SİYASİ VİZYON Ural AKÜZÜM
ARI Hareketi Başkanı
Seçim ve Gençlik
 
Günümüzde insanlık tarihin en büyük ekonomik - toplumsal dengesizliklerine tanıklık ediyor. Dünya üstünde yaşayan 1.2 milyar insan günlük $1 altında bir gelir ile yaşamını sürdürmek zorunda. 1.6 milyar insanın temiz içme suyuna erişme olanağı yok. Öte yandan en zengin %25 ise toplam gelirin %86`sına sahip olmakta.

Bu büyük uçuruma ek olarak dünyanın yarısının 25 yaş altında, üçte birinin de 15-24 yaş arasında; bu genç nüfusunun büyük bir çoğunluğunun da az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşadığı dikkate alınırsa durumun vahameti daha da kolay anlaşılabilir. Genç nüfus daha fazla altyapı, daha fazla okul ve iş imkanı demek ve dünyadaki gelirin az önce yukarıda verdiğim gibi eşitsiz dağılımı bu genç nüfus için gerekli olan olanakların oluşturulmasını engellemektedir.

Gerek gelir dağılımındaki adaletsizlik ve bunun yarattığı uçurum, gerekse genç nüfusun yoğunluğu dünyanın içinde bulunduğu durumu, tahammül edilemez bir hale getirmiştir. Bu noktada dünyanın, daha doğrusu insanlığın kendini sağlıklı bir biçimde yeniden konumlandırabilmesi ve eşitsizliğin ortadan kaldırılması için yeni çözümler ve politikalar üretilmesi zorunludur.

Eğitim ve iş olanaklarından yoksun genç nüfus dünyanın barışı, güvenliği ve uluslararası topluluğun huzuru için hali hazırda, yarattığı tehlikeyi kat be kat büyütecektir. Canından başka kaybedecek bir şeyleri olmayan; en ufak bir gelecek umudu taşımayan gençlerin ne yapabileceklerinin örnekleri dünyanın çeşitli yerlerinde gerçekleştirilen terörist eylemlerle, artan suç oranlarıyla zaten ortadadır.

Türkiye dünyanın genç sayısı yüksek ülkelerinden biridir. Son on yılınverilerine göre nüfusunun %55`i 25, %70.8`i ise 35 yaşın altında olan ve 15 - 24 yaş kuşağında 12 milyondan fazla gencin yaşadığı ülkemiz Avrupa`nın en genç nüfusuna sahiptir. Bu sene oy verecek yaşa gelip hayatlarında ilk defa oy kullanacak seçmen sayısı 4 milyondan fazladır. Bu "ilk defa oy verecek seçmen"lerin doğum yılı 1986`dan 1989`a uzanmaktadır.

Bu gençler için Turgut ÖZAL hatta Süleyman DEMİREL isimleri tarihsel birer figürden ibarettir. ÖZAL vefat ettiğinde bugünün 97 doğumlu gençlerinin henüz 3 yaşında oldukları gerçeği kimisi için bilimkurgu filminden farksızdır. Bu seçmenlerin yakın siyasal tarihten hatırladıkları isimler 1999 seçiminin galibi ve 2001 krizinin mağduru ve mağlubu rahmetli Bülent ECEVİT ve sonrasındaki 2002 Kasım seçimiyle işbaşına gelen AKP ve Başbakan Tayyip ERDOĞAN`dır.

Bütün bu bilgiler siyasal ve sosyal denklemi değiştirmektedir. 2002 genel seçimlerindeki katılım oranının azlığı çok tartışılmıştı. Bu seçimdeki yeni seçmenler (4 milyon civarı) ve geçen seçimde katılım göstermeyenlerin (10 milyondan fazla) toplamı neredeyse mevcut iktidar partisinin almış olduğu oydan fazla bir oy adedini göstermektedir.

Türkiye 1,5 milyonu aşkın üniversite öğrencisi ile bir çok Avrupa Başkentinin nüfusundan daha çok üniversiteli gence sahiptir.

Yurtdışında eğitim gören Türk öğrencilerin sayısı AB süreci, modernleşme ve KOBİ`lerin büyümesi, sermaye birikimi ile gitgide artmaktadır. Yalnızca ABD`de eğitim gören 15.000`in üstünde lisans-yüksek lisans öğrencisi Türkiye`nin bir başka milli servetidir.

Öte yandan madalyonun diğer yüzü ürkütücüdür. Türkiye İstanbul`dan göründüğü gibi bir ülke olmadığı gibi, kişi başına düşen ortalama eğitim süresinin 4 yılın biraz üstünde olması (bu rakam her yıl artmaktadır) halen bazı yapısal sorunları çözemediğimizin kanıtıdır.

ARI Hareketi gençliğe yönelik projeleriyle gençlerin hayata atılmanın yanısıra hayata katılmasını, cesaretli, özgüvenli, bilgiye dayalı çalışan, tecrübeli genç toplum liderlerini yetiştirmektedir. GençNet projesi ile yaklaşık 15.000 genç ARI Hareketi`nin ulusal ve yerel toplantılarına katılmış, kendi yerel ve ulusal sorunlarının çözümü için birarada çalışmanın ve proje yaratmanın keyfine varmıştır. ARI Hareketi İstanbul merkezli sivil toplum kuruluşları içinde Anadolu`ya en çok giden kuruluşların başında gelmektedir. Kurulduğu 1994 yılından bu yana 270`in üstünde Anadolu toplantısı organize etmiş olan kurum onbinlerce yayını dağıtmış ve 8. yılındaki GençNET projesini halen azimle sürdürmektedir.

Gençlerin sosyal ve siyasi katılımının Türkiye`nin sorunlarının çözümünde etkili olacağını söylemek bir düş değildir. Politik bilince sahip, toplumsal sorunlara duyarlı gençler hayatın her alanında katılımcı olurlarsa geleceğin toplum liderleri olmaları için gereken temel şartları yerine getirmek yolunda önemli bir adım atmış olacaklardır.

Sivil toplumun siyasal iktidarı paylaştığı, katılımcı demokrasinin etkin olduğu ve toplumun -bilhassa gençliğin- apolitikleş-mediği bir Türkiye`nin yapısal sorunlarını çözmekte daha az zorlanacağını söylemek Amerika`yı yeniden keşfetmek değildir.

ARI Hareketi`nin amaçladığı toplumsal yapının temel özellikleri gençlik ve sivil toplum örgütleri başta olmak üzere halkın dinamik unsurlarının siyasetle bütünleşmesi ve toplum talebi ile örtüşmeyen uygulamalarda sivil toplumun baskı gücü ve etkinliğidir.

Bu nedenle Türkiye`de gençler başta olmak üzere bütün toplum katılım sorumluluğunu yerine getirmeli, seçimlerde desteklediği parti hangisi olursa olsun vatandaşlık görevini yapmalı, oyunu kullanmalıdır. Konvansiyonel katılımın en bilindik hali olan oy kullanma işlemi dahi hayal ettiğimiz katılımcı demokrasinin hayata geçirilmesi için bir mihenk taşı olacaktır.