|
|||
|
|||
Ülkelerin kültürlerine ait tasarımlar bu sene moda olacak. ARİŞ’te bu konuda elmas üzerine odaklandık. Elması tekrar gündeme taşıdık ve bütün dünyada tanıtacağız. Arap ülkelerine iyi bir satış potansiyeli açıldı. Amerika, İtalya ve Fransa pazarında da bu konu ile ilgili gelişmeler var. | |||
2006 yılında kuruluşumuzun 100. yılını kutluyoruz. Bu dedemizin, sonra babamızın, sonra bizim ve şimdi de çocuklarımızın devralacağı bir kuruluş. Bu işe dedem Mardin’de küçük bir atölyede başladı, çok sanatkardı ve Güney Doğu ve Doğu Anadolu’da onu tanımayan yoktu. Zaman içersine Diyarbakır ve yakın illere daha fazla iş yapılmaya başlandı, o zaman dedemizin ihtisas sahibi olduğu bir iş vardı; envai çeşit toplara işlemeli güller yapardı ve bununla uzmanlaştı. Biz o zamandan farkına vardık; bir işi çok değişik veya kendinize has yaparsanız, bilginizi de ortaya koyarsanız, çok mükemmel yaparsınız.
Eskiden bütün bu işler zordu. Mesela eritmeyi çok çeşit kömürle, körükle üflemeyle yaparlardı ve bu çok zor bir şeydi, dedem o zaman çok küçük bir cihaz yaparak elle çevirerek üflemeyi yaptı ve dolayısı ile altını hızlı eritmeyi becerdi, daha sonra bunu küçük bir motorla destekledi ve eritme hızlandı. Bir başka şey daha yaptı, eskiden bu erittiğiniz altın düz bir satha dökülür daha sonra da çekiçleyerek bir plaka haline getirilirdi. Dedem İstanbul’a gittiğinde baktı ki orada teknoloji değişik, çeşitli silindirlerle yapılıyor, Mardin’de böyle bir silindir yoktu. O tarihte bir silindir getirtti ve artık çekiç ile döverek değil silindirden geçirerek plakalar oluşturdu. Yani o günün anlamında sanata bilgiyi de kattı. Bunun gibi birçok yenilik getirdi. Ben 6 yaşımdan beri bu işin içersindeyim, biz yanan ateşi üfleyerek yön verir ve madenleri birbirine kaynatırdık. Zaman içersinde bu öyle gelişti ki benzinle çalışan “şalümo” dediğimiz aletle, daha sonra tüplerle, daha sonra da bir oksijen devreye girdi şimdi de lazer denilen olay gelişti. 45 yıl içinde dedemizin sanatını babam, ben, eşim ve çocuklarımla dünyada gelişen teknolojiyi, bilimi, bilgiyi şirketimize, ürünlerimize, pazarlamamıza kattığımız zaman gerçekten sanat değerini bulmuş, kurum da böylece gelişmiş oluyor. ARİŞ işte bu geçtiğimiz süreler içinde hep kendini yenilemiştir. Türkiye’nin altın konusunda en eski toptancılarıyız, 1975 yıllarında pırlantalı ürünlere girdik, yani mücevherci olduk, Türkiye’de de bu konuda bir otorite olmaya başladıktan sonra, 1984 yılında bunu kurumsallaştırmaya karar verdik, eskiden GÜZELİŞ olarak geçen ismimizi değiştirerek ARİŞ’i oluşturduk ve bunu bir AŞ olarak yapılandırdık. Böylece hem ürünlerimizi toptan satmayı hedefledik hem de Nişantaşı’nda çok prestijli bir mağaza oluşturduk. Üst düzey kesime ulaştık, ve oradan pay almaya başladık. Diyebilirim ki ilk reklamları dergilere biz vermiş olduk, ilk imaj kataloğunu da ARİŞ oluşturdu, broşürler ile dağıtımını da yaptık. Rahmetli Sakıp SABANCI ile tanışma fırsatımız oldu, bize: “Niye bir defile düzenlemiyorsunuz, 300 tane seçkin konuğumuz var, mücevherlerinizi bu defilede açık arttırmaya sunalım, hem siz kendinizi tanıtın hem de lösemili çocuklara yardım yapalım” dedi. Bir modacı ile anlaştık ve bir mücevherci ile modacının ilk ortak defilesini Atlı Köşk’te gerçekleştirdik. Çok ses getiren bir gece oldu, çok iyi dostlar edindik. ARİŞ ilk olarak bir ihtisas fuarının,kurulmasına da önayak oldu. 1993 yılına kadar ARİŞ Mağazacılık toptan satışlarını da yürüttü. Ürünlerimiz yurtdışında kabul görmeye başladı. Bu talep üzerine Nişantaşı’ndaki mağazamızı kapatarak toptan satışa daha fazla ağırlık verdik. Dünyanın bütün ihtisas fuarlarına katıldık, çok ürün sattık ama yurtiçindeki bilinirliğimizi kesintiye uğratmış olduk. İçeride gelişmeyen bir marka çok iyi konumlanamıyor. 2005 yılında franchising oluşturarak satış noktalarımızı daha etkili hale getirmek için ilk mağazamızı Cevahir Alışveriş Merkezi’nde açtık. Bu mağazayı açtıktan sonra çok zaman kaybettiğimizi gördük. Şu anda bir çok kişiyle görüşme halindeyiz, tahminim 2010 yılına kadar 20-25 mağazamız açılacak. Önemli şehirlerde de 100-150 adet satış noktası olmasını hedefliyoruz. Uzun zamandır yurtdışındaki fuarlara hem katılımcı hem de ziyaretçi olduk.ARİŞ fuarlarda çok ilgi gördü, pırlantalı ürünlerde Türk mücevherini yurtdışında tanıtan ilk marka oldu. Hem bitmiş hem de yarı mamul ürün ihraç ediyorduk. Şu anda tedarikçi ülke olarak İtalya’dan sonra, ARİŞ’in katkılarıyla ikinci ülke konumundayız. Avrupa’da gelişmekte olan modayı getirip Türk sanatıyla birleştiriyoruz, biraz da Orta Doğu havası katıyoruz. İtalya’dan gelen modacılar, hem trend adına hem de tasarım adına koleksiyonumuzu gördüklerinde çok şaşırdılar. Ülkelerin kültürlerine ait tasarımlar bu sene moda olacak. ARİŞ’te bu konuda elmas üzerine odaklandı. Arap ülkelerine iyi bir satış potansiyeli açıldı. Amerika, İtalya ve Fransa pazarında da bu konu ile ilgili gelişmeler var. Uzun zamandır yatırım yaptığımız internet satışımızı geliştirdik. Sistemimiz şöyle: “Güvenlik Sertifikası” olan sitelerden; ki bizim sitemiz öyle; alışveriş yaptığınızda en önemli marka mağazalardan alışveriş yapmaktan çok daha güvenli. Sitemizden alışveriş yaparken seçtiğiniz ürün için kredi kartı numaranızı giriyorsunuz. Biz kart numaranızı hiçbir şekilde göremiyoruz. Siz bankanıza bilgi veriyorsunuz, bankanız talimatınızı alınca bize para ödüyor. Biz bu sisteme üyeyiz, belli bir aidat ödüyoruz. Banka bize talimat veriyor, “müşterim şu numaralı ürünü beğenmiştir, hesabınıza para yatırmıştır, şu adrese gönderilecektir” diyor. Biz bu sisteme beş sene yatırım yaptık, inandık ve başarılı olduk. Türkiye’nin tek altın ve mücevher satan internet sistemine sahibiz. Kısa bir zaman sonra ARİŞ e-ticaret ile dünyanın birçok ülkesine ürün satabilecek. Sanatla beraber bütün yeniliklere açığız. 11 Kasım 2005 tarihinde, Askeri Müze Harbiye Kültür Sitesi’nde, besteci-piyanist Anjelika AKBAR ile Ressam Lolita ASİL, aynı mekanda ve aynı "an"da karşılıklı etkileşimlerini ve bunun sonucunda ortaya çıkan "doğaçlama" yarattıkları performansı izleyicilerle paylaştılar. Piyanist Anjelika AKBAR bir saat piyano resitali verdi, o bir saat içerisinde ressam Lolita ASİL 15 tablo yaptı. Ressamımız Lolita ASİL çalınan müzikte ne hissediyorsa onu tuale yansıttı, Piyanistimiz tualde ne görüyorsa onu notalarına aktardı. Her ikisinin de önceden hazırlamış olduğu bir eser yoktu. Bu çalışma esnasında 7 renk kullanıldı sırasıyla sarı, turuncu, kırmızı, yeşil, mavi, eflatun, mor ve final beyaz tualle noktalandı. Renklerin yumuşak tonal geçişlerinin ya da sert fırça darbelerinin, piyanonun ses tonlarındaki karşılığını (ya da tam tersini) izleyicilere hissettirmeye çalıştılar. Bu çalışmaya yaklaşık 500 kişi tanık oldu ve çalışmanın her aşamasında sanatçılarımızla bütünleşerek bir sinerji yarattılar. Böylece izleyiciler de yarattıkları sinerji sayesinde bu performansa katkıda bulunmuş oldular. ARİŞ Pırlanta Sanatı’nın davetlisi olarak gelen VİP ve Basın Konukları Resmin RENK - ÇİZGİ gibi iki güçlü elemanına, Müziğin SES - TON gibi başka güçlere birebir eşlik etmesi hem onları hem de bizleri çok memnun etti. 15 adet tablo satıldı, toplanan bedel Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneğinin “Anadolu’da bir kızım var öğretmen olacak” projesine bağışlanacaktır. Tablolar 1000 YTL den satışa sunuldu. Elde edilen gelirle (15.000 YTL ) 15 kızımızı 3 sene boyunca okutacağız. ARİŞ, İllerdeki Kuyumcular Odası ve DTC Desteği ile; Adana Hilton Otel’de 10 Aralık 2005 günü “Pırlanta Günleri Etkinliği” gerçekleştirdi. Etkinliğin amacı ARİŞ’in kurumsal bilinirliliğini ve bölgedeki etkinliğini artırmak, mücevher firmalarını, temel pırlanta bilgisi ve pırlantalı mücevher pazarlama teknikleri konusunda bilgilendirmekti. Eğitim semineri Debeer’s DTC (Diamond Trading Company) tarafından sunuldu ve eğitime katılanlara sertifika verildi. Program kapsamında; Mücevher firmalarının müşterileri ile illerdeki A-B sosyo-ekonomik grubu tüketicikitlesi için hazırlanan, Türkiye’nin önde gelen modacısı Arzu KAPROL’ün Su Koleksiyonundan “ARİŞ Özel” defilesi gerçekleştirildi. Arzu KAPROL bizim ürünlerimize uygun 6 kıyafet hazırladı. Bu kıyafet ve takıları bir defile ile tanıtıldı ve 2006 trendlerini anlatıldı. Türkiye’de bir ilki gerçek |
|||