MAVİ YOL Dr. Can Fuat GÜRLESEL
Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı
Reel kesim reform programı
 
Ekonomide yaşadığımız sıkıntıların aşılması ve Türkiye’nin sahip olduğu büyüme potansiyelini gerçekleştirebilmesi için çok sayıda öneri tartışılmaktadır. Bu farklı görüşlerin arkasındaki neden-sonuç ilişkisi ise çok fazlaortaya konulmamaktave değerlendirilmemektedir. Biz çerçevede kendi görüşlerimizi neden sonuç ilişkileri içinde paylaşalım;Türkiye ekonomisi bir reform programına ihtiyaç duymakta ve bu programın hedefleri, çerçevesi ve genel politika araçları büyük önem taşımaktadır.

1. Reel kesim reform programı
Ekonomideki reform programı“reel kesim reform programı” olmalıdır. Mal ve hizmet üreten ve reel kesimde yer alan sektörleri ve işletmeleri kapsamalıdır.

2. Kamu kesimi, mali kesim, reel kesim
2001 yılı sonrasında uygulanan ekonomik programın temel reform eksenlerini kamu kesimi ve mali kesim oluşturmuştu. IMF ile yapılan 2 stand by anlaşmasında ve Dünya Bankası ile yapılan programlarda kamu kesimi ile mali kesimde reformlar uygulandı. Ancak reel kesime yönelik bir program uygulaması olmadı. Bu nedenle yeni reform programı artık reel kesim için yapılmalıdır.

3. Sil baştan değil, ilave program
2002-2006 yıllarında uygulanan kamu kesimi ve mali kesim reformları ile ekonominin makro dengelerinde önemli iyileşmeler sağlandı. 2001 yılına göre kamu kesimi ve mali kesimin mali yapıları çok daha güçlü, daha iyi bir denetim ve gözetim sistemi var. Bu nedenle reform programı bu alanlara yönelik bir sil baştan program olmamalıdır. Tam tersine bu kesimde yapılan reformların kazanımlarının üzerine inşa edilmelidir.

4. Mali kesim ve kamu kesimi reformları ile uyumlaştırılmalı
2002 sonrasında mali kesim ve kamu kesiminde yapılan reformların yükünü önemli ölçüde reel kesim, yani üretici kesim yüklendi ve halen de yüklenmeye devam etmektedir. Reel kesim için bir reform programı uygulanmadığı ve mali kesim ve kamu kesimindereform programları uygulanırken bunların reel kesim üzerindeki dışsal etkileri göz ardı edildiğinden, reel kesim reform programı aynı anda mali kesim ve kamu kesimi reformlarının etkilerini de uyumlaştırmayı hedef almalıdır. Örneğin kamunun vergi gelirleri arttırılırken kullanılan politikaların reel kesime ilişkin ekonomik etki analizleri yapılmalıdır. Bu çerçevede mali kesim ve kamu kesiminde kullanılan politika araçları gözden geçirilmeli ve iyileştirilmelidir.

5. Neden reel kesim reform programı
Ekonomide karşılaşılan sıkıntının kaynaklarının tamamı yapısal nitelikte ve büyük ölçüde reel kesim ile ilgilidir. Bu aşamada artık para ve maliye politikaları ile oynayarak yapısal sorunları çözmek mümkün değildir. Sorunun çözümü daha verimli ve rekabetçi bir reel kesim yaratmak ile mümkün olacaktır. Bu nedenle Türkiye ekonomisi bir reel kesim reformu programına ihtiyaç duymaktadır. Reel kesimin verimlilik ve rekabet gücünü arttırmanın koşulları da değişmiştir. Fiyat istikrarı ortamında yapısal tedbirlere ihtiyaç duyulmaktadır.

6. Reform için geç kalındı, ama geç kalmak ta göreceli
Fiyat istikrarı ile değerlenen TL, yapılan kamu kesimi reformlarının dışsal etkileri, geciken kamu kesimi reformları ile ortaya çıkan yüksek kamu maliyetleri, mali kesim reformları ile ortaya çıkan yüksek kamu maliyetleri ve mali kesim reformları ile finansal kaynaklara erişimin yeni zorlu kriterlere bağlanması sonucu oluşan ortamda reel kesim işletmelerinin rekabet güçleri ve karlılıkları da azalmaktadır. Bu nedenle reel kesime yönelik reform programı için geç kalındığını söylemek yanlış olmaz. Bu gecikmeye rağmen program bir an önce hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.

7. Program IMF ile de yapılabilir ve bu IMF için ilk olur
Reel kesim reform programı bundan sonraki IMF anlaşmasının ana çerçevesini de oluşturabilir. IMF için de bu öğretici bir ilk olabilir. Yeni IMF anlaşmasında iki eksen yer alabilir. Bunların ilkinde2008-2010 arasında IMF mali kesim ve kamu kesimi reformlarının devamını ve etkilerini gözetler, ikincisin de ise reel kesim reformları ile ilgili olarakperformans kriterleri oluşturur ve izlenir.

8. Reel kesim reform programı üç eksenli olmalı
a. Deregülasyon ve ikinci nesil reformlar
Mal ve hizmet üreten işletmelerin etkinlik ve verimliliklerini azaltan tüm kamu düzenlemeleri ve kesintileri kaldırılmalı veya sadeleştirilmelidir. İşletmeler için üretim, yatırım ve rekabette karşılaştıkları kamu yükleri rakip ülkeler ile eşitlenmelidir (kamu mali reformları ile uyumlaşma).

b. Sektörel stratejiler ve destekler
Reel kesimde yer alan her sektörün konumu farklıdır. Bu nedenle her bir sektör için ayrı stratejiler geliştirilmeli ve her bir sektöre ihtiyaç duyduğu destekler ve olanaklar (finansman, nitelikli işgücü vb) sağlanmalıdır.

c. İşletmelerin reformları
İşletmeler de kendi içlerinde tüm iş süreçlerini gözden geçirmeli, etkinlik ve verimlilikleri ile teknoloji ve yaratıcılığa bağlı rekabet güçlerini arttırmalıdır.

Son değerlendirme: Dünya ekonomisi resesyona girse de girmese de, Türkiye’ye sıcak para gelse de, çıksa da, enflasyon artsa da düşse de, Türkiye’nin tek hedefi dünya ölçeğinde rekabetçi bir reel sektör yaratmak olmalıdır. Bunun gerekleri de bellidir.
Artık döviz kurları ile MB faiz oranlarını tartışmakbırakılmalı ve gerçek gündeme yani reel kesimde reform çabalarınadönülmelidir.