| Mehmet Murat BEKDİK | |
| Sorumlu Yazı İşleri Müdürü |
|
Mobil Dalgayı Karşılamaya Ne Kadar Hazırız? |
2000 yılında bir günde 6 milyar dolar kaybederek, dünya tarihine bir günde en fazla para kaybeden kişi olarak adını yazdıran SAYLOR, o dönem kişisel servetindeki devasa kayıp ve şirket hisselerinin yerle bir olmasından pek etkilenmemiş görünüyordu. “Ben dünyayı değiştireceğim” diyen SAYLOR, veri analizi ve iş zekâsı çözümleriyle kendisini Thomas EDISON, Henry FORD ve John D. ROCKEFELLER’la eş tutuyordu. Günümüz teknoloji dünyası dehalarından Bill GATES gibi bir “nerd” ve Steve JOBS gibi büyüleyici bir lider ve konuşmacı olarak gösterilen SAYLOR, 21. yüzyılın ikinci on yılına damgasını vuran ve gelecekte dünyayı yeniden şekillendireceğine inandığı mobil devrimi “The Mobile Wave: How Mobile Intelligence Will Change Everything” adlı kitabında anlatıyor.
Kitap, Haziran 2010’da 13 yaşındaki yeğeni Lauren’le New York’ta öğle yemeği yiyen ve ardından şehri dolaşan SAYLOR’ın, aralarında geçen bir konuşmayla birlikte, mobil dönüşümün ne kadar hızlı bir şekilde gerçekleştiğini fark etmesini sağlayan bir anısıyla başlıyor. Geziden sonra yeğenine “Big Apple’ı (New York şehrine verilen takma isim) nasıl buldun?” diye soran SAYLOR’ın aldığı yanıtı anlaması birkaç dakikasını alıyor: “İşletim sistemini çok beğendim, doğum günümde hediye alır mısın?” Artık 13 yaşındaki bir kız için “Apple” bir şirket, “Big Apple” ise iPad demek; şehir değil. Şirketlerin hız ve işlevsellik sağlayan tablet bilgisayarlara geçmesinin ne kadar önemli olduğunu ta en başından dillendiren SAYLOR, sadece üç aydır piyasada olan iPad’in tüketici alışkanlıklarına etkisini de işte o an anlıyor. “Genç kızlar ve şirket CEO’ları aynı yeni teknolojiye göz koyduğunda, olağandışı şeyler olacağından emin olabilirsiniz” diye yazıyor kitabında SAYLOR.
Amsterdam’da düzenlenen bir basın toplantısıyla kitabını tanıtan SAYLOR, teknoloji dünyasını etkileyen beşinci dalga mobili yere göğe sığdıramıyor. ( İlk dalga: ana sistem, ikinci dalga: bilgisayar, üçüncü dalga: masaüstü bilgisayar, dördüncü dalga: internet.)
“Etrafınıza bakın; zengin, karar alma yetkisi olan ve vakti her şeyden değerli olan tüm CEO’lar iPad kullanıyor” diyor SAYLOR; “Önümüzdeki 10 yıl içinde dünya genelinde 5 milyar akıllı telefon, bir o kadar da tablet bilgisayar olacak” diye ekliyor. 2020 dünya nüfusu tahmini 7 milyar 675 milyonu gösterirken, SAYLOR’ın mobil cihaz öngörüsünü abartı bulan da var, ancak herkesin sadece tek cihaz kullanmadığı, aksine çoğu kişinin 2-3 mobil cihazı olduğu düşünülürse, akla yakın geliyor. İlginç olan, SAYLOR’ın 280 sayfalık kitabında mobil cihazların gelecekte eğitim, kamu sektörü, sağlık, iş dünyası gibi çeşitli alanlarda hayatı nasıl değiştireceğine dair kehanetleri…
Bildiğimiz anlamda nakit para tarihten silinecek. Toprak ve sermaye birer varlık değil, taahhüt olacak. Nakit paranın yerini, sanal yazılım alacak ve dolandırıcılığın tamamen önüne geçilecek. NFC teknolojisi (Yakın Alan İletişimi “Near Field Communication – NFC” iki elektronik cihazın kolay, basit ve güvenli haberleşmesi için tasarlanmış kısa mesafe temassız teknoloji standardıdır) kullanan kişilerin sayısı 2020 yılına kadar bir milyarı bulacak; yani dünyada ki tüm satın almaların yüzde 80-90’ı NFC cihazlarıyla yapılabilecek…
Muayene için doktorun ayağına gitmemize gerek kalmayacak; dünyanın herhangi bir yerinden istediğimiz doktora mobil cihazlar üzerinden görünebileceğiz. Doktor, cihaza takılan medikal sensorlar ya da medikal kiosklar üzerinden kan basıncı, kalp ritmi ve ateşimizi ölçebilecek…
Sosyal mobil medya, tüm şirketleri yazılım şirketleri gibi düşünmeye ve davranmaya mecbur bırakacak. Yazılım kullanmayan tüm şirketler, sektörler ölecek…
Eğitimi bulunduğumuz ortamda tablet bilgisayar üzerinden alabilecek ve mezun olabileceğiz…
E-okuyucular çıkmaz sokaktan başkası değil. Neden tablet bilgisayarla hem e-kitap okuyup, hem istediğim her işlemi yaparken, sadece kitap okumak üzere tasarlanan e-okuyucu donanımını alalım? E- okuyucu terimi tarihe karışacak…
Kimlik ve ehliyetin yerine parmak izi tarama, retina ve irin tarama, ses tanıma gibi sistemler kullanılacak; cep telefonunuzdaki NFC ve biyometrik uyum özellikleriyle dijital kimliğiniz aynı zamanda ev, ofis, arabaya giriş anahtarınız olacak…
SAYLOR’a göre mobil cihazlarla birlikte dönüşümü tetikleyecek ana unsurlardan bir diğeri de sosyal ağlar; sosyal ağlar mobil cihaz kullanımını ciddi oranda arttırırken, mobil cihazlar da sosyal ağların faydasını arttırıyor. “Bence mobil ve sosyal yazılım ağlarının gücü birleşerek önümüzdeki on yıl içinde dünya GSYİH’ sının yüzde 50’sini oluşturacak; şirketleri, endüstrileri ve ülke ekonomilerini baştan aşağı yeniden yaratacak bir düzeye ulaşacak” diye yazıyor SAYLOR ve kitabıyla, b,z, bekleyen bu büyük “dalgayı” nasıl arkamıza alabileceğimize dair şimdiden ipuçları veriyor.
