|
|||
|
|||
ARI Hareketi her sene olduğu gibi bu yıl da Türkiye ve dünya gündemini meşgul eden güvenlik sorunlarına değinen Uluslararası Güvenlik Konferansını 14-15 Haziran tarihlerinde Hyatt Regency Hotel, İstanbul’da gerçekleştirdi. ‘Merkezi Avrasya’da Demokratikleşme ve Güvenlik’ konulu konferansa NATO’nun Afganistan’da Kıdemli Temsilciliği dâhil pek çok önemli görevde bulunmuş Sn. Hikmet ÇETİN, Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nda Avrupa ve Avrasya İlişkileri Müsteşar Yardımcılığı’nı sürdüren Matthew BRYZA’nın da aralarında bulunduğu pek çok seçkin konuşmacı ve davetli katıldılar. ABD Ankara Büyükelçisi Ross WILSON ve Kemal KÖPRÜLÜ’nün açılış konuşmalarının ardından konferans iki gün süren üç panele ev sahipliği yaptı. Açılış konuşmasında söz alan KÖPRÜLÜ,İran’ın nükleer programının hangi niyet ile olursa olsun kabul edilemeyeceğini, komşu ülke İran’ın bölge güvenliğini tehdit eden ve demokrasiyi reddeden inatçı tutumunun küresel güvenliği de tehlikeye attığına dikkat çekti. KÖPRÜLÜ, Afganistan’da taban bulamayacak bir demokrasinin Taliban ve El-Kaide’ye operasyon zemini hazırlayacağına ve bunun da enerji koridorunun güvenliğini etkileyeceğini dile getirdi. Afganistan’daki demokratikleşme deneyiminin de mercek altına alındığı panelde Hikmet ÇETİN ise Afganistan’da bulunduğu yıllar boyunca edindiği deneyimleri paylaşırken “NATO’nun Afganistan’daki aktiviteleri sonlandırması düşüncesinin teröre karşı alınmış bir yara olacağını ifade etti. ÇETİN, “Afganistan’daki problemlerin bir tek boyutu olmadığını ve bu sebeple ülkenin demokratikleşme sürecinin zaman alacağını” belirtti. “28 yıl boyunca 1,5 milyon insanın ölümü ve 6 milyonun üzerinde insanın ülkeyi terk etmesiyle sonuçlanan savaşlar sonucu ancak bugün, Afgan halkı için umutların yeniden yeşermeye başladığını” sözlerine ekledi. ÇETİN, dinleyicilerden gelen bir soru üzerine, Afganistan’daki uyuşturucu üretimi ve ticareti konusundaki görüşlerini şu sözlerle paylaştı: “Güvenlik, sadece askeri güçle değil, ekonomik ve sosyal istikrar yoluyla da sağlanabilir. Ne yazık ki, Afganistan’da bugün ekonomik alternatiflerden yoksun ve bu sebeple, afyon üretimi ve ticareti halkın büyük çoğunluğunun tek geçim kaynağı.” ABD Ankara Büyükelçisi Ross WILSON yaptığı konuşmada Türkiye’nin de önemli bir rol üstlenmesi gerektiğine inancını yineledi ve şöyle devam etti “IAEA ilkelerini ihlal eden Tahran üzerinde uygulanan uluslararası baskının Türkiye tarafından da desteklenmesi gerektiğini” belirtti ve ekledi: “İran’ın dünyaya entegrasyonu için oluşturulacak diyalogda Türkiye başrolü çekecektir.” Afganistan konusunda Türkiye’nin NATO’ya (ISAF’ye) verdiği destekten duyduğu memnuniyeti de dile getiren WILSON, “Türkiye’nin gerek askeri gerek ise maddi destek sonucu Afganistan’da yaratılan mucizevî değişimde yadsınamaz payı olduğunu ve Pakistan ile kurulacak diyalogda da Türkiye’nin vazgeçilmez bir rol oynayacağının” altını çizdi. Konferansın son gününde konuşan Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nda Avrupa ve Avrasya İlişkileri Müsteşar Yardımcılığı’nı sürdüren Matthew BRYZA, bu yaz içerisinde Türkiye üzerinden Yunanistan ve İtalya’ya gaz aktarımına başlamak arzusu içinde bulunduklarını belirtti. BRYZA, “Rus, Türkmen ve Kazak liderlerinin bir araya gelip gerçekleştirdiği toplantılarda öngörülen yaklaşım sonucu gaz çok daha pahalı yöntemlerle, Mavi Akım hattına bağlanarak aktarılacaktır. Oysaki aynı gazı NABUCCO projesi ile %20’nin de üzerinde daha ucuza aktarmak mümkündür.” dedi. ARI Hareketi’nin NATO, Friedrich Naumann Vakfı, Radio Free Europe Radio Liberty, Institute of Strategic Studies ve Turkish Policy Quarterly dergisinin ortaklığı ve kurumsal ve medya sponsorlarının katkısı ile gerçekleştirdiği konferans sayesinde Türkiye’yi yakından ilgilendiren yerel ve küresel boyuttaki güvenlik konularını yurtiçinde ve dışındaki gündemin ilk sıralarına taşınmıştır |
|||