|
|
AYŞEN LAÇİNEL
EĞİTİMCİ-YAZAR
GENÇ DÜŞÜNCE
CATCH ME IF YOU CAN
Sıkıysa Yakala adıyla vizyona giren, FBI 'ın en çok arananlar listesindeki en genç dolandırıcı ünvanlı Frank W. Abagnale'in gerçek öyküsünü anlatan film, insanın her an herşeye yeniden başlayabileceğini gösteriyor. Henüz 19 yaşında bile olmayan bir gencin dağılan ailesi, babasının para problemleri içinde çıkışı, üstün zekası ve dikkatini kolay yoldan para kazanmaya vermekte bulması anlatılıyor. Bu dolandırıcıyı yakalamakta kararlı bir FBI ajanının film kahramanını yakalaması sonrasıÊ tutunacak tek dalı kalmayan bu genç, kaderin hoşluğuyla artık uzmanlaştığı çek dolandırıcılarını yakalamak için çalışmaya başlayacak ve hayatını toparlayacaktır.
Bu iş teklifini ise onu yakalayan FBI ajanı yapacaktır. Ve hayatını değiştirip bambaşka bir yola gidecek yani herşeye yeniden başlayacaktır. TabiiÊ hayatı değiştirmek yeniden başlamak mümkün. Ancak insanın içindeki gerçek ışık, hani eskilerin deyimiyle hamuru önemli.
Biliyorsunuz huylu huyundan vazgeçmez derler. Gerçeğine bazen ters düşer insan. Bazen dengesi bozulur. Kimi zamanlarda Victor Hugo'nun Sefiller'indeki gibi ekmek çalan kürek mahkumu serbest kaldıktan sonra kapısını açan rahibin de gümüş şamdanlarını çalar. Ama yakalandığında rahip jandarmaya o şamdanları ona ben vermiştim diyecek ve kimselere güveni kalmayan toplumdan dışlanan kürek mahkumuna, hayatına ve insan olma onuruna sahip çıkma şansı verecektir.
O kürek mahkumu vali olacak, yoksulların, haksızlığa uğrayanların dostu olacak ve adil olarak şehri yönetecektir. Örnekler bitmedi. Altıncı yüzyıldan kalma, Hint efsanesi vardır. Akreple kaplumbağa bir gün suları kabarmış bir nehrin kıyısında dururlar. Akrep kaplumbağaya kendisini sırtında taşıyarak karşıya geçirmesi için yalvarır. Kaplumbağa, ''seni sırtıma alamam.''der.''Beni sokarsın.'' Akrep,''Bunu neden yapayım?'' diye sorar. ''Sen benim canımı kurtaracak olan salsın. Seni sokarsam ikimiz de boğuluruz.'' Kaplumbağa, ''Eh, madem öyle bin sırtıma.'' der. Böylece akrep kaplumbağanın sırtına çıkar. Nehirde karşı kıyıya doğru yüzerler. Tam kıyıya erişecekleri sırada akrep kaplumbağayı sokar.
İkisi birden dibe batarken,kaplumbağa akrebe sorar. ''Boğulmadan önce bana şunu söyle. Bunu neden yaptın?Bilmeliyim. ''Akrep de biraz pişmanlıkla cevap verir.'' Sana ne söyleyebilirim ki? Huyum bu. ''Açıkçası hepimiz çevremizdekilere şans vermeliyiz. Ya da ben şans veriyorum.
Bana da şans verenler oldu. Ancak şu önemli: Hamurumuz... Biri bir konuda hata yapabilir ama aynı konuda aynı hata ikinci kere yapılıyorsa artık o hata olmaktan çıkar. Bazen de akreple kaplumbağadaki gibi huyu kişiliği haline gelmişse birilerinin, şans vermek boşa emek demek olur. Ben iyi niyetin kötüye kullanıldığını gördüğümde karşımdakine müthiş bir uzaklık hissi veriyorum. Demin yanıbaşımda olan bir de bakıyor ki çoook uzağımda. Eee ne yapalım hayat değerli keşke herkes kazanılabilir olsa ve hem kendine hem topluma sahip çıksa,katma değer yaratsa.
DEĞİŞİM
Dünyada ve Türkiye'de değişim hızla sürüyor. Liderler değişiyor, anlaşmalar değişiyor, tabiat değişiyor...Herşey birbiriyle bağlantılı ve değişen dengelerle roller farklılaşıyor. Türkiye zorlu bir döneme daha girdi. Ortadoğu'ya hakim olmak isteyen AB ülkelerinin (aslında Almanya ve Fransa demek daha doğru) ABD ile çekişmesi.
Almanya ve Fransa'nın Irak'a süre vermek ve ABD'nin olası Irak savaşına dur demesi. Hesaplar büyük. Ortadoğu'da kimin sözü geçecek? İngiltere'nin ABD'nin tarafında olması. Türkiye'nin sağ kolu IMF'e sol kolu AB'ye giriş için kapıları zorlamaktayken komşusu, Müslüman ülke Irak'la savaş hali. Barış istiyoruz, komşularımızın toprak bütünlüğü önemlidir diyen Türkiye'nin savaşı durdurma çabaları. Kıbrıs'ta henüz uzlaşılamamış olması. Savaş kaçınılmaz mı? Savaşın faturası nereye çıkartılacak? Türkiye lojistik olarak mı rol oynayacak? Asker göndermemek mümkün mü?
Asker Irakta kime karşı savaşacak? Barış gücü olarak kalabilecek mi Türk askeri? Gerçekten bölgedeki Türkmenler'in hakkını mı koruyacak? Bu nasıl bir senaryo? Bi taraf olan bertaraf olur derler biz ne taraftayız
belli mi? Bu savaşın olmaması mümkün mü? Saddam iltica eder mi? Irak'taki dinamikler değişir mi? ABD geri adım atar mı? Şimdi olası Irak harekatı durdurulursa bir zaman sonra Almanya ve Fransa'nın oyunları mı oynanır? Sorular... Sorular... SORUNLAR... Zor çok zor bir dönem, bizim için.
Thomas FULLER "Kolaylaşmadan önce her şey zordur" demiş. Evet henüz kolaylaşmadı mevcut durum. Savaşla Türkiye'de turizm darbe alacak, bölgede ticaret zayıflayacak, petrol fiyatları artacak... Sonra ABD Saddam'ı devirebilecek mi? Saddam devrilirse yerine çağdaş bir lider gelecek mi? Bölgede istikrar sağlanabilecek mi? Yatırımlar (inşaat,istihdam,ticari ilişkiler canlanacak mı?...)
Bu uzun vadede iyimser sorular. Türkiye'de güçlü ama çok sesli bir iktidar ve tek muhalefetli bir meclis var şu anda. Büyük çoğunluğu gençlerden oluşan yürekli bir Türkiye, barıştan yana bir anlayış... Nefesini tutmuş izliyor, karışıyor, katılıyor hayata. Sivil inisiyatif yavaş yavaş kendini hissettiriyor.
Bill MOYERS'in Doing Democrasy adlı kitabında Değişim ile Gelişmekte olan ülkelerin bu değişim süreçleri anlatılıyor. Tavsiye ederim. Özetle şöyle:
Hareketin başladığı ortamın özellikleri:
Toplumun çoğunluğunun değerlerine ters düşen önemli bir sorunun varlığı. Güç odaklarının, toplumun değerlerine uygun gibi gösterilmeye çalışılan politikalarının aslında bu değerlere tamamen ters düşmesi. Toplumun sorunların bilincinde olmaması,bu nedenle farkında olmadan beslemesi ''Sorunun'' toplumun gündeminde olmaması
Resmi kurum, kanun ve yönetim geleneklerinin başarısızlığını ispatlama sürecinin özellikleri: Yeni yerel muhalefet grupları oluşturulur. Resmi kanalları kullanma ve resmi kurumlar ile çalışma girişimlerinde bulunulur.
Böylece başarısızlıkları ortaya çıkarılır, kanıtlanır. Toplumun 'sorunların' bilincinde olmaması, bu nedenle farkında olmadan beslemesi, uzmanlık kazanmaya yoğunlaşılır, araştırma gerçekleştirilir
Şartların Olgunlaştığı Aşamanın Özellikleri:
'Sorun' ve zararları hakkında toplumsal bilinçlenme artar. Toplum 'sorun'un yarattığı sıkıntıları farketmeye başlar.
Yerel sivil inisiyatiflerin faal alma oranında artış gözlenir. Yeni hareket, veritabanı gibi kaynaklara sahip, kurumsallaşmış yapılardan yararlanma ihtiyacı doğar. Halkın yüzde 20 ila 30'u güç odaklarının izlediği siyasete karşı gelmeye başlar.
Atağa Geçilen Aşamanın Özellikleri: Tetikleyici bir hadise gerçekleşir. Heyecan duyulan eylemler, kampanyalar düzenlenir. Toplum, varolan şartlar ve izlenen siyasetin kendi değerlerine ters düştüğünü
daha açık olarak görmeye başlar. Ülke genelinde eylemler yaygınlaşır. Sorun,toplumsal gündeme yerleşir. Yeni toplumsal hareket hızla ivme kazanır ve atağa geçer. Toplumun artık yüzde 40'ı izlenen siyasetlere ve şartlara karşı çıkıyordur.
Başarısızlık Hissinin yaşandığı aşamanın özellikleri:
Hedeflere ulaşılmadığı hissedilir. Güç odaklarının değişmediği gözlenir. Eylemlere katılımda düşüş olduğu farkedilir. Umutsuzluk, yılgınlık hissedilir, hareketin sona erdiği sanılır. Yıkıcı Radikaller ortaya çıkar.
Kamuoyunun oluştuğu aşamanın özellikleri: Çoğunluk, varolan şartlara ve güç odaklarına karşı konuma geçer. Sorun ve yanlış siyasetin toplumun tüm kesimlerini nasıl etkilediği sergilenir. Sistemde uyumlu/normal vatandaşların ve kurumların soruna çözüm için devreye girmeleri, katılımcı olmaları sağlanır. 'Sorun' siyasi gündeme yerleştirilir. 'Sorun'u yaratan durumlar için alternatif öneriler ortaya konur. Güç odaklarının başvurdukları stratejiler ve taktiklere birer birer karşılık verilir.
Güç odakları tepki gösterir, halkı önerilen çözüm ve alternatiflerden korkutmaya çalışır. Hareket sadece reform değil, paradigma değişimi teşvik eder. 'Sorun'u yaratmış olan eski kalıpların tekrar canlandığı durumlar gözlenir. + aşamaya geri dönüş zaman zaman yaşanır.
Başarı aşamasının özellikleri: Başarılar genişletilir. Harekete karşı olumsuz tepkilerle mücadele edilir. Paradigma değişimi teşvik edilir. Alt konulara odaklanılır. Kazanılmış başarılar gündeme getirilir, kutlanır.
Mücadeleyi sürdürme aşamasının özellikleri:
Büyük bir çoğunluk mevcut politikalara karşı çıkar ve alternatiflerden korkmaz. Güç odakları dağılır ve konumlarında kaymalar olur.
Oyunun sona erme süreci:
Güç odaklarının bir kısmı güçlerini kaybetmemek için politikalarını hareketin istediği yönde değiştirir, bir kısmı doğrudan tasfiye olur, bir kısmı ise zamanla yıpranır ve ortadan kaybolur. Yeni kanun ve politikalar uygulamaya geçirilir.
Hareket sosyal değişim isterken, güç odakları asgari reformları yaparak durumlarını idare etmeye çalışırlar. Türkiye güçlü bir ülke. Askeriyle, genciyle,duyarlı vatandaşlarıyla. Toplumsal hareketin örneklerinden biri Arı Hareketi de katma değer yaratmaya devam ediyor. Katılımlı demokrasi için hepimizin yapacakları var. Yolumuz açık olsun.
|
|