|
|||||
|
|||||
2008 Ekim ayından itibaren etkilerini hissetmeye başladığımız global krizin en ağır biçimde hissedildiği ülkelerin başında Türkiye geliyor. Krizin başlangıcından bu yana, TÜGİAD olarak, yazılı ve görsel basında hep aynı mesajı vermeye gayret ettik; “Türkiye’nin Üretime,İhracata dayalı yeni bir büyüme modeline ihtiyacı var”. Kamuoyunun dikkatini çekmek ve konuyu sürekli gündemde tutmakamacıyla, bir dizi sempozyum düzenleme kararı aldık. Bunlardan birincisi, Ocak 2009’da, üyelerimizin 2009-2010 yılı beklentilerini de değerlendirdiğimiz bir anket çalışmasıyla eş zamanlı olarak düzenlediğimiz “Büyüme mi, Enflasyon mu?” adlı sempozyumdu. Üyelerimizin %93’ünün anketimize verdiği cevaplar ile doğru orantılı olarak Sempozyum’da “Türkiye’nin öncelikli hedefinin Büyüme olması gerektiği” vurgulandı. Serinin ikinci toplantısı 26 Mayıs 2009 tarihinde Sabancı Center’da gerçekleşti. Bu defa, “Türkiye’nin Yeni Bir Ekonomik Büyüme Modeline İhtiyacı Var” sloganı ile “Evet ama, nasıl bir Büyüme?” sorusuna cevap aradık. Sempozyum’da değerli görüşlerini bizlerle paylaşan akademisyenler ve iş dünyasının önce gelen isimleri ortak bir noktada buluştular; sadece krizden çıkışı amaçlayan bir büyüme değil, uzun vadeli, sürdürülebilirbir büyüme modeli. Türkiye’nin Sanayi hayat eğrisi dikkatle analiz edilerek, halen toplam sanayimizin %72,6’sını teşkil eden orta ve orta-düşük sanayi modelinden,katma değeri yüksek ileri teknoloji modeline geçişi sağlayacak bir “sanayi stratejisi”ile birlikte dizayn edilmesi gereken bir model. “Bilgi temelli bir ekonomiye geçiş planı” Türkiye’de Teknoloji Gurubu itibari ile sektörlerin katma değer payına baktığımızda görmekteyiz ki; 2007 yılı itibariyle toplam sanayi üretiminde ileri teknolojilerin payı sadece %1,8 mertebesindedir. Sempozyumda öne çıkan diğer önemli mesaj ise şuydu; Türkiye’de, doğu ve batı arasındaki bölgesel endüstriyel farklılıklara dayanarak “iki farklı, fakat birbiriyle uyumlu” mesleki eğitimi destekleyen, KOBİ’lerin ihtisaslaşmasını hedefleyen bir sanayi stratejisi geliştirerek büyümek. Kamuoyuna çok doğru bir zamanda çok doğru bir mesaj verdiğimize inanıyoruz çünkü sempozyumun üzerinden henüz bir kaç hafta geçmiş olmasına rağmen, Hükümetimiz “bize göre biraz geç kalınmış olmakla birlikte” yeni teşvik paketini yürürlüğe koydu. Söz konusu teşvik paketinde “Enerji Maliyetleri” başta olmak üzere eksik noktalar tespit edilmiş olsa da, TÜGİAD olarak uzunca bir süredir savunmakta olduğumuz bir modelin ilk tohumlarının atılmış olduğunu görmekten dolayı mutluyuz. Ancak bu fırsattan istifade ederek diyoruz ki; yeni açıklanan ve bölgesel fırsat ve şartlara göre tasarlanan teşvik paketi, sadece krizden çıkış için bir önlem paketi olmamalıdır. Tam aksine, önümüzdeki 10-15 yıllık zaman diliminde Türkiye’nin daha önce örneğine rastlanmayan bir Sanayi Stratejisi’ne sahip olması için atılan “ilk adım” niteliğinde olmalıdır. Bu anlamda bir yol haritası olarak algılanmalı ve kısa dönemde sonlandırılmamalıdır. TÜGİAD olarak, “Türkiye’nin Üretime, İhracat’a ve İstihdam’a odaklı, orta-uzun vadeli yeni ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme modeli geliştirilmesi” noktasında lobi faaliyetlerimize devam edeceğiz. Komşu ülkelerle ve bulunduğumuz coğrafyada iş birliğinin geliştirilmesi ilgili uzun zamandır süren çalışmalarımız devam ediyor. Bu yazı kaleme alındığı tarihlerde gerçekleştiriyor olacağımız Doğubayazıt organizasyonu, bu çerçevede faaliyetlerimizin önemli bir halkasını teşkil edecek. “TÜGİAD Doğubayazıt Tanıtım Platformu” olarak adlandırdığımız bu proje, Türkiye’nin önümüzdeki dönemde, içinde yer aldığı coğrafi bölgede ticari alanda etkin rol oynamasını, sadece komşu ülkelere ihracatını arttıran değil, başta İran olmak üzere komşu ülkelerin kendi aralarındaki dış ticarete de katkı sağlayan bir merkez haline gelmesini amaçlamaktadır. fiimdi pek fazla gündemde olmayan fakat uzun yıllar Türkiye’nin Doğusuna ve Doğu komşularına kritik düzeyde hizmet vermiş olan Hopa ve Trabzon gibi limanlarımız da bu bölge ticaretine önemli katkılar sağlamaktadır. TÜGİAD, bu proje ile Karadeniz limanlarımızın ve Doğubayazıt’ın İran ile ticaretimizde sahip oldukları stratejik konumu gündeme taşıyor. Diğer taraftan ülkemizin Doğusunda yer alan alt yapı ve lojistik imkanlara da dikkat çekmek istiyor. TÜGİAD aynı zamanda turizm potansiyeli çok yüksek olan bu bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini de uluslararası platforma taşımayı hedefliyor. Ülkemizin ve bulunduğumuz coğrafyanın daha fazla gelişmesi ve zenginleşmesi için Doğubayazıt’ta düzenlemekte olduğumuz bu organizasyona katılarak bizlerden desteklerini esirgemeyen, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Köksal Toptan, Devlet Bakanlarımız Sayın Zafer Çağlayan, Sayın Selma Kavaf, Sayın Cevdet Yılmaz ve Tarım ve Köy İşleri Bakanımız Sayın Mehdi Eker’e, ülkemizin farklı İllerini temsilen bizlerle birlikte olan onbeş Milletvekillimize, çeşitli il ve ilçelerimizin Vali ve Belediye Başkanlarına destekleri için gönülden teşekkür ediyorum. Aynı zamanda İran’dan organizasyonumuza katılan İran Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği ile Tahran ve Tebriz Ticaret Odaları yönetimlerine katkı ve katılımları için şükranlarımı sunuyorum. Bu buluşma ve birliktelik bölgesel işbirliğinin farklı bir noktaya taşınması açısından örnek teşkil edecek ve coğrafyanın İş Dünyasına yeni ufuklar açacaktır. |
|||||
Europe without visa | |
YES! Iran + Egypt | |
May neighbor countries provide a solution for Turkey against the global crisis? | |
Growth |