|
|||||
|
|||||
İş yaşantımın ilk gününden beri kendimi hep şanslı gördüm. Çünkü hep sevdiğim işi yaptım; büyük bir keyif alarak çok çalıştım ve başarılı olarak değerlendirildim. Neyi başardığıma gelince; neyin sözünü verdiysem onu yaptım, bazen de fazlasını. Çok çalışmayı, bir işi kurmayı, yeniden yapılandırmayı hep sevdim. | |||||
2002 -2005`te TANSAŞ’daki duru sular Tansaş`ta başlayan profesyonel iş yaşantımda bu ilk şirketimi büyük bir heyecanla benimsedim ve öğrendim, başardım, mezun oldum. Şirketin CEO`su Servet Bey’i hep üniversite dekanı gibi gördüm, oldukça genç yaşına rağmen Tansaş`taki çoğu çalışan da tıpkı benim gibi ``BABA`` olarak algıladı Servet Bey’i. O dönemde duru temiz sularda yüzüyorduk. Ne söylenirse yapılıyor, yapılamayacak şeylerin sözü verilmiyordu. Tüm Tansaşlıların başarısı uluslararası literatüre geçmişti. Sonra başka sulara açıldık her birimiz; o sularda neler olup bittiğine gelmeden; Servet TOPALOĞLU`nun geçen ay kitapçılarda yer alan kitabından bahsetmek istiyorum: Kitabın adı;PERAKENDEDE DİRİLİ⁄İ KAYBETMEDEN İRİLEŞMEK. Hayat Yayınlarından çıkan kitabı tüm kitapçılarda bulabilirsiniz. Perakendeye ilgi duyan ve perakende de çalışan tüm dostlara bütün içtenliğimle okumalarını tavsiye ediyorum. Evet ne diyorduk; ilk iş deneyimim sonrası başka sulara açıldık diye yazmıştım. Gemisine bindiğimiz başka sularda da iyi işler çıkardık keyif aldık şüphesiz. ama öyle kirli denizler gördüm ki; öyle bulanık sularda çırpındık ki kimi zaman bindiğimiz gemi ne yapsak gitmedi ne yapsak anlamatamadık yine de vazgeçmedik doğru işi doğru yapmaktan. En anlaşılmayanı da MATRİKS ORGANİZASYON ŞEMALARI oldu yeni tanımlanan. Şimdi bu şu demek; bir yönetici var. Bu yönetici genel müdür de olabilir, genel müdür yardımcısı da... Bir de birim var. 5-15 kişiden oluşan. Bunların da müdürü var... Bildiğimiz yapıda bir genel müdür vardır ve ona bağlı yöneticiler ve alt birimlerin yöneticileri, basit mantıkta yalın şirket oraganizasyonları böyle oluşur. Matriks yapıda ise aynı birim iki farklı genel müdür yardımcısına aynı şekilde bağlıdır. Bu bağlılığı kesik yan çizgilerle çiziyorlar şemada. Hele iki genel müdür yardımcısı anlaşamıyorsa bir konuda birim müdürünün halini düşünün. Zavallı iş mi yapacak? Aramı bulacak? Hedef mi gerçekleştirecek? Cevap a) Hepsi b) Hiçbiri c) Bazen öyle bazen böyle. Galiba en doğrusu c şıkkı oluyor. Gerçekten bir işin yapılmamasını çalışanların huzursuz olmasını isteyenlere şiddetle matriks yapıyı tavsiye ediyorum. Böyle durumlarda ben ne mi yaparım? Mümkünse işin başında şirket stratejisini benden beklentiyi çok iyi anlamaya çalışırım. Sonra işe başlarım ve kimle el sıkışarak işe başladıysam, kime ne söz verdiysem onu yaparım. Matriks yapıdaki şirketlerde dikkat edilmesi gereken diğer husus da patron şirketi olup olmadığı. Öyleyse sizin patronla direk iletişim kurup kurmayacağınız da önemli. Çünkü ne kadar başarılı şirket olursa olsun, üst ya da orta düzey bir yönetici olarak işe başlayacaksanız ve aradaki bir sürü eski patrona haberci çalışan varsa; o kadar zordur işiniz. Patron sizi bilmez ne yaptığınızı da eskiden bildiklerinden ve kendisiyle direk çalışan sizin üstünüzdeki yeni ya da eski yöneticiden alır. Mutlaka sesinizi formal bir şekilde duyurmalı kendinizi ifade edebilmelisiniz. Yoksa kazılan kuyular sizin için büyük tehdit olur. Tüm bunlara dikkat ettikten, işinizi yaptıktan, “BİR” kalmayı başardıktan sonra nerede olursanız olun; TEK ve BİRİCİKSİNİZDİR. Anlıkkazançları zafer zannetmemek ve eksiye düşmemek lazım. Hepimize temiz sulardaki gemilerde yeni başarı öyküleri diliyorum... |
|||||