|
|||
|
|||
Son yıllarda gerçekleştirdiği projelerle 7’den 70’e birçok kişinin takdirini kazanan Barış AYDIN, hem başkanı olduğu TÜGİAD Ankara, hem de firmaları Barışkent ve BA Grup’taki başarılı çalışmaları ile iş dünyasında adından sıklıkla söz ettirmeyi başarıyor. Öncelikle şunu belirtelim ki; Barış AYDIN tam bir Ankara sevdalısı… “ İnsan doyduğu yere vefa borcunu ödemeli ” diyerek Ankara için üretmeye devam ediyor. Gerek üyelerinin iş hacmi 15 milyar dolara ulaşan TÜGİAD Ankara’daki görevi, gerekse kendi firmalarının ekonomiye kattığı güç ile Ankara ekonomisinin rotasını belirleyenlerden biri olmayı başaran AYDIN, TÜGİAD Elegans Dergisi’nin 111. Sayısı için hazırlanan Ankara Özel Dosyası’nın konuğuydu. | |||
“Türkiye Genç İşadamları Derneği Ankara Başkanı” ünvanını duyunca insanın aklına öncelikle aileden çok zengin olduğunuz düşüncesi geliyor. Gerçekten öyle mi? Gelir düzeyi orta seviyede, çok çocuklu bir ailede büyüdüm. Kolej ya da yurt dışı eğitim gibi fırsatlar bulamadım. Çocukluktan beri çalışırım. Hep ticaretin içinde oldum. Belki zor bir hayatım oldu ama bunun faydalarını iş yaşamımda gördüğümü düşünüyorum. Çocukluk döneminde çalışırken edindiğim deneyim, kurduğum şirketlere yansıdı. Çocukluğunuz çalışarak geçtiyse, eğitimde yüksek lisans seviyesine nasıl ulaştınız? Tüm iş yoğunluğuna rağmen zamanında imkan bulamadığım üniversite hayalimi gerçekleştirmek için kendime fırsat yarattım. İşletme mezuniyetinin ardından, yüksek lisans yaptım. Çünkü inanıyordum ki başarılı olmanın yolu eğitimden geçer. İnsan kendini geliştirebildiği sürece fark yaratır. Günümüzde sadece iş değil, sosyal hayatta da başarılı olabilmenin koşulu fark yaratabilmektir. Yaşam tarzınız, kendinize verdiğiniz önem kadar ailenize bağlılığınız da dikkati çekiyor. Yaptığımız iş, temsil ettiğimiz iş dünyası grubu gereği giyimimizden, gittiğimiz mekanlara kadar her alanda kendimize dikkat etmemiz gerekiyor. Başarımızda en önemli unsurlardan biri şüphesiz eşim Selin ve kızım Simge. Selin’in hoşgörüsü sayesinde yıllarca iş planlarımı daraltmadan uyguladım. Dünya bir yana kızım Simge ise bir yana. Buna karşın iş yoğunluğu nedeniyle onunla çok fazla ilgilenemediğimi de biliyorum. Bu arada buradan sizlerle paylaşayım. Ne mutlu ki yakında bir kız babası daha olacağım inşallah. Elegans ailesi olarak ilk olarak bize verdiğiniz bu müjdeli haber nedeniyle teşekkür ediyoruz. Sizi şimdiden tebrik ediyoruz. Her başarılı iş adamının hayatında milat denilebilecek bir dönem vardır. Sizin miladınız ne oldu? Müşteri temsilcisi olarak adım attığım gayrimenkul sektörü benim için milat oldu. Oradaki başarılarım, hedefimi hep yükselterek bugün sahip olduğum BA Grup ve Barışkent Gayrimenkul’ü kurmamı sağladı. Barışkent ve BA Grup markasını yaratırken en önemli ilkeleriniz neydi? Barışkent ve BA Grup markasını yaratırken belli bir plan doğrultusunda hareket ettik. Çünkü strateji geliştirmeden atılan adımların sağlam olmayacağını düşünüyoruz. Bu nedenle sektöre girmeden önce alanımızla ilgili piyasa araştırması yaptık, pazarda faaliyet gösteren büyük şirketlerin markalaşma sürecini inceledik. Bu süreç sonunda kalite, güven ve koşulsuz müşteri memnuniyeti olarak listelediğimiz marka öz değerlerimizi oluşturduk. Barışkent de BA Grup da güven ve dürüstlük ilkeleri üzerine kurulmuş markalardır. Geçmişten günümüze gerçekleştirdiğimiz yatırım, üretim ve projelerle dünya genelinde kabul görmeyi hedefliyoruz. Sizi bugünlere taşıyan ilk şirketiniz hangisiydi? İlk şirketim Barışkent Gayrimenkul’dü. 14 yıldır bu şirket aracılığıyla pazarlama, danışmanlık, proje geliştirme, yönetim ve satış sonrası hizmetleri veriyoruz. Gayrimenkul sektöründe dünyada ve ülkemizdeki gelişmeleri yakından takip ederek gelişen ve değişen şartlar doğrultusunda en iyi çözüm önerilerini sunmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda, müşterilerimize en yüksek faydayı sağlamak amacıyla; bilgi, zaman ve finansal kaynaklarıyla ilgili çalışmalarımızı hizmet alanını genişleterek sürdürüyoruz. Barışkent Gayrimenkul, ülkemizde ve dünyada başarıya giden yolun, yeniliklerin takipçisi ve uygulayıcısı olmaktan geçtiğini bilerek yoluna devam ediyor. BA Grup hangi alanda faaliyet gösteriyor? Henüz yeni sayılabilecek BA Grup’la inşaat, lojistik, bilişim gibi birçok alanda faaliyet gösteriyoruz. Amacımız, faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda en iyi hizmeti üretebilmek. Müşteri memnuniyetini önceliğimiz olarak belirledik. Çünkü hedeflediğimiz liderliğe bununla ulaşabileceğimizi biliyoruz. BA Grup, inşaat– taahhüt alanında hayata geçirdiği projeler ve yatırımlarını; otel, altyapı projeleri, üretim tesisleri, fabrikalar, toplu konut ve lüks konutlar, iş merkezleri, taahhüt ve anahtar teslim işleri olarak sınıflandırmak mümkün. Barışkent ve BA Grup binasının tasarımı girer girmez dikkat çekiyor. Tüm işlerinizde bu denli titiz misiniz? Bizim farklılığımız yaratıcı, en ufak ayrıntıyı değerlendiren detaycı yapımız. Olmazsa olmazımız ise kalite. Bunlar bütünleştiği zaman ortaya güzel eserler, işler çıkıyor. Müşteri memnuniyetini had safhada önemsiyoruz. Müşterilerimiz de zaten her biri yaptıkları işlerdeki başarılarıyla kendini ispatlamış, öncelikleri bizim gibi olan üst düzey kişiler. Durum böyle olunca hata yapma şansınız olmuyor. ‘’Orta sınıftan bir ailenin çocuğu bu başarıları nasıl elde etti’’ diye sormadan edemeyeceğiz? Başarıya giden yolda sizi diğerlerinden farklı kılan neydi? Yıllar önce, benim için bir hayal olarak başlayıp grup şirketine giden zorlu yolda; dürüst çalışma yaklaşımımız, yenilikçiliğimiz ve dinamizmimizle fark yaratmayı başardık. Biraz önce de söylediğim gibi müşteri memnuniyetini sağlamayı, faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda lider bir kurum olmayı, planlı yatırımlar yapma yoluyla “BA Grup” u dünyanın dört bir yanına taşımayı hedefliyoruz. Şimdiye dek elde ettiğimiz ve gelecekte devam edeceğine inandığımız üstün başarılarımızın bizi örnek alınan güçlü bir kurum haline getireceğine olan inancım sonsuz. Gerek BA Grup, gerekse Barışkent Gayrimenkul; kaliteli hizmet, koşulsuz müşteri memnuniyeti, yüksek teknoloji ve etik değerler etrafında şekillenen şirket kültürüyle; en iyiyi arama yolcuğunu sürdürüyor. Biz bir aileyiz ve bu ailenin en önemli parçası olan çalışanlarımızı, takım çalışmasıyla nice başarıya imza atan en önemli öge olarak görüyoruz. Türkiye’nin siyasi başkenti Ankara. Ancak ekonominin başkentinin de İstanbul olduğu bir gerçek. Her iş adamı, iş hayatını İstanbul’a taşımak için fırsat kollarken, sizin Ankara’da kalmanızı sağlayan sebep neydi? Bir çok yeri gezip görmeme rağmen Ankara’yı hiçbir yere değişmem. Burası beni okutan, doyuran şehir. O yüzden her zaman bu şehre bir vefa borcum olduğunu düşünüyorum. Birçok insana göre Ankara sadece başkent ve siyasetin merkezi... Ancak benim için çok daha ötesinde bir kent. Bana göre Ankara, siyasetle beraber, turizmin, ekonominin ve dostluğun başkenti olmalı. Ankara’da turizmi daha da geliştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Şehrimize gelen insanlara gezilecek, görülecek ve eğlenilecek mekanları daha iyi tanıtmayı başarabilirsek, Ankara’mızın turizm gelirleri sayesinde refahı da artmış olacaktır. Bu sebeple, Ankara’da daha fazla sayıda etkinlik düzenlenmeli ve bu faaliyetler daha iyi duyurulmalı. Bence şehrimizde insanı çeken, huzur ve rahatlık sağlayan çok sayıda faktör var. Bunların diğer şehirlerdeki vatandaşlarımız tarafından bilinmediğini düşünüyorum. Ankara’da STK’larda iş dünyasının üst düzey örgütü olan TÜGİAD’da başkan olduktan sonra da farkınızı ortaya koydunuz. Çalışmalarınızı biraz anlatır mısınız? İş dünyasında düzgün duruşumuz, sağladığımız güven ve kaliteli çalışmalar ne mutlu ki bizlere saygın bir konum kazandırdı. Daha önceleri büyük çekişme yaşanan TÜGİAD Ankara seçimlerinde aday olduğum duyulunca hiç aday çıkmadı. Ben de aldığım bu görevi en iyi şekilde yerine getirmek için ilk iş olarak yeni bir bina arayışına geçtim. Saygın işadamlarının örgütü olan TÜGİAD Ankara apartman dairesinde hizmet vermemeliydi. Ankara’nın en gözde semtlerinden ORAN’da bir villayı restore ederek şu an Türkiye’nin en güzel STK binalarından biri haline getirdik. Sponsor özelliğinizle de öne çıkıyorsunuz. Bunun altında yatan neden nedir? Biz kazandığımızı paylaşmalıyız ki kültür, sanat, eğitim, spor gibi hayati önem taşıyan konularda da ülkemizin ve yöremizin kalkınmasını sağlayalım. Bizler zincirin halkalarıyız. Bu halkalardan biri koparsa hepimizin emekleri boşa gider. TÜGİAD, Barışkent ve BA Grup olarak sponsor olduğumuz konulara bu gözle bakıyoruz. Hem BA Grup, Barışkent hem de TÜGİAD Ankara olarak onlarca etkinliğe sponsor olduk. Sponsorluk çalışmalarınızdan örnekler verir misiniz? Eğitime, sanata ve amatör sporlara büyük önem veriyoruz. Ankara’daki okullar arasında düzenlenen “Masal Resimleme Yarışması” ile Ankara Ressam Öğretmenler Yarışması & Sergisi´nin ana sponsoru olduk. Yine Devlet Opera ve Balesi’nin sahnelediği “Evet Sevdik” operetinin catering ve süsleme hizmetlerinin ana sponsorluğunu Barışkent Gayrimenkul üstlendi. Barışkent, 19. Başkent Moda Günleri´nin sponsorları arasına katılarak Ankara´nın yalnızca Türkiye´nin değil, modanın ve tekstilin de merkezi olmasına katkıda bulundu. Bu organizasyon, dev tekstil firmalarının sonbahar – kış koleksiyonlarının “aynadaki kadın” konseptiyle konuklara sunulduğu defile, eş zamanlı düzenlenen fuarla birlikte; dernek olarak gerçekleştirilen ve Ankara´ya geniş kapsamlı heyeti getiren ilk organizasyon oldu. Barışkent Gayrimenkul olarak spora ve sporcuya destek olmayı da ihmal etmedik. Uzakdoğu sporları alanında faaliyet gösteren Amatör Baylık Spor Kulübü’nün malzeme sponsorluğunu üstlendik. Ayrıca; Hacettepe Üniversitesi öğretim görevlileri ve öğrencilerinin kurduğu Hacettepe Spor Kulübü’nün etkinliklerine de sponsor olarak destek sunulması ve bisiklet talebine de olumlu yanıt verilmiştir. Özel Unvan Kupaları Engel Atlama Yarışları; Barışkent´in ve pek çok dev markanın sponsorluğuyla Ankara Kapital Country Club Binicilik Tesisleri´nde gerçekleşti. Bisikletliler Derneği´nin düzenlediği “81 İlden 81 Bisikletli İle Atamızın Yolundayız” etkinliğine de Barışkent Gayrimenkul olarak sponsor olarak katkıda bulunduk. Bisikletliler Derneği’nin de sponsoru olduk. Türkiye Radyo ve Televizyon Gazetecileri Derneği’nce düzenlenen ´´2010 Medya Oscarları Ödülleri´´ 23 Şubat 2011 tarihinde Rixos Grand Ankara Otel´de sahiplerine verildi. Barışkent, ATO, Coca Cola ve Efes Pilsen sponsorluğuyla düzenlenen ödül töreni; siyaset, sanat, medya ve spor dünyasından geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Bunca hizmet karşılığını bulmuştur sanırım. Bugüne kadar aldığınız ödüller hakkında da bilgi verir misiniz? Bu hizmetleri yaparken hiçbir zaman karşılık beklemedik. Ancak birçok kurum ve kuruluştan ödüller, plaketler aldık. TBMM, Jandarma Genel Komutanlığı, Ankara Valiliği, Özel Harekat Daire Başkanlığı, 2. Uluslararası Güvenilir Gıda Zirvesi, Teksem, Dünya ve Anadolu Dernekleri Federasyonu, Keçiören Kaymakamlığı, Gölbaşı Kaymakamlığı bunlar arasında aklıma ilk gelenler. Aldığım ödüllerden ikisi benim için farklı, özel bir önem taşır. Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı, 1995 yılından bu yana, insanlığa, ülkesine, milletine, çalıştığı kurum ve kuruluşa üstün hizmetlerde bulunan, işinde başarı gösteren kişi ve kuruluşları ödüllendirir. Biraz da Türkiye ekonomisine değinelim, temel sorunlar sizce nedir? Dünyanın 18. büyük ekonomisiyiz ancak hala dış ülkelere bağımlı olduğumuz alanlar çok fazla. Bunu gidermek için öncelikle sorunları tespit edip, hep beraber üzerine gitmeliyiz. Büyük sorunlar var. Bunlardan biri de kayıt dışı ekonomi. Bu sorun, işini iyi yapan firmaların önünde büyük bir engel. Kayıt dışı ekonomi sayesinde birçok kuruluş haksız kazanç elde ediyor. Bu durum bizim gibi firmaların geleceğe ilişkin umutlarını köreltiyor. Bizler doğruluk, dürüstlük ve öngörülü olma ilkeleriyle yolumuza devam ediyoruz. Bu tip problemleri de hep beraber el ele vererek aşacağımıza inanıyorum. Ekonomideki sorunların aşılması için ne yapılmalı? Kalkınmak, çok çalışmaktan geçer. İnsanlar belli bir noktaya ulaştıktan sonra tembelleşmeye başlarlar. Bence çalışma hayatında doyum noktası diye bir şey olmamalıdır. İleriye yönelik attığın her adım zihinde yeni ufuklar açar. Proje üretme konusunda kurumlar birbirinden yeteri kadar yardım almıyorlar. En büyük eksikliğimiz bu. Yeni ve üretken projelerin azlığı üniversite-sanayi işbirliğinin kurulamamasından kaynaklanıyor. Üniversite-sanayi işbirliği “ülkedeki beyin gücü ile üretim gücü arasındaki işbirliği” anlamına geliyor.Üniversitelerle yapılacak işbirlikleri sayesinde AR-GE çalışmalarında çok büyük ilerleme kaydedilecektir. Türkiye artık sanayi alanında birçok konuda yenilikçi ve yaratıcı çalışmalara imza atmak zorundadır. Bu nedenle TUGİAD olarak üniversitelerle eğitim ve teknoloji anlamında çalışmalarımıza hız vererek, bu konuda öncü olma misyonumuzu daha ileriye taşımak için çalışıyoruz. İşkadınlarından bahsetmişken, kadınların iş hayatında yeterince temsil edilemediği bir gerçek. Sizce nedenleri nedir? Nüfusunun yüzde 51’i kadın olan bir ülkede yaşıyoruz. Bu orana rağmen kadınların meslek hayatındaki azlığı gözle görülecek seviyede. Ülkemizde kadının ilerlemesinin önündeki engeller kaldırılmalı. TÜGİAD olarak kadınların hem çalışan hem de işveren olarak iş hayatında daha çok rol almaları gerektiğini düşünüyoruz. TÜGİAD, farklı inançlardan, farklı ideolojilerden, farklı mesleklerden insanların aynı masa etrafında toplanabildiği bir yerdir. TÜGİAD Ankara olarak buradaki kadın yüzünü artırmayı hedefliyoruz. ürk kadınının yeni işler yaratarak ekonomimize hem direk hem de dolaylı yollardan çok büyük katkılar sağlayacağını biliyoruz. Girişimci ruha sahip Türk kadınının, yeni işler kurmak suretiyle ekonomimizi güçlendireceğini ve yarattığı istihdam ile de kanayan yaramız olan işsizliğe çözümler sunacağını bilerek, bu konuda üstümüze düşen görevleri yerine getiriyoruz. TÜGİAD Ankara Kadın Platformunun Gölbaşı ilçesindeki örnek köy projesi oldukça ses getirdi. Proje ne aşamada? Kadın platformunun çalışmalarını her alanda destekliyoruz. Hem kadın üyelerimiz hem de eşlerinin Gölbaşı ilçesinde bir köyün kaderini değiştirmeye yönelik projesinde Kaymakamlık’tan köyü belirlemesini bekliyoruz. Bu TÜGİAD’ın çok önemli bir sosyal sorumluluk projesi olacak. Son sorumuz Ankara olacak. Röportajımızın başlığı da “Bir Ankara Sevdalısı” olacak. Ankara için en son ne yaptınız diye sorsak, yanıtınız ne olurdu? Başkentli işadamları rakipleriyle eşit koşullarda yarışmak istiyor. Küresel ekonominin olmazsa olmazlarından biri havayolu ulaşımıdır. İstanbullu işadamlarıyla eşit koşullarda yarışmak için Ankara’dan yurt içi ve yurt dışına uçuş destinasyon sayısının artırılmasını istiyoruz. TÜGİAD Ankara’nın konuğu olan Valimiz Alaaddin YÜKSEL’le bu konuyu paylaştık, bize hak verdi, destek olacağını söyledi. Biz de Başkent merkezli uçuş noktası sayısının 50’ye çıkarılması için THY’ye yazı yazdık. Bu konunun takipçisi olacağız, sonuç alacağımıza da inanıyorum. |
|||