İĞNE Bedii OKYAY
Aydınlanma
 
Aydın’ını kaybetmiş bir ülke güneş’ini kaybetmiştir,ay’ını kaybetmiştir,yıldız’ını kaybetmiş, kör kuyular içinde ışıksız kalmıştır.

Aydındır; toplumu aydınlatan çağdaşlığı öğreten, gününe ışık, geleceğine umut veren.

Ortadoğu coğrafyasında güneş’in ışığında vücut bulan dünya gibidir Atatürk Cumhuriyeti’nin aydınlanmasında yetişmiş Türk Aydını.

O aydınlardır aklın ve bilim’in yol göstericiliğinde,yüz yıllardır her türlü dogmanın kıskacında kalmış toplumu özgür kılmaya çalışan. Ümmet’ten millet’e, biat etmekten birey olmayı öğreten.

Her türlü zorluk ve imkansızlıklar içersinde yetişen görece az ama öz gerçek Türk Aydın’ı maalesef son yıllarda asli görevi olan topluma aklın ve bilimin ışığında yol gösterme görevini çeşitli nedenlerle yerine getirememektedir.

Sistematik bir şekilde gerçek Türk Aydın’ı susturulmuş, korkutulmuş, küstürülmüştür. Meydana ağzı bol ama boş laf yapan, hiçbir fikir üretmeyen insanlar sürülmüş, üstelik bunlar bir araya getirilerek sözüm ona ülke sorunları üzerine ahkam kesmelerinin yolu çeşitli platformlar hazırlanarak medyada genişçe sağlanmıştır.

Toplum bilinçli bir şekilde düşünmekten vaz geçirilerek, TV dizileri, evlendirme programları, magazin haberleri ile uyutulmakta veya incir çekirdeğini doldurmayacak gündem maddeleri yaratılarak sözünü ettiğimiz lafazanlara laf kalabalığı yapma imkanları yaratılarak boş tartışmalarla günler heba edilmektedir.

Çevre üklelerimizde yıllardır beyinleri esir olmuş milletler Arap Baharları adıyla umutsuzca bir umut ışığı ararken elindeki nimetin ayırdına varamayan toplumumuzun bir bölümünün hala neyin peşinde olduğunu anlamak mümkün değildir.

Her ne olursa olsun,değişimin her zaman daha güzele ve daha iyiye doğru olacağı dünyanın değişmez gerçeğidir. Zaman konu olduğunda gençlerin acelesi olmayabilir ama ya bizlerin?