SAKLI TATLAR Zeyno SİLE Hotrain, Otel ve Restaurant Eğitimcisi

Şarabın Değeri

Akşam sevdiğiniz bir arkadaşınıza yemeğe davetlisiniz ve eliniz boş gitmek istemiyorsunuz. Alternatifleri değerlendirirken aklınıza tatlı, çiçek fikirleri derken bir de son yıllarda ülkemiz kentlerinde de nihayet popülerlik kazanan “bir şişe şarap” götürme fikri daha cazip geliyor. Konuya çok yabancı olmasanız da hergün değişen fiyatlar, yerliler, ithaller, etiketler derken kafanız karışıyor ve değer verdiğiniz arkadaşınıza bütçeniz dahilinde layık olabilecek şarabın hangisi olduğunu bir türlü kestiremiyorsunuz. Üzülmeyin, yanlız değilsiniz.... Evet, bazı şarapların diğerlerinden daha pahalı olmasının elbette sebepleri var. Şarabın nasıl yapıldığından, üzüm çeşidine, üreticinin ödediği vergilerden, bazı şarapların ulaştığı muazzam lezzete kadar türlü etkenler olarak sayabiliriz. Aslında köstebekliğe topraktan başlayabiliriz. Boşuna “eski toprak” diyip yüceltmez halkımız; toprak ne kadar uzun zamandır şaraplık üzüm bağı ise o kadar daha verimli ve kıymetlidir. Çünkü içinde yılların biriktirdiği minarelleri, farklı katmanları, besin değerleri vardır. Eldeki topraktan ne kadar fazla asma dalı ve sonucunda üzüm elde edilirse üzüm o kadar ucuzlar çünkü lezzet azalır. Tersi bir durumda, yani eldeki topraktan az miktarda ama daha yoğun lezzetli, daha canlı renkli üzüm alınırsa şarap da o kadar daha kaliteli olur. Olgunlaşan üzümlerin toplanması dahi sizin seçeceğiniz şarabı etkiler. Acaba makina ile mi toplandı, yoksa bağdaki itinalı eller tarafından mı? Gelelim şarabın yapılışına... tesis yatırımlarını bir kenara bıraksak bile, fermantasyonun çelik tankta veya meşe fıçıda gerçekleşme kararı da kaliteye ve tabii ki fiyata yansıyan ayrı bir etken. Meşe fıçıdan bahsetmişken, 500 litrelik bir Fransız meşe fıçının tanesinin 1200 dolar civarında olduğunu belirtmekte fayda görüyorum. Buna karşın Amerika ormanlarından çıkan bir meşe fıçı ise 800 dolar dolaylarında. Ancak iki ayrı coğrafyanın getirdiği kalite farklılıkları ayırd edilebilir düzeyde. Tabii meşe fıçı ne kadar genç ise o kadar makbul. Çünkü zaman içinde sahip olduğu aromalarını yıllanan şarap ile paylaşarak onu daha da vazgeçilmez kılabiliyor. Artık okuyucuya sorular sormanın zamanı geldi... Peki siz meşenin kattığı aromaları fark ediyor musunuz, ya da fark etseniz hoşlanır mısınız? Belki de çelik tankta meyvemsiliği etkilenmemiş bir şarap mı tercih edersiniz? Eğer 5, 6 YTL daha fazla ödeyecekseniz bunları düşünmekte fayda olabilir. Kaliteli bir şarabın yekpare mantarının maliyeti 1 Euro olduğunun bilinciyle akşam pizza yerken bu sizin ne kadar umrunuzda? Tüm üretim bittikten sonra elbette şarabın hikayesi tüm hızı ile ilerlemekte... Pazarlama faaliyetleri, reklamlar, promosyonlar da bedava değil. Eh, bir de sevgili hükümetimizin sevgili vergileri derken... en iyisi akşam yemekte ne var, önce onu öğrenelim!