UMUT ORAN
TGSD Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı
President of Turkish Clothing Manufacturers Association (TGSD)


Kendimize Güveniyoruz

İnsanlık tarihi bir insanın gözbebeğine baktığınızda tam 3500 nesil geri gidebilecek kadar eski. Bunu bilerek etrafınızı incelemek bile yeterince heyecan verici değil mi? Bunca uzun bir süre içinde Türk hazırgiyiminin tarihine sanayi olarak bakarsak topu topu 20 yıl geriye gidebiliyoruz.

TÜGİAD'ın genç üyelerinin doğdukları yıllar, Türkiye'de ilk tişörtlerin üretildiği dönem. Bugün ise Paris'te Lafayatte'te, Londra'da Selfridges'te yaptığımız alışverişlerde fiyatını "ehven" bulup aldığımız kimi ürünlerin Türk malı olduklarını eve dönüp valizleri açınca keşfediyoruz. Bazılarımız için ne büyük hayal kırıklığı... Benim içinde büyük mutluluk ve tatmin kaynağı... Zira iki yıl süreyle başkanlığını üstlendiğim Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği'nde ihracatın Türkiye'nin kurtuluş reçetesinin ana maddesi olduğuna inanıyoruz. İhracatın akıllı bir stratejiye oturtulmasını talep ediyoruz..

Reçete ihracat
TGSD, üyelerinin çıkarlarını korumak için kurulmuş bir meslek örgütü. Ancak bizim için birinci sırada Türkiye'nin çıkarları geliyor. TGSD bu anlamda gerçek bir sivil toplumu olma özelliğinde. Kaldı ki kısa vadeli çıkarlarınıza takılıp Türkiye'nin çıkarlarını öne koymazsanız, uzun vadede kaybedenler arasında olacağınıza kesin gözüyle bakabiliriz. Bize göre sırtımızdaki borç kamburundan kurtulmak için tek şansımız ihracat. TGSD olarak "O halde ihracatı nasıl arttırabiliriz?" diye bakıyoruz. TL'nin birdenbire dolar karşısında değer kazanışı fiyat rekabet gücümüzü yok ettiği için elbette sesimizi yükseltiyoruz. Durgunluğa karşı kullanılabilecek en etkili araç para politikaları ise bu aracı kullanma yetkisi sadece ve sadece Merkez Bankası'na ait. İşte biz de Merkez Bankası'nın para politikaları ile istikrarlı bir ortamı sağlaması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak o zaman rekabet gücümüzü koruyabiliriz. Yoksa bizim, bazılarınca çok yanlış anlaşıldığı gibi Merkez Bankası'nın bağımsızlığına karıştığımız yok. Tam tersine bu kurumun tam bağımsız olmasının en çok ihtiyacımız olan mali istikrar için olmazsa olmaz koşul olduğunun herkes kadar ve belki herkesten fazla farkındayız.

Köye Dönüş Projesi!..
İstihdam ve enerji maliyetlerinin üzerimizde yarattığı baskı, sektör olarak yaratıcılığımızı tehdit eder boyutta. Dernek olarak yürüttüğümüz faaliyetlerin hepsinde de hedefimiz bir yandan sektörü ayakta tutarken diğer yandan da bunu ülke çıkarlarıyla en örtüşür hale getirmek. Anadolu Gezileri'ni başlatma sebebimiz tam da bu çerçeveye oturuyor. "Yeni Kuvayı Milliye" dediğimiz bir gezi programı başlattık. Ekonomik esaretten kurtuluş için bir katkı... Bu gezileri bir kampanya gibi düşünün. Amaç, hazır giyim atölyelerini batıdan güneydoğuya taşımak. Halen Türkiye'de hazır giyim üretiminin dörtte üçü Marmara ve Ege bölgelerimizde yoğunlaşmış durumda. Hazır giyim emek yoğun bir sektör. Büyük kentlerin varoşları için ekmek kapısı... Ancak ne çalışanlar memnun ne de atölye sahipleri. Çalışanlar için ücretler az, atölye sahipleri içinse karlar. Doğudan göç etmiş olan patronlar mümkün olsa hemen geri dönerler. Hazır giyim kolay taşınan bir sektör. Dört duvar ve eğitmek için sadece iki aya ihtiyacınız olan işçileri bulmaya bakar.
Atölyeler kendi memleketlerine dönerse hem orada İstanbul'dakinden çok daha ucuz işçilik bulurlar, hem de çalışanları daha mutlu olur. Doğu ve güneydoğunun işsizlik probleminin çözümünü burada görüyoruz. Büyük kentler üzerindeki göçün hızını da bu şekilde kesebilirsiniz. O bölgelerin dünya standartlarında bir üretim kültürüne kavuşması Türkiye'nin çehresini değiştirir. Bunun için iyi bir stratejik planlamadan başka hiçbir şeye ihtiyacımız yok. Devletten teşvik, kredi, v.b. istemiyoruz. Avrupa Birliği'nde geri kalmış bölgeler için uygulanan kalkınma planlarını bize de uygulasınlar yeter. Hazır giyimciler olarak o bölgelerde yaratacağımız ekstra gelirden bizlerin de pay almasını sağlamaları gerekiyor.
İstihdam ve enerji giderlerinde o bölge için indirim yapılması yeterlidir. Bu yaklaşım zaten OHAL bölgesi için 4375 sayılı kanunla sağlanmıştı. Sigorta primi iki yıl erteleniyor, beş yıl vergi alınmıyor, elektrik yüzde 50 indirimli veriliyordu. Ancak uygulamanın 72 yıla yayılması haliyle bu işi sulandırdı. Bizim Anadolu'ya dönüş projemizin bir diğer sebebi de Anadolu'da yastık altı sermaye olduğunu bilmemiz. Projemiz bu tür paraları üretime akıtmak. Ayrıca yurtdışına kaçan hazır giyim sermayesini de geriye döndürmek bu sayede mümkün olabilir. Özetle şunu söylemek mümkün: "İstanbul moda merkezi, Anadolu'da üretim, GAP'ta pamuk" diyoruz. Türkiye ancak birbirini tamamlayan bu zincirle dünya hazır giyim ve tekstil sanayilerinde zirveye tırmanabilir, bugün altıncı sıradaki konumunu birinci yapabilir.

TGSD ve Dünya Liderliği
TGSD'nin önündeki heyecan verici projelerden biri de Dünya Hazır Giyim federasyonu IAF'ın Türkiye'de yapılacak olan 2003 yılı kongresi. IAF Kongresi 600'e yakın katılımcısıyla Türkiye'ye gelmesi bizim dünya ile entegrasyonumuzda önemli bir fırsat. Hasan ARAT'ın TGSD ve IAF Başkanlığı sırasında Türkiye 1996 IAF Kongresi'ne de mükemmel bir ev sahipliği yapmıştı. 2003 Kongresi'nde kendimizle yarışacağız. Bu kongrenin konsepti ve sloganı sadece kendi sektörümüzün değil Türkiye'nin gelecek dönemde dünyadaki algısını etkileyecek kadar önemli.
TGSD Başkanı sıfatımla IAF'nin başkanlığını 2 yıl süreyle devralacağım. Diğer taraftan Avrupa Tekstil ve Hazır Giyimcilerinin örgütü Euratex içinde Avrupa Başkanlığı görevim sürüyor. Bunlar bizim için stratejik pozisyonlar olduğu kadar, globalleşme çağında dünya örgütlerinde yer alma alışkanlığını edinmemiz her sektör için büyük kazanç. Avrupa Birliği'nin Aralık 2002'de Türkiye ile üyelik müzakerelerini başlatması için TGSD olarak elimizden geleni yapacağız. Türkiye'nin tüm kurumlarıyla bu hedefe yönelmesi gerekiyor. Bugünden itibaren tüm AB ülkelerinde koordine bir lobi faaliyeti yürütmemiz şart.
2002-2003 yılı hedeflerimize bakarsak bunlar arasında hedef pazarlarımız olarak ABD, Kanada, Japonya ve Çin var. Bu pazarları inceleyip üyelerimizi bilgilendiriyoruz. Markalaşma ve fuarlara katılım bir başka hedefimiz. Üretim becerisini ve gücünü yerli markalarla birleştirecek Ortak Proje çalışmaları yapmak, hazırgiyim sektörünün moda ve marka stratejilerini geliştirmek gibi iddialı projelerimiz var.
"Tuquality" imajını bütün dünyaya duyurmak için çaba gösteriyoruz. Ancak bu nokta da ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Siz ne kadar kaliteli ürün üretirseniz üretin ülke olarak siyasi veya ekonomik imajınız kötü ise Türk mali damgalı ürün için pozitif imaj üretmeniz neredeyse imkansızlaşıyor.
En küçüğünden en büyüğüne her üyemizin bir AR-GE dosyası olmasını amaçlıyoruz. Bilişim teknolojilerinden yararlanan bir üretimin üstünlüğünden kuşku duymuyoruz.
Türkiye'nin ihracatının, üretiminin ve istihdamın yüzde 35'ini oluşturan bir sektörüz. Son ekonomik krizden herkes gibi bizim sektörümüz de etkilendi. En büyük projemiz elbette ki krizin negatif etkisini azaltmak. Türkiye ekonomisindeki ve toplumsal yaşamında kapladığımız yer o kadar büyük ki, sorunlarımızın kamuoyuna yansıyışı da buna oranlı oluyor. Ne demişler? Büyükbaşın derdi de büyük olur... Geriye dönüp20 yılda hazırgiyimde kaydettiğimiz mesafeye bakarsak, ülke ve sektör olarak kendimize güvenmemek için hiçbir sebebimiz yok.

UMUT ORAN: "WE BELIEVE IN OURSELVES"

YTGSD is a professional organization established to protect the interests of its members. However, for us, Turkey's interests come first. At TGSD, we believe that exports is the main ingredient in the recipe for salvation for Turkey. We think that exports must be based on an intelligent strategy. It is necessary for the Central Bank to create an environment of stability through its monetary policies. The pressure from labor and energy costs is a growing threat to our creativity. At the moment, three-fourths of apparel manufacturing takes place in the Marmara and Ege regions. For this reason, we have initiated a new program to move apparel workshops to the south east. If the workshops return to their home towns they will find much cheaper labor and the workers will be happier. We also believe that this will help solve the unemployment problem in the east and south east. We do not ask for credits, incentives, etc. from the government. All that is necessary to make this program successful is good strategic planning. Another exciting program for TGSD is the congress of the International Apparel Federation (IAF) which will be held in Turkey in 2003. With its 600 participants, this congress is a great opportunity for us. Our target markets for 2002-2003 include USA, Canada, Japan and China. We work very hard to promote the image of "Turquality". We are an industry that accounts for 35 percent of the exports, production and employment of the country. We have such a critical share in Turkey's economy and social life that the scale of the reflection of our problems on the society is also very significant.



# # # # # # # #