|
|||
|
|||
İş nedeni ile altı ay yaşadığım Namibya’nın başkenti Windhoek’u bu şekilde tanımlamamın elbette bir gerekçesi olacak. Kenti tanıyanlar benimle aynı düşüncede olmayabilirler. Ancak, yazımın başlığını kanıtlayabilecek o kadar çok eleman var ki… | |||
Namibya
Önce Namibya’dan söz edelim. 1990 yılında bağımsızlığını kazanan bu ülke Güney Afrika’da bulunuyor. Atlantik Okyanusu, Angola, Zambiya, Botswanave Güney Afrika Cumhuriyeti ile çevrili.1878’de İngilizler tarafından kolonize edilen Namibya, 1890 – 1915 arasında Alman kolonisi idi. Daha sonra Güney Afrika kolonisi oldu. İkinci Dünya savaşından sonra alınan uluslararası kararlarla Güney Afrika mandasına girenülke, tamamenGüney Afrika’nınyönetiminde yaşadı. 1966 Yılında Birleşmiş Milletler(BM) Genel Kurulunun aldığı bir kararla Namibya, BM geçici yönetimine alındı. Aynı yıl, SWAPO Örgütü bağımsızlık savaşı açtı ve 1990 ‘da ülke, bağımsız bir cumhuriyet oldu. Parlamenter bir demokrasi ile yürütülen Namibya’nın nüfusu yaklaşık olarak 2 milyon, başkent Windhoek’ta 200,000 kişi yaşıyor. Yüzölçümünün Türkiye kadar olduğu gözönünde tutulursa, nüfus yoğunluğunun ne kadar düşük olduğu hemen anlaşılır ( 2.1 Kişi / Km2 ). Kişi başına gelir 6,000 ABD doları kadar; ancak milli gelirin% 80 kadarı, % 10 - 12 oranındaki‘beyazlara’ ait. Resmi dil İngilizce; yerli Afrika dilleri çeşitli kavimlerce konuşuluyor ve Almanca konuşanların oranı % 32 kadar. Zengin elmas ve - uranyum başta - çeşitli maden kaynaklarına sahip Namibya ekonomisi; madencilik, tarım, hayvancılık, turizm ve deniz ürünleri sektörlerine dayanıyor. Liberal, karma ekonomi planlaması uygulayan ülke, Avrupa Birliği başta olmak üzere, ABD ve diğer ülkelerden geniş dış yardım almakta. Ticaret, bankacılık, turizm gibi hizmet sektörlerinde tamamen Güney Afrika Cumhuriyeti hakim. Para birimi Namibya doları ( ND); 1 ND = 6 US Doları veya 7 Euro kadar. Kurak ve tropikal iklimliNamibya’da, Türkiye’de kış iken mevsim yaz!!!.... Namibya’nın Atlantik kıyılarındaki ‘Walwis Bay’ ile ‘Swakopmund’ köyleri turistik merkez sayılıyor. Ancak çok ilkel yerler. Geçen Mart – Nisan aylarında yakında doğacak çocuklarını beklemek için bu sahillere gelen Angelina Jolie – Brat Pitt çifti yerli ve yabancı haberlerde epey yer tuttu. Başkent: Windhoek Başkent Windhoek, ülkenin orta kesiminde yüksekliği 2,000 metreyi biraz aşan bir ovada kurulmuş, Atlantik Okyanusu’na en kısa kara yolu ile 356 km uzaklıkta. Windhoek’ta T.C. Elçiliği yok; Güney Afrika Cumhuriyeti Başkenti Pretorya’daki Büyük Elçiliğimizce temsil ediliyoruz. Kentte 18 yıldır yaşayan ve futbol antrenörlüğü yapan A.A’dan başka bir Türk yok. Zaman zaman Türk asıllı Alman iş adamları uğruyor veya Orta veya Güney Afrika turlarına çıkan işadamlarımız. Büyük çoğunluğu Hıristiyan olan ülkede, Sudi Arabistan’ın kurduğu İslam merkezi ile Libya’nın finanse ettiği bir cami Windhoek’ta faaliyet halinde, bir kaç bin yerli Müslüman için. Windhoek’un verdiği ilk görünüm, Alman – İngiliz karışımı büyükçe bir kasaba görünümü. Kente 42 km uzaklıktaki Hosea Kutako havaalanı, Türkiye ölçülerine göre bir küçük şehir veya kasaba havaalanı. Avrupa’ya yolculuklar Johannesburg – Frankfurt üzerinden oluyor, Alman, İngiliz ve Güney Afrika havayolları ile. Sadece Air Namibia, haftada üç gün direkt olarak Londra’ya ve diğer üç gün direkt Frankfurt’a gidiyor; eğer 4 Boeing uçaklarından birisinde veya ikisinde arıza yok ise !!!!.... Windhoek’taki diğer küçük Eros isimli havaalanı ise iç seferlere ve turizm uçaklarına açık. Karayolları iyi ve çoğu iki şerit asfalt veya makadam. Yukarıda belirttiğim gibi Windhoek büyükçe bir kasaba, ancak çok tuhaf, Amerika ve Avrupa standardındave büyüklüğündepek çok ‘shopping mall’ ve supermarket’e sahip!!!... Bu ticaret ve alışverişmerkezlerinde her türlü tüketim malı bulunuyor. Windhoek’taki en büyük ‘Mall’,‘Maerua Mall’: Yüzlerce butik, mağaza, dükkan ve 5-6 tane ‘supermarket’(Checkers, Mr. Price, Stuttafords, vs dahil ) ve 4 salonlu bir sineması - kentteki tek sinema - var. Kenttekitek lüks otel,’Kalahari Sands’ oteli. Kente 20-30 km uzaklıktaki ‘Windhoek Country Club Hotel and Resort’ ile ‘Safari Hotel’de aynı standartta. İlk ikisinin de kumar oyun salonları davar. Bunun dışında pek çok misafirhaneler(Guesthouses)faaliyette. En çok turist, Almanya’dan geliyor ve turistlerin büyük çoğunluğu Namibya’nın safari parklarındaki konaklama tesislerinde kalıyor (Game Parks’ Lodges).En büyük turist çekici özellik, tabiat içinde – vahşi ortamda gene vahşi hayvanları gözleme, izleme ve fotoğraflarını çekmek!!!.... Windhoek’teAvrupa niteliğinde 10 kadar lokanta ve kahve var; en iyileri ‘BraziliaCoffee House’,Afrika’da meşhur ‘Joe’s Beer House’, Orange Coffee, Cafe Zoo, Gathemann Alman Lokantası ile Cafe Schneider, Sardinia İtalyan Lokantası ve ‘Ocean Basket’ balık lokantası (Bu sonuncusunu Güney Afrika’dan gelen Yunan asıllı bir aile işletiyor).Sığır eti ve deniz ürünleri var ve hepsi iyi. Ancak, Oryx, Kudu adlı yerli hayvan etleri ile devekuşu, timsah ve maymun eti de lokantalarda yemek listelerinde en başta!!!........ Bütün bu alışveriş merkezleri, iş yerlerive lokantalar vs öğleden sonra saat beşte kapanıyor; kent ölü bir şehre dönüşüyor. Bütün akşam ve gece, in – cin yok ortada! Trafik, tek ana cadde ‘Independence Avenue’ dahil sıfır! Cumartesi ile Pazar günleri bütün alışveriş merkezleri ve lokantalar, kahveler öğleyinsaat 12’de kapanıyor. Genelde zaten sakin olan başkent, hergün akşam ve gece, hafta sonlarıöğleden sonraPazartesi sabahına kadar, tamamen sessiz; ne bir çocuk sesi, ne müzik, ne araba sesi duyuluyor. Bazı kent sakinleri, özellikle yabancılar, akşamları saat 22 – 23’e kadar açık olan 4 - 5 lokantaya hücum ediyorlar. Bunun dışında, yerli – siyah kent sakinleri, şehrin dış kuzey mahallesi ‘Katatura’ daki barlarda veya Beer Garden veCuban Club’ta bol bolyerli bira (Tafel veya Windhoek Lager) içiyorlar, saat 23’e kadar!!!..... Safari seferlerinden başkente dönen yabancı turistler ise, vahşi hayvan seyretmekten, fotoğraf çekmekten ve ilkel kampinglerde yaşamaktan bitkin bir halde çok erken, akşam saatlerinde yatıp uyuyorlar. Bu durumda Windhoek dünyanın belki de en sakin başkenti galiba....... İnsan kendini dünyada bu kadar yalnız ancak Widnhoek’te hisseder herhalde. Bu duygu, küçük Okyanus adalarında belki istenir, aranır ve bulunur; ancak bir başkent için oldukça tuhaf. Üstelik gündüz saatlerinde kalabalık bir görüntüye sahip, bunca butik, dükkan, banka, kahveler ve iş yerleri vs bulunan bir başkent, mezarlık sessizliğine bürünüyor akşamları ve gece erkenden... Ben şahsen, böyle bir sakinliği, boşluğu ve can sıkıcı yalnızlığı ne kuzey Finlandiya göllerinde, neİsviçre’nin küçük dağ köylerinde, ne de Ürdün’ün Wadi El-Rum çölünde ve ne de Bangladeş ile Birmanya sınırındaki Kaptay gölünün kıyılarında buldum. Normal olarak, sıraladığım bu yerlerde rastlanabilecek can sıkıcı boşluğu, ben gene kişisel olarak sadece Windhoek’ta buldum, bir Başkent’te! |
|||