MAVİ YOL Dr. Can Fuat GÜRLESEL
Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı
Hangi Kapitalizm Başarılı?
 
Küresel kriz sonrası yaşanan gelişmeler ve özellikle ABD ile AB’de ortaya çıkan sorunlar kapitalist ekonomik sistemin de varlığını, başarısını ve geleceğini sorgulatıyor.
1989 yılında doğu bloğunun çökmesi ile birlikte kapitalist sistem soğuk savaşın galibi olmuş ve aynı yıl ilan edilen Washington Uzlaşması ile tüm dünyaya egemen olmaya başlamıştı. Ancak 20 yıl sonra kapitalizmin neferleri ABD ve AB ekonomileri tam bir çıkmaz yaşarken bir dönemin sosyalistleri Çin ve Rusya ekonomileri güçlenmeye devam ediyor. Herkes kendine göre bir kapitalist model benimsiyor ve bu modelin nemalarından yararlanıyor veya sorunları ile karşı karşıya kalıyor. Bu çerçevede kapitalizmin modellerini ve geleceğini değerlendirelim;

1. ABD’nin Finans Kapitalizmi
1989 yılında sosyalist bloğun çökmesi ve kapitalizmin tüm dünyaya nüfus etmeye başlaması ile birlikte sermaye hareketlerinin serbestleşmesi kapitalizmin de önemli bir evresi oldu. ABD ekonomisi de giderek finans sektörüne bağımlı hale gelmeye başladı. Finans sektöründe akla gelmeyecek finansal ürünler yaratılarak ekonomik büyüme finanse edilmeye çalışıldı. 2000’li yıllarda Ticaret ve Yatırım bankaları arasındaki farkları düzenleyen kanun da yürürlükten kalkınca tam bir finans çılgınlığı yaşanmaya başladı ve ABD ekonomisi arsız bir finans kapitalizmine dönüşerek 2007 yılında tekledi, 2008 yılında da derin bir krize girdi. Son 10 yıldır finans kapitalizminin esiri olan ve büyümesini ona bağlayan ABD şimdi büyüme için yerine yeni bir model koyamamanın sıkıntısını çekiyor.

2. Avrupa’nın Sosyal Kapitalizmi
Avrupa’nın 1989 yılında doğu bloğunun çökmesine yanıtı siyasi bütünleşme ve derinleşme oldu. Avrupa Topluluğu hızla eski doğu bloğu ülkelerini de kapsayan bir siyasi birliğe dönüşmeyi hedefledi. Ekonomik olarak ise 2002 yılında tamamlanacak bir ekonomik ve parasal birlik ile tek para hedeflendi. Avrupa bu hedeflerine büyük ölçüde ulaştı. Aynı dönemde Avrupa sosyal devlet ilkelerine de hep bağlı kaldı ve tüm ekonomik gelişmelerini adeta sosyal kapitalizm ile gerçekleştirdi. Sosyal kapitalizm içinde çok katı bir emek piyasası, yüksek sosyal haklar, sosyal güvenlik ve emeklilik hakları ile sosyal yardımlar yer aldı.
Avrupa’nın sosyal kapitalizmi de küresel krizden olumsuz etkilendi. Avrupa hem sosyal devletin getirdiği ağır mali yükler ile karşı karşıya hem de ekonominin yitirilen dinamizmini yeniden harekete geçiremiyor. Krizin nedeni olarak kendini görmeyen halkta doğal olarak sosyal devlet ilkelerinin gevşetilmesini istemiyor. Avrupa da sosyal kapitalizmin ağır yükü altında kendine yeni bir çıkış arıyor.

3. Çin’in Devlet Kapitalizmi
Çin 1989 sonrasında tam bir devlet kapitalizmi uyguluyor. Piyasaların etkinliği kademeli olarak arttırılıyor ama Çin merkezi planlama yapmaya, kamu kesimi de fiyatları ve kaynak akımlarını düzenlemeyi ve üretim içinde yer almayı sürdürüyor. Devlet kapitalizmi ile birlikte Çin dünyanın en çok ihracat yapan ülkesi ve ikinci büyük ekonomisi haline gelirken, 2.5 trilyon dolar ile de en yüksek döviz rezervine sahip ülke konumunda. Devlet kapitalizmi uygulayan Çin, sosyal kapitalizm uygulayan Avrupa’nın batan ülkelerine hemen yardıma koşuyor, finans kapitalizmi uygulayan ABD’nin borçlanma ihtiyaçlarını karşılıyor. Çin devlet kapitalizmini ve planlı olarak piyasa ekonomisine geçişi sürdürüyor.

4. Rusya’nın Oligark Kapitalizmi
1989’da çöken doğu bloğu içinde dağılan ve 1998 yılında moratoryum ilan eden Rusya olağanüstü enerji ve doğal kaynak zenginliğine bağlı olarak kendine özgü bir oligark kapitalizmi uyguluyor. Ekonomik sistem piyasa ekonomisine hızla uyum sağlıyor ancak ekonomide sermaye faktörü büyük ölçüde devlet yönetimi ve az sayıda oligark sermayedar elinde bulunuyor. Bu nedenle Rusya’da da farklı bir kapitalist sistem uygulanıyor. Rusya dünyanın geri kalanına sattığı enerji ve emtialar ile zenginleşmeye ve büyümeye devam ediyor. 450 milyar doları aşan döviz rezervi ile de Çin’in arkasından geliyor. 13 yıl önce moratoryum ilan etmiş olan Rusya bugün döviz rezervlerine boğuluyor.

Son söz; herkes kapitalizmi kendine göre uyguluyor, dünün sosyalistleri Rusya ve Çin dolar rezervine boğulurken, kapitalizmin galipleri ve neferleri ABD ve Avrupa ise kendine post kapitalist çıkış arıyor.