|
|||||
|
|||||
Geneli suskun olan toplumumuzda düne kadar sesini çıkarabilen zaten az sayıdaki aydınlarımız ne yazık ki sindirilerek korkutularak işlerinden edilerek medyadaki yazıları ve sesleri kesilerek dilsiz hale getirilmekte, toplumun geneli sağırlaştırılmaktadır. Ülkesi için düşünen değerli beyinler tasfiye edilirken ağızları beyinlerinden çok çalışan demogoji ve hamaset esnafları tercihli ve tahsisli medya kanallarında, bol ama boş yazı ve söyleşileri ile en azından düşünme yetisini henüz kaybetmemiş insanlarımızı ümitsizliğe sürüklemekteler. Kendisi için ülke dışından programlanan politikalarla çizilen yazgısına teslim olmuş, tepkisiz, suskun toplumumuzda dünden daha çok ihtiyaç duyulan aydınımıza yıllar öncesinde sanki bu günler için yazdığı ‘Aydın mısın?’ şiirinde Rıfat ILGAZ şöyle sesleniyor; Kaldır başını kan uykulardan/Böyle yürek böyle atardamar/Atmaz olsun. Ses ol ışık ol yumruk ol/Karayeller başına indirmeden çatını/Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm/Alıp götürmeden büyük denizlere/Çabuk ol. Tam çağı işe başlamanın doğan günle/Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden/Her satırında buram buram alın teri/Her sayfası günlük güneşlik/Utanma suçun tümü senin değil/Yırt otuzunda aldığın diplomayı/Alfebetik çocuk ol. Yollar kesilmiş alanlar sarılmış/Tel örgüler çevirmiş yöreni/Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende/Benden geçti mi demek istiyorsun/Aç iki kolunu iki yana/Korkuluk ol. En azından kollarınızı iki yana açıp korkuluk olmaya var mısınız? |
|||||