|
|||||
|
|||||
Şöyle bir baktığınızda arkasında Kalamış ve Fenerbahçe manzarası olan Moda’nın göbeğindeki “Moda Simitçisi” eğitim, müşteri ve İK müdürlerini yakından
ilgilendirecek.
Kimseden eğitim almadan, işini, sattığı ürünleri, müşterilerini önemseyen, sabah 07:00’desimit tezgahının başında olan, müşterisinin istediği hizmeti veren bir satış hizmet anlayışı. Bir an için gözümün önünden simit sarayları geçti. Köşedeki Moda Simitçisinin işine yansıttığı özen, temizlik, sevginin ruhu yok diğerlerinde, sadece fabrikasyon bir hizmet; oysa ki burada her sabah işe okula giderken, belki orucunuzu açmak için aldığınız her simitte bir günaydın ve sımsıcakbir profesyonellik var. İsminizle hitap ediliyorsunuz çünkü köşebaşı Moda Simitçisi size bana sorduğu gibi oğlunuz nasıl iyileşti mi veya Gökhan Abi’yi göremiyorum iyi mi diye hatır sorması inanın büyük bir mutluluk. Düşünsenize Bu köşebaşı Moda Simitçisi belli eğitimlerle, daha fazla imkanlarlayetiştirilip sorumluluklar verildiğinde ne sonuçlar alınabilir. Uzun yıllardır gıda ağırlıklı zincir perakende şirketlerindegerek müşteri ilişkileri gerekeğitim müdürlüğügörevlerinde üst yönetimde bulundum. İSO’lar HACİP’lermüşteri hizmetleri uygulamaları, CRM’ler de eğitimci ve de perakendeci yaklaşımımız otomatiğe bağlandı. Tansaş da Migros da hep gıda güvenliği sağlıklı ürünlere önem verildi. Ayrıca müşteri hizmetinin önemini her eğitimde vurguladık. Bunlar yeni değil artık her zaman vurguladığımız standartlar.Yeni ve önemli olan işini severek yapmak ve bunun farkedilmesi. İşini severek yapanlar sadece büyük şirketlerde değil her yerde öne çıkar ve kendini belli eder. Peki işini severek yapan işin sorumluluğunu hisseden kişiler gerçekten fark ediliyor mu??? Bu sorunun cevabına koskocaman bir “evet” diyorum. Evimin penceresinden baktığımda Moda caddesinin sonunda Moda taksinin karşısında gazete bayiinin yanında köşebaşında Moda Simitçisini, görüyorum. Ee peki bunun neresi ilginç demeyin; binlerce kişinin çalıştığı zincir mağazalarda görmek istediğim iş sorumluluğu, hijyen, işini severek yapmanın önemini, ürünleri doğru teşhir etmek: maşa ve eldiven ile sunmanın gerekliliğini onlarca kere anlattık. Bu simitçiye kim gıda güvenliğini anlattı?? Kim tezgahınıntemizliği düzenine önem vermesi gerektiğinin eğitimini verdi??? Kim müşterileri güleryüzle karşılayıp uğurlaması gerektiğini anlattı??? Bilmem belki de ‘kimse’ bu soruların cevabı. Ben artık biliyorum ki `Eğitim Şart` ama bununla birlikteinsanın içinde olmalı temizlik, hizmet, iş sorumluluğu ve bilinci. Telefon kulübesini işyerinin portmantosu gibi kullanan, buz gibi havada bile üzerindeki paltosunu çıkaranve mutlaka her sabahtemiz bembeyaz ve ütülü iş gömleğini giyen Moda Simitçisi bana bir reklamı hatırlattı. Ülkemde işini iyi yapan iyiler var sloganını hatırlattı. Nereli olduğunu, kaç yıldır bu işi yaptığını, ne kazandığını bilmediğim, sadece gördüklerimlebugüne kadar bildiğim simitçilerle kıyasladım. Şimdi bizim Moda’daki köşebaşı Simitçisine bakalım: 20-25 yaşlarında bir genç. Kar, kış, yağmur, sıcak demeden her sabah sabit simit tezgahına geliyor, montunu çıkarıp telefon kulübesinin köşesine asıyor, beyaz önlüğünü giyiyor, eldivenlerini takıyor maşasıyla simitleri diziyor ve yeni bir iş gününe başlıyor; işine koşturan insanlara, sonsuzhizmet veriyor, bazen bozuk paranız çıkmaz ise abla veya abi problem değil yarın verirsin diyor. İşte bu mantık ve bu servis iledaha çok iyi işlere imza atabileceğini düşünüyorum bizim Moda Simitçisinin. |
|||||