Üniversitesi, Google’ı tahtından indirecek yeni bir arama motoru üzerinde çalıştığını açıkladı. Bu yılın sonlarında kullanılmaya başlanacak arama motoru sayesinde artık tıpkı “Uzay Yolu”ndaki bilgisayar gibi arama motoruna soru sorulabilecek. Soru yazılacak ve cevap çıkacak. Ayrıca program sesi de tanıyabiliyor. Yani soru sesle de sorulabilecek. Google, Commodore 64 gibi kalacak. Harvard’ın Wolfram Alpha adını verdiği program çok ayrıntılı bilgiye ulaşmamızı sağlıyor. İkinci Dünya Savaşı’nda Ankara’da hava nasıldı diye sorduğunuzda yanıtınızı alabiliyorsunuz. Bu programa karşı Google ne yapabilir? Yanıt: Hiç. Evet, teknolojinin teknolojiyi elinde bulunduranlar tarafından denetlenememesi bir devrim. Mikroişlemciyi bulan Intel’in mühendisi Ted Hoff’un raptiye büyüklüğündeki çipinde 2 bin 300 transistor yer alıyordu. Bugün mikroişlemcilerin üzerindeki bilgi akışkanlığını sağlayan transistorların sayısı milyonlarca ifade ediliyor. Bu durum bilgiyi değil ama bilginin eskittiği teknolojiyi ve ona dayalı ürünlerin fiyatlarını düşürüyor. İşte bu çok önemli ve yeni bir durum. Sanayi devrimi sırasında pamuk fiyatlarının yüzde 85 düşmesi ancak 70 yılda gerçekleşti. Şimdi bir teknolojinin eskimesi ve fiyatının sıfırlanması için bir yıldan daha az bir süre yeterli olabiliyor. Sanayi devriminin yavaş ama emin adımlarla, bir kriz anında da büyük çatırtılarla dönen ve savaşlarla değişen dünyası artık yok. Newton fiziği ve statiği artık çok gerilerde kaldı. Yazıyı bile “Google” diye başlayıp “Google” diye bitiremiyoruz. Yazı, “Google” diye başlayıp, “Wolfram Alpha” diye bitiyor. Bu bile değişimin hızını gösteren en çarpıcı örneklerden biri… |
|||||