Sinem SONUVAR
TÜGİAD Genel Sekreteri
Değerli Elegans Okurları ve Çok Kıymetli TÜGİAD’lı Üyeleri
 
Sizlerin de bildiği gibi TÜGİAD, G20 nezdinde yaklaşık 1 milyonun üzerinde Genç Girişimciyi temsil eden G20 Genç Girişimciler İttifakı’nın İcra Kurulu üyesi ve Stratejik Planlama Komitesinin Başkanı olarak görev yapmaya devam ediyor. Dünyadaki 20 küresel ekonomiyi temsil eden bu ülkelerin liderleri, belli zaman aralıklarıyla bir araya gelerek global politikalara yön verip, küresel ekonomik ve sosyal değişime öncü oluyorlar. Global ekonomileri ile övünen ve ön plana çıkan bu ülkelerdeki kadınların sosyo-ekonomik durumlarını hiç merak ettiniz mi? Bu ülkelerdeki kadın haklarının ne derece var olduğunu biliyor musunuz? Ya da bu kadınların yüzde kaçı iş hayatında aktif olarak çalışıyor?

Yapılan bir araştırmaya göre; G20 ülkeleri arasında kadınların refah düzeyinin en yüksek olduğu ülke Kanada en kötü olduğu ülke ise Hindistan. Türkiye ise 12. sırada yer alıyor.

Endonezya’da kadınların %90’ı iş yerinde tacize uğruyor. Rusya’da her yıl yaklaşık 14.000 civarında kadın şiddete maruz kaldığı için hayatını kaybediyor ve yılda yaklaşık olarak 57,750 kadın Rusya’dan diğer ülkelere fuhuş için gönderiliyor. Güney Afrika’da HIV virüsü taşıyan kadınların sayısı bu virüsü taşıyan erkeklerin iki katı. Yine Güney Afrika’da 2010-2011 yılları arasında 66,196 kadın cinsel taciz kurbanı olarak otoritelere başvurmuş. Arap Yarımadasının en büyük ülkesi olan Suudi Arabistan’da kadınlara oy kullanma hakkının 2011 yılında verildiğini biliyor muydunuz? Ya da kadınların araba kullanmalarının halen yasak olduğunu… Her platformda Girişimcilik kültürünün ve eğitiminin özendirilmesini vurgularken, hep örnek verdiğimiz ülke Brezilya’da 250.000 çocuk fuhuş sektöründe çalıştırılıyor. Parlamentodaki vekillerin ise sadece % 8.6’sı kadın. Avrupa Birliği ülkesi olan İtalya’da ise her yıl 1.2 milyon kadın iş yerinde cinsel tacize maruz kalıyor. Japonya’da ise kadınlar ciddi bir ataerkil kültüre karşı mücadele veriyor. Meclisteki kadın vekillerin oranı sadece %11. Kadın ve erkek çalışanlar arasında cinsiyete bağlı %28.3 oranında bir maaş farkı var. Japonya’daki yaygın inanca göre bir kadın evlendiği ya da çocuk doğurduğu zaman iş hayatı da sona ermeli. Peki Dünyanın diğer ucunda neler oluyor? Dünya siyasetine yön veren güçlü ekonomisi ile Amerika Birleşik Devletleri’nde kadınların sosyo-ekonomik durumları, diğer G20 ülkelerine nazaran çok daha iyi durumda. Listenin 6. sırasında yer alan ABD’de Master eğitimi almış kişilerin %60’ı kadın. Ama bunun yanı sıra yaklaşık 22.9 milyon kadının sağlık sigortası yok. Avrupa ekonomisinin iki devinden biri olan Fransa’da ise büyük şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin %22’si kadınlardan oluşuyor. Bunun yanı sıra doğum yapmış kadınların yasal doğum izinleri 16 hafta. Avustralya’da ise cirosu en yüksek her 200 şirketten 5’nin CEO’su kadın. Meclisteki kadın vekillerin oranı ise %35,9. İngiltere’de ise hâkimlerin %22.3’ü kadın. Bunun yanı sıra Bakanlık pozisyonlarının %17’sinde yine kadınlar aktif görev alıyor. Listenin birinci sırasında yer alan Kanada’da ise durum çok farklı.

Üniversite mezunlarının %62’si kadın… Federal hâkimlerin üçte biri kadın… Çocukların erken yaşta evlenmeleri kesinlikle yasak…. Kadınların ekonomik özgürlükleri var…

Peki ya Türkiye? Biraz sonra da bahsedeceğim gibi Türk ekonomisi 2012 yılında büyüdü. 2023 yılında en büyük 10 ekonomi arasına girmeyi hedefliyoruz. Peki ya kadınlarımız? Türk kadınlarının iş hayatındaki ve sosyal hayattaki rolleri nasıl?

Türkiye bu listenin 12. sırasında yer alıyor. Türkiye’de çalışma çağındaki kadınların %74’ü işsiz. Türkiye’de 3.8 milyon kadın okuma-yazma bilmiyor. Ve yine Türkiye’de gelinlerin %26’sı 16-19 yaşları arasında.

Türkiye’de hala namus adı altında kadın ve kız çocukları öldürülüyor, erken yaşta evliliğe mecbur bırakılıyor ve şiddete maruz kalıyor. Karar mekanizmalarında görev alan kadınların oranı, G20 ülkelerindeki gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında hala çok yetersiz.

Peki neden bu konuya değindim? Çünkü ben ülkeme ve ülkemin değişim hızına inanıyorum.
Dünyadaki finansal krize rağmen Cumhuriyet tarihinde ihracatta rekor kırıldı. 2012’de ihracat 2011’e göre %12,6 artarak 151,9 milyar dolar oldu. Eskiden IMF’den borç için sıraya giren Türkiye artık IMF’nin borç için başvurduğu bir ülke. 2012’de Türkiye ekonomisi büyüdü. İşsizlik azaldı. Türkiye’nin bölgesel ve küresel etkinliği arttı. Türkiye’nin kredi notu yükseltildi. Türkiye, AB ve Ortadoğu’daki krizleri bir altın fırsat olarak değerlendirip, farklı ülkeler ile ticari ilişkiler geliştirip pazar çeşitlendirmesine yöneldi.

Bundan on yıl önce “imkansız” dediğimizi bugün başardık… Dünyanın en büyük 18. ekonomisine sahibiz.

Başbakanımızın hedef gösterdiği 2023 hedeflerine ulaşmamız için artık geriye sadece 10 yılımız kaldı. 2013 yılında sadece Türkiye için değil, Dünya ekonomisi için de zorlu günler bizi bekliyor olacak. AB’deki kriz ve kemer sıkma politikalarına yönelik protestolar tüm hızıyla devam edecek. Orta Doğu’daki siyasi ve ekonomik dalgalanmalar bu yılda da kendini gösterecek. ABD’de Temsilciler Meclisi, yüksek kazanç sahiplerinin vergilerini artıran ve kamu harcamalarındaki kesintileri erteleyen düzenlemelere onay verdi.Sanırım bu düzenleme ile, ABD’nin mali uçuruma yuvarlanmaktan kurtulup kurtulamayacağını ilerleyen aylarda daha net bir şekilde görebiliriz.

Uzun lafın kısası; 2013 yılında girişimciliğin desteklenmesi için çalışacağız, üretim ve istihdam odaklı büyümenin önemine her platformda değinmeye devam edeceğiz. TÜGİAD olarak Türkiye ekonomisinin gücüne güç katacağımıza da hiç şüphem yok. Ama bir Türk kadını olarak benim de naçizane bir 2023 hedefim, daha doğrusu bir hayalim var…

2023 yılında G20 ülkeleri arasında kadınların refah düzeyinin en yüksek olduğu ilk 5 ülke arasına girebilmek…

Bu sayıdaki sözlerime konuyu en etkili şekilde özetlediğini düşündüğüm Colin Powell’in çok sevdiğim bir sözü ile son vermek istiyorum.

“Hayali gerçeğe dönüştüren sihir degil; kararlılık, ter ve çok çalışmaktır”