|
|||||
|
|||||
Günlük hayatımızdan geleceğimize, üretimden tüketime, insan hayatını etkileyen en önemli emtialardan bir tanesi ve belki de insan yaşamında hava ve sudan sonra en önemli madde petrol bu ayki yazımızın konusu olacak. Bugün petrole hâkim olmak için hem ekonomik, hem de gerçek anlamda savaşlar yaşanmaya devam ediyor. Latincede taş anlamına gelen "petra" ile yağ anlamına gelen "oleum" sözcüklerinden oluşmuş (Petra oleum= Petrol) olan petrol Yer Yağı veya Neft olarak da bilinmektedir. Kısaca tanımlamak gerekirse; Yer yağı, Neft ya da petrol, sudan yoğun kıvamda, koyu renkli, arıtılmamış, kendisine özgü kokusu olan, yeraltından çıkarılmış doğal yanıcı mineral yağdır. Petrol halk arasında, yalnız belirli bir yakıtı (Benzin, Gazyağı, Dizel - Motorin, Motor yağı, Fuel oil) olarak bilinmesine rağmen, aslında petrol kelimesi doğal halde bulunan ve yeraltından çıkarılan işlenmemiş ham petrol anlamına gelmektedir. Petrol, hidrokarbonların karışımından meydana gelmiş olup, her zaman sabit bir kimyevî bileşimi yoktur. Doğal akaryakıt olan ham petrol, bulunduğu memleketlere göre değişen bileşimler gösterir. Örneğin; Amerika`da özellikle Pensilvanya bölgesinde çıkarılan petroller genellikle hidrokarbon sınıfından olan bileşikleri, Rusya petrolleri, kötü kokulu naften sınıfından bileşikleri; Romanya petrolleri ise bu ikisinin bir karışımını içerir. Çeşitli tipteki petrollerin kendine has ağırlıkları 0,80-0,96; alevlenme noktaları 15-120 ˚C ve ortalama ısıtma kuvvetleri 10,500 cal/kg`dır. Ortalama elementsel bileşimleri ise; karbon %84, hidrojen %12, oksijen %1 olup çok az miktarda da kükürt bulunur. Teksas ve Kaliforniya petrollerinde kükürt diğerlerine oranla fazladır. Dünya petrol rezervlerinin önemli bir kısmını elinde bulunduran ve mevcut üretimin hatırı sayılır kısmını gerçekleştiren OPEC; Organization of Petroleum Exporting Countries kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır.OPEC sözcüğü, kısaca petrol ihraç eden ülkeler organizasyonunu betimlemek için kullanılmaktadır. OPEC`in kuruluş amaçlarından en önemlisi dünyada petrol fiyatlarını durağan hale getirmektir. 10-14 Eylül 1960 yılında Bağdat Konferansında Iran, Irak, Kuveyt, Sudi Arabistan ve Venezuella tarafından kurulan OPEC ilerleyen yıllarda 8 ülkenin daha katılımıyla bugün 13 üyeli bir kuruluş haline gelmiştir. OPEC ülkelerinin geleceğe dair yaptığı projeksiyonlar ve aldığı kararlar ham petrol fiyatları üzerinde önemli etkiler yapmaktadır. OPEC’e üye olmayan ve petrol çıkaran ABD, Rusya ve Brezilya gibi ülkelerde üretim yüksek olsa da petrol piyasalarında OPEC ülkelerinin aldığı kararlargeçmişte olduğu gibi halen de etkili oluyor. ‹statistiklere göre OPEC 2003 yılından 2009 yılına kadar günlük 4 milyon varil üretim artışı gerçekleştirmiş bulunuyor. Kriz öncesi yapılan tahminlere göre 2007-2012 yılları arasında toplam arzı karşılayabilmek için 160 milyar ABD dolarlık yatırım ihtiyacı bulunuyordu. Mevcut ortamda yatırım yapması beklenen OPEC ülkelerini en fazla kararsız bırakan, geleceğe dair ekonomik belirsizliğin yaşanıyor olması. Konu petrol olunca geleceğe dair 2 önemli unsur kendisini hissettiriyor; Öncelikle dünyanın ısınıyor olması ve karbondioksit gazının kullanımının azaltılması konusunda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler çok kritik kararlar alması ve süratle uygulamaya geçilmesi gerekliliği. Başka bir deyişle ham petrol ve türevleri yerine yenilenebilinir enerjinin sanayi ve günlük hayatta kullanımının artırılması ve desteklenmesi gerekiyor. Diğer unsur ise, yaşanan krizin ne zaman sonlanacağı ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin dünya genelinde ne zaman sağlanacağı konusudur. Bu konular petrol üretimini dolayısıyla arz ve talebi önümüzdeki süreçte doğrudan etkileyecektir. Bütün bu veriler ışığında 2004 yılı başından Haziran 2009 ortasına kadar ki petrol fiyatlarının seyrinden geleceğe dair neler olabileceğini tahmin etmeye çalışalım (Bkz Aşağıdaki Grafik). En son 11.07.2008 tarihinde ham petrolün varil fiyatı 147.27 USD ile zirve yapmıştı; krizin etkisiyle fiyatlar sert bir şekilde 5 ay içersinde 32 USD/varile kadar geriledi. Uygulanan acil ekonomik paketler sonrası yaşanan iyimserlikle beraber, fiubat ayının ortasından itibaren fiyatlar tekrar artmaya başladı. Haziran ayının ilk haftasında ham petrol 73.23 USD/varile kadar yükselmiş bulunuyor. Yukarıdaki grafiktende görebileceğiniz üzere 76 – 78 USD/ varil seviyesinde güçlü bir direnç bulunuyor. Bu seviyenin kısa dönemde geçilebileceğini zannetmiyoruz. Son 5 yıllık ortalamaya baktığımızda 60 – 75 USD/varil fiyat aralığının mevcut ortamda uygun fiyat aralığı olduğunu düşünüyoruz. Ancak, IMF 2010 yılı için küresel ekonomi büyüme tahminlerini, dünya çapında uygulanan ekonomik destek paketlerinin olumlu etkisini hesaba katarak, Nisan ayında açıkladığı yüzde 1.9 seviyesinden yüzde 2.4`e çıkardığını bildirdi. Bu tahminin petrol fiyatlarına kısmen yansıdığını düşünmekle beraber 2010 yılı 2. çeyreğinde ekonomik istikrar artan ivme ile sağlanabilirse tekrar bir değerlendirme yapmak gerekecektir. |
|||||