|
|||||
|
|||||
Kıymetli iş adamları ve akademisyenler 1995 yılında Bursa’lı iki girişimci dostumla birlikte küçük bir Afrika ziyareti gerçekleştirmiştim. “Dünyanın ekonomik ve jeopolitik koşullarında (özellikle son yıllarda meydana gelen süratli yapısal değişiklikler karşısında) Türkiye, yeniden yapılanmaya gitmelidir” düşüncemiz bizlere o gün rehber olmuştu. Çünkü “Türkiye geleceğini belirlemek amacıyla dış ticaret politikasını, dünya çapındaki yönelimlere ve bu yönelimlerin etkileşim alanlarına göre tespit etmelidir” öngörümüz vardı. Bunun sonunda, dünya ekonomisi ile bütünleşme ve sosyo-ekonomik kalkınmada önemli neticeler elde edilebilecekti. O günkü düşüncelerimize göre “Gelecek yüzyıldaki fonksiyonları itibarıyla Türkiye, eski konumu olan Asya-Avrupa köprüsü rolünü Asya-Afrika köprüsü olarak da geliştirecek, Batı-Doğu ile Kuzey-Güney yarıküreleri arasında bir köprü olacaktı.” Yani bu durumda; “Türkiye, 21. yüzyılda siyasi ve ekonomik bakımdan hassas bir kavşakta yönlendirici konumda olacaktı” diyerek, düşüncelerimizi bir kitapçık yapıp bu araştırmalarımızı dönemin Sayın Cumhurbaşkanı’ndan başlayıp, sayın Başbakan’a,icra organı bakanlara, TOBB, İTO, İSO, BTSO, TÜSİAD, BUSİAD, GİAD, TGSD yetkililerine, basın kuruluşlarına ve birçok özel sektör kuruluşuna arz etmiştim. O günkü şartlara göre de “Dünya pazarlarına girişi hızlandırabilmek için kaynaklarımızı, teşvik sistemimizi, Ar-ge, iletişim, teknoloji yenilenmesi gibi rekabet gücü sağlayacak yeni stratejilere ve politikalara yöneltmek zorundayız” demiştim. O gün 600 milyonluk dinamik nüfusu ile üretime, eğitime, bilgiye, sevgiye ve dostluğa aç Afrika kıtası, doğal kaynaklarının zenginliği, önemli bir tarım ve maden üreticisi konumu ile 21. yüzyıla damgasını vuracak ekonomik ve siyasi bir “Cazibe Merkezi” idi. Dün 49 devletten oluşan kıta, bugün 800 milyon nüfusu ile elli üç devletten oluşmaktadır. Kendi imkân ve güçleri ile demokrat ve özgür bir düzenle barış ve mutluluk arayan bu devletler gerçek ve samimi “Partner”ler aramaktadırlar. Türkiye, tarihteki referansı, teknik kabiliyetleri ve ara kademe elemanlarının yetişmişlikleri nedeni ile Afrika’nın kalkınma ve gelişmesinde çok önemli rol oynayabilecek konumdadır. Ayrıca Türkiye’nin dünya devletleriyle lobi oluşturmasında Afrika ülkelerinin çok olumlu katkıları da olacaktır. On üç yıl önce: “Bu çalışmamda ortaya koyduğum strateji ve öneriler, hedefe ulaşabilmek için kişisel görüşlerimin ürettiği alternatiflerdir. Pekala, eksik ve yanlış olabilecekleri gibi, daha akılcı stratejilerin geliştirilmesi ve daha gerçekçi fikirlerin üretilmesi de mümkündür” diyerek bilgi ve birikimlerimi 1995 yılında toplumumuza ve iş dünyamıza sunmuştum. Ama ne yazık ki Afrika kıtası ile ilgili beklediğim alakayı da görememiştim. Bu süreç içinde şükürler olsun ki, “Avrasya Ekonomik Zirvesi” adı altında her yıl bir tane olmak üzere 11 adet büyük zirveyi “Marmara Grubu Vakfı” olarak İstanbul’da gerçekleştirdik. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetlerinin, odaların destekleriyle de her yıl Avrupa ve Asya’dan 32-37 ülkeden Devlet Başkanı, Başbakan, Bakan ve iş adamları ile sivil toplum örgütlerini ve iş dünyasını buluşturduk. Dr. Akkan Suver başkanlığındaki oluşumun Avrasya Ekonomik Zirveleri koordinatörlüğünü de yönetim kurulu arkadaşlarım lütfettiler ve ben de yürütmeye çalışıyorum. Geçen yıldan itibaren, Avrasya zirvesine Afrika’yı da dahil ettik. Gelecek yıl 5 Mayıs 2009’da başlayacak üç günlük 12. Zirve ITO merkezli salonlarda İstanbul’da toplanacaktır. Üç kıtanın bu muhteşem buluşması elli beş ülkenin katılımıyla gerçekleşecektir. İşbirliği ve kalkınma konusunda, 14 Haziran 2008’de “Türkiye-Afrika” STK formunu düzenleyen TASAM’ı ve diğer katılımcı kurumları da kutluyorum. Ayrıca Türkiye`nin `Afrika`ya açılım` politikasına verilen ivme çerçevesinde 18-21 Ağustos 2008 tarihlerinde İstanbul`da gerçekleştirdiği devlet ve hükümet başkanları düzeyindeki `Türkiye-Afrika Zirvesi` de yeni adımların atılacağının göstergesidir. Yurtta Sulh ve Ekonomi, Cihanda Sulh ve Ekonomi diyen iş dünyası ve üniversiteli akademisyenler, lütfen Marmara Gurubu vakfı web sitesinden (www.marmaragrubuvakfi.org) veya 0212 213 05 59 numaralı fakstan bize ulaşınız. “Avrasya + Afrika gelecektir” sloganıyla bu yıl toplantımızın gündemi “3-E” olacaktır. Açılımı ise ; “Ekonomi-Enerji ve Ekoloji” dir. Konuya ilgi duyanların ve katkıda bulunmak isteyen dostların dikkatlerine sunmak istiyorum. Bundan bize ne diyen dostlara da “Herkes için başka bir dünya da mümkün “ diyerek saygılarımı sunuyorum. Eğer lütfedip bu yazımı saklarsanız, size olmasa bile, çocuklarınıza yarınları için faydalı olacaktır umudundayım. |
|||||