|
|||||
|
|||||
Bir arkadaşımız...
"Koşan, basan, alan daraltan ve Fenerbahçe`nin solunu kapatan her takım Fenerbahçe`yi zorlar" dedi. Doğru belki. Hatta rakibin sağını da kapatabilirse o takım, Werder Bremen`i, Arsenal`i de zorlar. Hatta rakibin filanı, falanını da kapatabilirse, Chelsea`yi de Barcelona`yı da... Buraları aynı maçta kapatabilen üç-beş takım var zaten dünyada, her takımı zorluyorlar. * * * Hikmet Hoca (Karaman), Beşiktaş-Vaduz maçını yorumlarken "Vaduz sağ beki ikinci devre ileri çıkarsa tehlikeli olur Beşiktaş için" demişti. Doğru, çıkabilseydi tabi.... Üstelik dünyadaki her sağbekten daha çok istiyordu çıkmayı. Ama çıkamıyordu. Vaduz`un o sağ beki hiç ileri çıkamamıştı ki, o güne kadar... 1963 Mart`ından beri, hiçbir Vaduz sağ beki, ileri çıkamamıştı. Karısı, çocuğu bekliyordu yıllardır, ailenin bekinin, bir kere olsun santrayı geçmesini, hayatında bir kere olsun orta yapmasını. * * * Bir başka arkadaşımız, bir Manchester United-Fenerbahçe maçı öncesinde, iki elinin avucunu yan yana getirip, birleştirip, içine Manchester`ı koyup "Onları burada tutarsak, yeneriz" demişti. Keşke dediğini yapabilseydi Fenerbahçe. Avucunun içinde tutabilseydi İngilizler`i. Giggs ve arkadaşları parmaklarının arasından sızmıştı da sızmıştı... Dört mü beş mi, ne olmuştu. v* * * vRadyospor`da bizim zeki, çabuk ve de Karadenizli Bülent (Yüksel) bile takıldı bu işlere... "O gecenin en kötü iki takımıydı" Fenerbahçe ve Alkmaar" dedi. Ve "en kötü maçı" * * * Kimler için en kötü maç, Saraçoğlu`ndaki? O ve onun gibiler için. Ya diğerleri? Tümer ve Faslı oyuncu şahane üç gol attılar. Yıllardır görmediklerimizden. Maçı izleyen milyonlar, altı gol seyrettiler, her an olabilecek bir golü kaçırmamak için, sıkıştıklarında tuvalete bile gitmediler, gözlerini ekrandan bir an için bile ayırmadılar. Hangileri daha kalabalık? Evet, artık her evde bir teknik direktör var. Biz yarattık. O teknik direktörün ailesi de var ama. Ve... Maçları "sadece seyredenlerin" sayısı, "teknik direktörlerden" çok daha fazla. Bülent "kötü maçtı, iki takım da amma pozisyon verdi, böyle maç olmaz" dedi. Sanki PVD`nin (Pozisyon Vermeyenler Derneği`nin) başkanı, üyesi. Ona ne? * * * vFenerbahçe-Alkmaar maçında her şey vardı. En azından, Fenerbahçeliler ve Alkmaarlılar haricindekiler için. Futbolu keyif için seyreden, sıradan seyircinin aradığı her keyif vardı. Teknik değerler açısından eksiklikler yok muydu? Mutlaka vardı. Ama... Çoğunluk maça gidiyor seminere değil. Seminerler genelde açılışken kalabalık oluyor, yarısında boşalmaya başlıyor, biterken de salonda sadece konuşmacılar kalıyor. Ve... Çarpıcı bir örnek... Herkesin Hagi`yi seyretmeye gittiği maçta, ona adım attırmayan Mustafa Doğan o haftanın futbolcusu seçilmişti... Ve... Bir kere daha çarpsın... Ulusoy, Ali Atıf Bir ve ben Bu onun fikri değildi. Bence. Tarzı da değildi. Bu da bence. O istese maça giderdi, önceden anons manons da etmezdi. Ve... Girerdi. Hiçbir şey de olmazdı. Bu da bence tabi. * * * Bu dahiyane fikir kimden çıktı Belki futbol dünyasıyla kel alaka bir reklamcıdan Belki o dünyadan bihaber bir iletişimciden. Belki de Ali Atıf Bir`den. Ve... Bence ondan. Bu işlere o bakıyor şu anda federasyonda. "Şöyle bir yoklayalım" dedi, "Bakalım neler olacak?". Ve... Yokladı. Ve... Gördü... * * * Ali Atıf Hoca kızmasın, darılmasın. Ya da kızsın, darılsın. Kendi imajına ne faydası oldu ki, Haluk Bey`inkine olacak? Her işe atladı ve nerdeeen nereye geldi. Yazık. Bu arada... Dünün dünü federasyondaydım. Bir-iki bardak çaylığına. Ali Atıf Hoca`nın "A"sı bile konuşulmadı orada. Haberi olsun. Ve... İster inansın, ister inanmasın. * * * Hocanın istemeden, en büyük katkısı benim imajıma oldu. Valla billa. Onunla bir kere yan yana bile gelmediğim halde... Sadece, o ne yaparsa tersini yapıyorum. Dizi oyunculuğu, sunuculuk, üçlü-dörtlü sohbet programları teklifleri çok sık geliyor bu aralar. Sadece, onun her "Evet" dediğine ben "Hayır" diyorum Allah ondan razı olsun Sayesinde nelerden yırttım. * * * Uzatmayalım. Bu dahiyane fikir kimden çıktıysa pes! Hatta yuh! Ne gerek vardı? Durup dururken ve Federasyon Başkanı`nın başında bu kadar dert varken, üstelik belki de maça gitmeye niyeti yokken, bir polemiğin içine daha niye sokuldu? * * * Belki de hocanın hiç günahı yok, belki bana öyle geldi. Öyleyse... Özür diliyorum ondan Her an bir yerlerde olmaya meraklı biri hocamız Hiç olmazsa bugün de köşemde oldu. Milliyet, okuyucusu, ziyaretçi rekorları kıran interneti, işin içinde öyle veya böyle, milyonlar var. Bu haftalık idare eder yani. Hatta, yeter de artar bile. Ve takılmasın bana noolur. "Made in Ali Atıf Bir" stratejiye, "Made in Ben" yorum... YİNE ŞENES ERZİK Herkesin dilinde. Bir tek O çıkartır bizi, bu karışıklıktan deniyor. Bir kere daha yazmıştım. Zaten federasyon başkanıydı. O`nu Fenerbahçe yolladı, Ali Abi (Şen). Hani şimdi UEFA seçimlerinde O`nun için çalıştığını söyleyen Ali Abi. Sistem böyle işliyor Türkiye`de. Eşini bırakın yerde, gökte bile bulamayacağınız Abdullah Kiğılı`yı da kulübü yolladı. Beyefendi Özkan Ölcay`ı da. Alp Yalman`a kulübünden tek oy bile çıkmamıştı yanlış hatırlamıyorsam. Adamları olmadığı için. Adam olduğu için. Üç İstanbul büyüğü rakiplerini, birbirlerini yenemediklerinde, tabanlarına şirin gözükmek için federasyonu yenmeye çalışıyorlar. Yemeye... Evet sistem böyle. Şenes Abi gelir mi? İnşallah gelir. Ama ben Şenes Erzik olsam, gelmem. Yani bu sistemde. Ve. Tabi bence... * Bilgin Gökberk’in 16.02.2007 tarihli Milliyet Gazetesi, ‘Köyün Delisi’ adlı köşesinden alınmıştır. |
|||||