BAŞKANDAN Murat SARAYLI
TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkanı / Avrupa Genç İşadamları Konfederasyonu (YES) Başkanı
Uzun Soluklu Koşabilmek ve Zamana Karşı Yarış
 
İçinde bulunduğumuz 2007 yılında, uzun bir sürenin ardında yakalanan siyasi ve ekonomik istikrarın sürdürülebilirliği konusunu doğrudan etkileyecek hassas bir süreci hep birlikte yaşayacağız. Ülkemizde istikrarın varlığı ve sürdürülebilirliği son derece önemlidir ve sadece konjonktürel bir ihtiyaç da değildir. Zira, 1960’lı yıllarda benzer gelişmişlik düzeyine sahip olan ülkelerin tamamına yakını, günümüzde gelişmiş ülke statüsüne ulaşmış iken, sadece Türkiye kalıcı siyasi ve ekonomik istikrarın eksikliği nedeniyle gerekli hamleyi yeterince yapamamıştır. Türkiye’nin sahip olduğu potansiyeli hayata geçirerek gelişmiş ülke statüsüne ulaşabilmesi için, uzun soluklu koşarak, en azından 10-15 yıllık bir süre içinde yüzde 7-8 oranında ekonomik olarak büyümesi gerekmektedir. 2007 yılı da bu uzun soluklu koşuda istikrarın korunabilmesi adına kritik bir yıl olacak; ya koşu devam edecek ya da koşu kesilecek veya başa dönülecektir.

Zamana Karşı Yarışta Siyasi Tıkanıklıklar
Türk ekonomisinin, küresel rekabet gücünü arttırabilmesi için teknolojik inovasyona yönelik yatırımlara önem verilmesi gerekmektedir. Türk özel sektörünün, 2001 krizinden sonra, imalatçısı ve ihracatçısıyla bu olguya dayalı dönüşüm sürecine girmiş olması umut verici bir gelişme olmuştur. Ancak geçmişte yaşanan ve zaman zaman tekrar eden olaylar, söz konusu dönüşümün başarıyla gerçekleştirilebilmesi için, adeta zamana karşı bir yarışıldığı ve bu yarışta başarılı olunması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu yarışı başarmada en önemli unsur, makro ekonomik dengelerin, sektörlerin, ekonominin öncelikli aktörlerinin anılan dönüşümü tamamlama hızı ile siyasetin kriz yaratma hızı arasındaki farktır ve beklentimiz, bu farkın dönüşüm lehine olmasıdır. Çünkü Türk ekonomisine önemli kazanç ve avantajlar sağlayacak dönüşümleri tamamlanamadan siyaset sıkışmakta ve oluşan krizle o ana kadar elde edilen kazanımların büyük bölümü kaybedilmektedir. Bu nedenle siyasi istikrarın korunması büyük önem taşımaktadır.

İstikrar Girişimci Ruhumuzu Besliyor
Türk işadamının girişimci ruhu istikrar ortamından azami ölçüde yararlanmaktadır. Nitekim genç işadamları ve girişimcileri bünyesinde barındıran TÜGİAD üyelerinin şirketlerinin büyük bölümü geçtiğimiz yılı karlılıklarını koruyarak veya arttırarak başarıyla tamamlamışlardır. 2006 yılında şirketlerin yüzde 67’si yurtiçi satışlarda, yüzde 62’si ise ihracatta artış sağlamıştır.Dalgalanmaya rağmen yatırım eğilimi kuvvetli olmuş ve şirketlerin yüzde 79’u kapasite artırımı yatırımları yapmıştır. 2007 yılında da temel hedeflerini ağırlıklı olarak büyüme şeklinde belirleyen üyelerimizin şirketlerinin yüzde 49’unda sınırlı büyüme, yüzde 16’sında ise agresif büyüme planlanmaktadır.

Siyasi İstikrarı Korumakİçin Beklentiler veÖneriler
Üyelerimiz arasında her yıl yaptığımız geleneksel beklenti anketinin sonuçlarına göre TÜGİADüyesi genç girişimciler 2007’de gerçekleştirilecek seçimler sonrasında oluşacak siyasi tabloda uzlaşma ile seçilen Cumhurbaşkanı, tek partili iktidar ve güçlü bir muhalefet görmeyi istemektedir. Ekonomide atılan olumlu adımların sürdürülmesini isteyen TÜGİAD üyeleri,bu yıl ekonomiyi etkileyecek siyasi ve dış politik risklerin yönetilmesinde önceliğin Hükümete sonrasında da muhalefete ve diğer siyasi partilere düştüğünü görüşünde birleşmektedir. Özellikle siyasi istikrarın korunmasında kritik konumda olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin azami diyalog ve uzlaşma ile yapılması, kurumların ve toplumun geniş kesimi tarafından kabul görebilecek bir Cumhurbaşkanının seçilmesi istenmektedir.

Ekonomik İstikrarı Sürdürmek İçin Öneriler
Ekonomi alanında ise, ekonomik istikrarın korunması için; 2007 yılında ekonomi ve ekonomi dışındaki tüm riskleri tek başına yönetecek olan Merkez Bankası’nın bağımsızlığına azami özen gösterilmeli, ekonomi idaresi ve kamu otoritesi 2007 yılına ilişkin ekonomik hedeflerde kararlı olmalı, IMF ile program aynı kararlılıkta sürdürülmeli, yapısal reformlara ara verilmemelidir.Kamu mali disiplini korunmalı, özellikle yerel yönetimlere kaydırılan kamu harcamalarındaki artış sınırlandırılmalıdır.

İşletmelerin Rekabet Gücünü Artırıcı Öneriler
İşletmeler üzerindeki istihdama ilişkin kamu yüklerinin azaltılması için bir program açıklanmalı ve yükler kademeli olarak indirilmeli, esnek istihdam uygulamalarına geçilmeli, kayıt dışı ile mücadele ve vergi reformu konusundaki çalışmalar hızlandırılmalı, cari işlemler açığının azaltılması için yurtiçi aramalı üreticilerine verilecek destekler somut bir program haline getirilmeli ve uygulanmalı, ihracat hedefine ulaşılması için özellikle KOBİ’lere verilen destekler genişletilmeli,işletmelerin rekabet gücünün arttırılmasına yönelik olarak bir ‘mikro program’ hazırlanmalı, bu amaçla özel sektör katılımcıları ve ekonomi yönetimi ile birlikte bir Çalışma Konseyi kurulmalıdır. Yukarıdaki önerilerimizin dikkate alınması ve uygulanması halinde 2007 yılında siyasi ve ekonomik istikrarın korunması Türkiye ve genç işadamları için en önemli kazanım olacaktır.

  Defending our rights in EU, which is a union of negotiations, makes us closer to EU
  Turkey in the Barcelona Process… Will Turkey be the Guest or the Host?
  Turkey Must Aim To Be In The First 50s In 2012
  DEMOCRACY AND THE SUPREMACY OF LAW
  NEED OF CHANGE IN POLITICAL UNDERSTANDINGS
  TO BE ABLE TO RUN LONG AND RACE AGAINST TIME
  2007; COMPROMISE AND STABILITY
  LET’S PROTECT THE ECONOMIC STABILITY TOGETHER
  SECOND HALF YEAR EXPECTATIONS FOR THE ECONOMY AND OUR PROPOSALS
  NEGOTIATION PROCESS DURING TURKEY’S JOURNEY INTO EU
  TURKEY MAY CONTRIBUTE TO EUROPEAN ENERGY SECURITY
  THE HARD WALK FOR TWENTY YEARS AND THE TEMPO OF THE 10TH PERIOD
  TURKEY HAS TO UNDO ITS MEMORIZATIONS
  The Real Process Is Going To Begin From Now On
  THE AGENDA IN TURKEY IS THE EU AND AT THE EU THE AGENDA IS TURKEY
  For Turkey Of Our Dreams...
  OPEN LETTER TO THE EUROPEAN COUNCIL, REFORM LEADERS
DEMAND: MAKE EUROPE SOCIAL AGAIN!
  TURKEY-EU RELATIONS, TASK AND RESPONSIBILITIES