Alternatif Yatırım Enstrümanları İ.Emre PESER
Sermaye Piyasası Danışmanı
Dolar’ın yerine güvenilir bir para birimi ya da başka bir alternatif olabilir mi?
 
Bugüne kadar bu köşede okurlarımıza alternatif yatırım araçlarını tanıtmaya ve mevcut uluslararası ortamda durum değerlendirmesi yaparak konu yaptığımız yatırım aracınının orta vadeli durumunu değerlendirmeye çalıştık.
Bu yazımızda ise daha önce değinmediğimiz değerli metallerden gümüşü ele alacağım. Son dönemde, altın yükselişini sürdürüyor ve yeni rekorlar kırıyor. Uluslararası ortam altın lehine işlemeye devam ederken gümüşte tekrar eski değerini yakalamaya çalışıyor. Yine son dönemde yaşanan kriz sonrası en çok tartışılan konulardan biride ‘Dolar’ın yerine güvenilir bir para birimi ya da başka bir alternatif olabilir mi ?’ sorusuna yanıt aranıyor. Bu noktada bizde kendi tarihimize biraz uzanarak farklı bir yaklaşım ortaya koyalım.
Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyıla gelinceye kadar çağdaşı bulunan pek çok Avrupa ülkelerinde olduğu gibi madeni para sistemi uygulanıyordu. Sistemde altın, gümüş ve ufaklık ihtiyacını gidermeye ihtiyaç olarak her iki madenin dışında genelde bakırdan mamul paralar kullanılıyordu. Kâğıt paranın kullanımı batılı ülkelere paralel olarak 19. yüzyıl içerisinde başlar.
Sistem esasta altın ve gümüşe dayandığından her iki madenin mümkün olduğunca mübadelede kullanılması ve eşya olarak kullanılmamasını öngörüyordu. Bu sebeple ülke içine kıymetli maden girişi teşvik ediliyor, çıkışı ise yasaklanıyordu. fiahısların ellerinde ve sarayda bulunan altın ve gümüşten mamul eşyalar darphanelere getirilerek para basımında kullanılıyordu. Osmanlı Devleti’nde Osman Gazi’den Fatih’e gelinceye kadar sadece Gümüş paralar basılmıştır. Altın para olarak ülkede revaç bulan Venedik dukası (filori, filorin) tedavül ediyordu. Fatih 1479 yılında Sultani adlı ilk Osmanlı altın parasını basmıştır. Fiilî olarak iki değerli madene dayanan bir para sistemi işliyordu. Dolayısıyla altın ve gümüş fiyatları değiştikçe tedavülde bulunan sikkelerin fiyatları ya da kur farkları da değişiyordu. Dünya yakın tarihine damgasını vurmuş Osmanlı İmparatorluğu’nda yüzyıllar boyunca değerli madenler başta gümüş olmak üzere altın ve bakır para olarak kullanılmıştır. Günümüzde de Dolar’ın alternatifi ancak yine geçmişte olduğu üzere değerli madenler olabilir. Son dönemde altının yükselişi aslında bir nevi paranın yerine en güvenilir liman olarak değer görmesinden kaynaklanıyor. Tarih tekerrür ederse altın ile beraber gümüş ve hatta bakır tekrardan daha fazla talep görebilir. fiu an için bu gerçekleşmesi zor bir olasılık gibi gözükebilir ama bana Dolar’ın yerine Euro veya başka bir para birimi daha güvenilir olarak sistemde talep görecek senaryosundan daha çok diğer senaryo gerçekçi geliyor.
Bu noktada gümüş hakkında biraz daha bilgi edinmekte fayda var. Gümüş hakkında daha doğru ve değerini ortaya koyacak bilgilendirmeyi kamuoyuna anlatabilmek için 1971 yılında Gümüş Enstitüsü kurulmuştur. Bu enstitünün başlıca kuruluş amaçları:
- Gümüş ve gümüşe bağlı ürünlerin geliştirilmesini teşvik etmek,
- Gümüş ve ürünleri için pazarların gelişmesine yardım etmek,
- Gümüş ve ürünleri üretimi, dağıtımı, pazarlaması, tüketimi ve kullanımı konularında istatistikî çalışmalar yapmak ve yayınlamak,
- Gümüşün kullanımının geliştirilmesi için yapılan araştırmaları desteklemek,
- Gümüş sanayinin refahını geliştirmek için yeni metodlar geliştirmektir.
Gümüş geçmişten farklı olarak günümüzde 3 ayrı sektörde talep görmektedir. Endüstride, fotoğrafçılıkta, mücevherat ve gümüş eşyalarında kullanılmaktadır. Üretilen gümüşün % 95’i bu üç alanda tüketilmektedir.
2008 yılı rakamlarına baktığımızda toplam gümüş talebi % 0.9 azalmıştır. Bu azalışın önemli bir kısmı endüstriyel talep azalmasından kaynaklanmışken 2008 4. çeyrekte yaşanmış olan kriz etkili olmuştur. Endüstriyel talebin yanı sıra mücevherat üretimi %3.2 düşerek 2008 yılında 158.3 milyon ons seviyesinde gerçekleşmiştir. İtalya ve Tayland’daki gelişmeler öne çıkmıştır. Sektörde Hindistan, Çin ve Rusya bu süreçte büyümeye devam etmiştir. Gümüşe dayalı eşyaların talebi %2 düşmüştür. Batı piyasaları kaynaklı düşüşlerin bir kısmı Hindistan’daki artışla dengelenmiştir. Hindistan talebi Rusya’da olduğu üzere %7 oranında artmıştır.
Arz tarafında ise global gümüş madeni üretimi %2.5 artmış, bu artışta altın ve kurşun/çinko sektörlerindeki talebin etkisi olmuştur. Bu artış ile beraber son 6 yıl arka arkaya sektör büyümüştür. Örnek olarak Bolivya 2007 yılına göre üretimini 2 kat artırmışken, Rusya maden arzını % 24 oranında artırmıştır. Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere Peru 2008 yılında en çok gümüş madeni arz eden ülke konumundadır. Bu ülkeyi, Meksika, Çin ve Avustralya takip etmektedir. Enflasyonist üretim maliyet baskısı ve yan ürünlere verilen kredilerdeki gerileme Gümüş üretim maliyetlerini 2008 yılında 4.53 $/ons seviyesine yükseltmiştir.
Kaynak: www.silverinstitute.orgOcak 1996 tarihinden bugüne (12 Ekim 2009) bakıldığında, altın ve gümüş arasındaki ilişki açıkça görünmektedir. Altın/Gümüş serisi 80 seviyelerine yaklaştığında altın alıp gümüş satmak veya 46 seviyelerine yaklaşıldığında altın satıp gümüş almak arbitraj amaçlı iyi bir strateji olarak görünüyor.Bulunduğumuz seviyeler bu iki uç noktanın orta seviyesine yakın olmasından dolayı, şimdilik arbitraj işlemi daha yüksek oranda risk taşımaktadır.
Sonuç olarak son yılarda gümüşün endüstriyel ürünlerde kullanımı artarken, son yıllarda yaşandığı üzere altın gibi finansal açıdan da talep gören bir yatırım aracı olarak daha fazla kabul görürse gümüş önümüzdeki süreçte yeni zirveler yapabilir.