|
|||||
|
|||||
Seçimler bitti ve Ak Parti yeniden iktidar oldu. Seçim sonrası itibarı ile hem yurtiçi hemde yurtdışı olası gelişmeleri kısaca değerlendirmek istiyorum. ABD’de son 2,5 yıldır uygulanan ekonomik politikalar sonrası önemli makro ekonomik sorunların halen çözülmediği bir süreç yaşanıyor. Özellikle istihdam konusunda geleceğe dair karamsarlık devam ederken, istikrarlı büyümeye dair beklentilerde arzu edilen noktadan uzak. Normalleşmeye yönelik para politikaları henüz ABD’de devreye alınamadı ve dolar faizi yılsonuna kadar sabit kalacak görüntüsü veriyor. Enflasyonist baskılar kısmen artsa da, sürdürülebilir bir büyüme ivmesi yakalanmadığı için FED’in faiz artırması zor gözükürken, en büyük sorunlardan biri ABD’nin bütçe açığı ve para politikasındaki geleceğe dair belirsizliklerin kredi derecelendirme kurumlarının ABD’nin notu konusunda alacağı aksiyon piyasaları sonbaharda karıştırabilir. ABD’de belirsizlikler sürerken Avrupa’da durum çok farklı değil, Yunanistan sorunu Avrupa’yı sıkıntıya sokarken diğer ülkelerde de sıkıntılar devam ediyor. Sadece Almanya bu sorunlardan en az etkilenen ülke konumunda mücadelesine devam ediyor. Tek başına bir Almanya, Avrupa’yı ayakta tutabilir mi? Tabii ki imkansız ama EURUSD paritesine baktığımızda EURO değerli kalmaya devam ediyor. Bu durumda ancak kötünün iyisi olarak yatırımcı Euro’yu tercih ediyor. Öte yandan Japonya talihsiz bir doğa afeti sonrası kendi sıkıntılarıyla uğraşıyor ve ekonomisi küçülmeye devam ediyor. Büyüme tarafında lokomotif Çin olmaya devam ederken, gelişmekte olan ülke ekonomileri diğer ülkelere göre daha istikrarlı görünümlerini koruyorlar. Türkiye bölgesinde daha istikrarlı ve olumlu bir ekonomik tablo çiziyor. Orta Doğu’da yaşanan politik istikrarsızlıklara rağmen ekonomi büyüyor ama cari açık da tehlikeli bir şekilde paralel olarak artıyor. Hükümet ekonomiyi soğutmak için kredi hacmini daraltmaya yönelik bir dizi tedbir aldı, yılın ilk yarısında henüz bu tedbirler cari açığı azaltmadı. Önemli olan 3. çeyrekte bu tedbirler ne derece olumlu sonuç verecek, bunu zaman gösterecektir. Kısa vadede munzam karşılıklarının artırılması sonucu, banka bilançolarında sektörün karlılığının düşmesi şeklinde yansımalar yaşandı ve bu süreç sene sonuna kadar devam edecektir. Seçim sonrası hükümet değişmezken, ek yeni tedbirlerle cari açıkla mücadeleye devam sinyalini piyasalar zaten bekliyor. Seçim sonuçları, istikrar devam etsin derken, ekonomide soğuma isteyen hükümet yeni politikalarını henüz daha açıklamadı ama çeşitli söylentiler piyasalarda konuşuluyor. Seçim sonuçları piyasaların istediği gibi olsada bugüne kadar alınan tedbirler yeterli olmaz ise bu sefer cari açık sorununu çözmek için daha radikal tedbirler önümüzdeki süreçte devreye girecektir. Bu süreçte Türk Lirasında sert hareketler yaşanabilir. Önümüzdeki süreçte enerji fiyatları artar mı? Merkez bankalarının açıklamalarında geleceğe dair enflasyonist baskıların temelinde, artan enerji ve emtia fiyatlarına dikkat çekiliyor. Benim görüşüm yılın kalan yarısında dünyadaki büyüme oranının azalacağı, dolayısıyla büyümenin istenen düzeylere ulaşamayacağı için enerji fiyatlarının tekrar düşme trendine gireceğidir. Bu noktada petrol grafiğine k›saca bakarsak; 2008 Haziran ay›nda 147 dolar ile zirve yapan petrol fiyat›, yaflanan krizle beraber bir y›l› aflk›n süre sert bir flekilde düfltü. 33 dolarda taban yapt›ktan sonra 114 dolara kadar ç›kt›, yukar›da özetledi€imiz üzere Avrupa ve Amerika’da ifller iyi gitmedi€i için petrol fiyatlar›n›n 100 dolar›n alt›na inmesi daha yüksek bir olas›l›k olmakla beraber, OPEC ülkeleri üretimlerini art›rmada istekli davranm›yorlar. K›sa vadede bu isteksizlik petrolü 100 dolar›n üstünde tutsa da ekonomilerde yaflanabilecek daralmalar fiyat› afla€› çekecektir. Önümüzdeki süreçte petrol 78 dolar seviyesine kadar düflebilir. |
|||||