   |
Türk Ytong Sanayi A.Ş. Genel Müdürü General Manager of Turkish Ytong Ind. Inc. İnşaat Sektörü 2002 Yılından Neler Bekliyor 1998 yılında başlayan ekonomik kriz, inşaat sektöründe 4. gerileme yılını yaşamaktadır. Tabii ki özellikle yüzyılın deprem felaketi 1999 yılından itibaren krizin boyutunu büyütmüştür. Buna ilave olarak Cumhuriyet tarihimizin en ağır ekonomik krizini yaşadığımız 2001 yılında ülke olarak %9 oranında küçülmemiz, darbe üstüne darbe yiyen inşaat sektörünü bugünkü dramatik konumuna getirmiştir. Deprem riskinin çok ciddi bir şekilde devam etmesi ve sürekli gündemde olması, konut sahibi olmak isteyenleri dahi tereddüde düşürmektedir. Ayrıca ülke ekonomisine olan güvensizlik de inşaata yatırım yapma alışkanlığını ciddi şekilde azaltmış bulunuyor. Öte yandan ülkemizin genel yapılaşma boyutunu incelediğimizde çok ciddi ve çarpıcı bir tablo ortaya çıkmaktadır. Halen ülke nüfusunun yaklaşık % 50'si büyük kentlerimizde yaşamaktadır. Büyük kentlerde yaşayan nüfusun da yaklaşık % 40'ı gecekondu veya sağlıksız diye nitelendirebileceğimiz yapılarda yaşamaktadır. Bir başka deyişle ülkemizde evsiz (sokakta yatan) insan yok denecek seviyede ancak, çağın standardını taşıyan yapılarda yaşayan insan sayısı küçümsenmeyecek kadar çoktur. Ayrıca 65 milyon nüfuslu ülkemizin nüfus artışı yılda yaklaşık bir milyon kişidir. Bu nedenle Türkiye'de inşaat sektöründe yaşanan kriz ve duraklamanın daha uzun süre devam etmesine imkan olmadığını ve ekonomik krizde olumlu en küçük bir ilerleme olduğunda inşaat sektörünün hareketleneceğini tahmin ediyoruz. İnşaat sektörünün önemli bir göstergesi olan inşaat ruhsatları 2000 yılına göre %9 oranında gerileme göstermiştir. Ancak ruhsatların dönemsel gelişimini incelediğimiz zaman 2001 yılının son 3 aylık döneminde tahminlerimizin üstünde inşaat ruhsatı alındığını gördük. Sadece bu gösterge dahi inşaat sektöründeki daralmanın ve gerilemenin yerini az da olsa pozitif harekete çevirmekte olduğunu göstermektedir. Nitekim 2002 yılının ilk 3 ayı üretim ve satışlarımızda az da olsa artış vardır. Genel olarak inşaat sektörünün çok ağır (bir lokomotif gibi) hareket ettiği bilinmektedir. Yani duraklama dönemi de harekete geçme dönemi de belirli bir süreç almaktadır. İnşaat sektörünün ekonomik gelişmelerden soyutlanması mümkün olmamakla beraber, ülke istihdamı ve 250 den fazla sanayi koluna hitap etmesi nedeniyle ekonomide itici güç olma özelliği nedeniyle krizden çıkmada önemli bir rolü olduğuna inanıyoruz. Ayrıca ülkemizdeki yapı kalitesizliğinin süratle giderilmesi gerektiği artık hemen herkesin birleştiği bir ortak noktadır. Gerek enerji tasarrufu, gerek deprem güvenliği ve gerekse çevremizi koruma bilinci göz önüne alındığında, ülkemizin yapı envanterinin süratle, vakit geçirilmeden iyileştirilmesi ülkemizin sağlıklı geleceği açısından fevkalade önemlidir. Bizler bu bilinçle ülkemizde yapı kalitesinin iyileştirilmesi için var gücümüzle çalışmakta, kalitesiz yapılaşma ile mücadele etmekteyiz. Özellikle son yıllarda gerçekleştirdiğimiz hızlı büyüme de bu çabamızın olumlu sonuçlar verdiğini göstermektedir. Faaliyetimizde 2002 yılında 2001 yılına göre %20-25 oranında artış olacağını tahmin ediyoruz. Bölgemizde korkulan boyutta bir siyasi kriz yaşanmadığı takdirde 2003 yılından itibaren inşaat sektörünün önümüzdeki 5 yıl içinde her yıl %15-20 oranında gelişme göstereceğini söyleyebiliriz. Türk Ytong Krize Rağmen Büyüyor 1929 yılında ilk olarak İsveç'te üretilmeye başlanan Ytong bugün dünyanın 28 ülkesindeki 51 fabrikada üretilmektedir. Yıllık ortalama üretim kapasitesi 8 milyon m3'tür. 1963 yılında, Türk Ytong Sanayi A.Ş. Pendik fabrikasının kurulması ile Türkiye'de Ytong üreten ülkeler arasına katılmıştır. Alman Ytong International lisansı ile 54 bin m3/yıl kapasite ile kurulan Türk Ytong bugün Pendik, Tekirdağ-Saray, Kocaeli-Gebze fabrikalarıyla 780 bin m3/yıl kapasiteye sahip bulunuyor. Ayrıca, ortaklıklarımız Güneydoğu Ytong 270 bin m3/yıl, Antalya Ytong da 180 bin m3/yıl kapasiteye sahipler. Türk inşaat sektörüne, kaliteli ve üstün nitelikli ürünleri ile 39 yıldır hizmet veren Ytong, ulaştığı 1 milyon 200 bin m3/yıl kapasite ile Türkiye'yi dünyanın 2. büyük Ytong üreticisi konumuna getirmiştir. Üretim kapasitesi açısından ulaşılan bu sevindirici gelişmenin ardından üretim teknolojisi ve ekipmanı sağlama yönünde de önemli adımlar atılmıştır. Bugüne kadar kurduğu bütün fabrikaların makine ve ekipmanlarının tamamını Almanya'dan taşıyan ve fabrikaları anahtar teslim kuran Ytong Holding AG, bu geleneği bozarak tarihinde ilk kez kuracağı yeni tesisler için bir başka Ytong üreticisi ülke ve firma ile işbirliği yapma kararı almıştır. Ytong tesislerinde kullanılan makine ve ekipmanların, Türkiye'de aynı kalitede ve daha düşük maliyetlerle üretilebileceğini gören Ytong Holding AG yetkilileri diğer ülkelerdeki yatırımlarının teknolojisini artık Türk Ytong'dan alacaktır. Böylece teknoloji ve makine ekipmanları ihracatında artık Türkiye önemli bir yere geliyor. Bu uygulamanın ilk örneği Alman Ytong'un Birleşik Arap Emirlikleri'nde kuracağı fabrika olacak. Abu Dhabi'de kurulacak bu fabrikanın tüm makine ve ekipmanları Türk Ytong tarafından ürettirilerek gönderilecek. Bu projeyi Kazakistan ve başka ülkeler izleyecek. Deprem ve yaşanan ağır ekonomik kriz nedeni ile daralan inşaat sektöründeki kötü gidişata rağmen, başarılı kriz ve küçülme politikaları ile dimdik ayakta kalmayı başaran Türk Ytong, Marmara, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hizmet veren fabrikalarına bir yenisini daha eklemek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Doğu Anadolu'da kurulması planlanan yeni fabrika için Erzurum ve Erzincan bölgesinde fizibilite çalışmaları sürüyor. Doğu Anadolu'da 100 bin m2'lik bir alan üzerine kurulması planlanan fabrika aynı zamanda Doğu Karadeniz Bölgesine'de hizmet verecek. Türkiye'nin Konutu: Ytong Konut Sistemi konut üretimini hızlandırmak ve en ekonomik çözümü oluşturmak amacıyla geliştirilen bir hazır konut sistemidir. Ytong Konut Sistemi, ısı yalıtımı, enerji tasarrufu ve deprem emniyeti gibi, yapı-yaşam kalitesi ve ülke ekonomisi açısından çok önemli nitelikleri bir arada tüketiciye sunan, müşterilerine proje aşamasından uygulamaya kadar uzanan geniş bir hizmet ağıyla 2 ila 3 ay kadar kısa bir sürede villa sahibi olmaya olanak tanıyan bir sistemdir. "Ytong Konut Sisteminin" depreme dayanıklılığı Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü ile Üniversiteler tarafından onaylanmıştır. 1999 Marmara depreminde Ytong Konut Sistemi ile yapılan yapıların hemen hemen hiçbirinde en ufak bir hasar dahi olmamıştır. Ytong Konut Sistemi'ne olan talep her geçen gün artmaktadır. Zira özellikle tek yada iki katlı ve "Depreme Dayanıklı Konut"a büyük talep vardır. Bugün, Türkiye'de bu tip konutu ortaya koyabilen en ciddi çözüm, Ytong Konut Sistemi'dir. F. FETHİ HİNGİNAR: "WHAT DOES THE CONSTRUCTION INDUSTRY EXPECT FROM 2002?" The Turkish construction industry has been having a difficult period for the last four years. The possibility of an earthquake has had a deterring effect on those who would otherwise make plans to buy a house. Moreover, the instability of the country's economy has also caused a decline in investments in this area. However, in spite of these adverse factors, the construction industry still stands a good chance in Turkey for the coming years. After all, there is considerable need in the metropolitan areas for high standard buildings. In fact, our production and sales already increased within the first 3 months of 2002. Yet, we believe that as an industry having links with more than 250 different sectors, the construction industry will play an important role in overcoming the economic crisis. Today, there is an urgent need in Turkey to improve the existing construction inventory given the imperatives of energy savings, earthquake safety and environmental protection. Ytong stands as an ideal solution as a construction material within the framework of these current needs. Today, Turkey ranks the second in terms of total ytong production in the world. Our company has already started exporting the relevant machinery and equipment to be used in ytong-manufacturing plants in other countries. Another important step we have taken is towards building a new factory in the Eastern Anatolian Region in an attempt to increase our presence throughout the country. |