21. yüzyılda açıklık ve saydamlık olguları büyük bir önem kazanmaktadır. Artık, gizlilikten ve sırdan söz edilmemektedir. Bilim ve teknolojinin ne yönde ilerlediği bilinmekte, hangi ülkelerin ne gibi yöntemler ile yarının dünyasına nasıl yön vermeye çalııtıkları da açıkça bilinmektedir Geçmişte daha çok paylaşılan, dedikodu idi.

Başta internet olmak üzere iletişim ve diğer teknolojik alanlardaki hızlı gelişme, ilginç bir şekilde gerçek bilgiyi paylaşmayı dedikodunun önüne çıkarmayı başardı. Eskiden bilgiyi saklayanlar prim yapardı. şimdi ise bilgiyi paylaşanlar prim yapmaktadır. Bilgi paylaşımından ilgiyi üreten de dahil olmak üzere herkesin kazançlı çıktığı bugün artık kesin kabul gören bir olgudur.

Türkiye bilime dayalı çözüm ve teknoloji üretmek yerine, geleneksel dünya görüşümüzün ürettiği kişisel yoruma dayalı kişiselleştirilmiş yaklaşımlarla olayları ele alma zihniyetini ve bu zihniyetin fırsatçılıkla birleşmesi sonucu, bir yandan çözüm yerine sloganlarla ve popülizm ile gününü kurtaran siyasetçiyi, diğer yönde devletin sırtından çıkar transfer eden fırsatçıyı, bir başka yönde ise keyfilik ortamında kaba güce dayanan anarşiyi, çeteleşmeyi, toplumsal kirlenmeyi gündeminden çıkarmadığı ve Batılı ülkelerin yıllar önce çözmüş olduğu enflasyon, insan hakları, demokratikleşme sorunlarını çözmediği sürece, 2001’de bütün okullarını internet ile birbirine bağlayıp öğretimi ortak temele oturtmayı amaçlayan başta Avrupa olmak üzere, çağdaş Batılı ülkeler arasında yeralma sürecini uzatacaktır.

Ülkemizin gelişmesi, bilgi teknolojilerini edinmekle doğru orantılı olmalıdır. Türkiye, bilgi teknolojilerinin iyi bir kullanıcısı olarak yarının dünyasında kalkınmış ülkeler arasına giremez. Dolayısıyla Türkiye, dünyada başlatılan büyük değişimi algılayarak, bilgi teknolojilerini edinmek ve bu bağlamda ulusal bilgi ağı altyapısını hızla oluşturmak zorundadır. Yeterli ve doğru yönde eğitim alamadığı için Türkiye’nin bir çok sorununun kaynağını oluşturmakta olan yetenekli genç nüfusumuzun bilgi teknolojilerinde eğitilmesi ve bu gençlerimize iş olanaklarının açılması, ülkemizin kalkınmasında önemli bir avantaj sağlayabilir. Gelişmiş ülkelerde önem sıralaması; tüketici, üretici, bürokrasi ve siyaset şeklindedir. Türkiye’de önem sıralaması ise; siyaset, bürokrasi, üretici ve tüketici şeklindedir. Yeniyılda bu sıralamanın değişmesi ve tüketici ile üreticinin ön sıralara yükselip, siyasetin sonuncu sıraya inerek Türkiye’nin çağdaş dünya gündemini yakalaması ümidiyle,

tüm okurlarımızın Yeni Yılını kutlar, 2001’in ulusumuza sağlık, başarı ve mutluluk dolu günler getirmesini dilerim.


Clarity and transparency are becoming increasingly important in the twenty-first century. Confidentiality and secrecy have already disappeared from discussions. Science and technology are developing in a well-known direction and the methods employed by each country in shaping tomorrow’s world have become common knowledge. The shared commodity in the past was largely gossip. The rapid developments in communications and in other technological fields, especially the Internet, have interestingly transformed the sharing of gossip into an exchange of genuine information. Hoarding confidential knowledge used to be beneficial. Now, those who share information benefit from it. It is now an acknowledged certainty that all who share information gain from it, including the originators of the information in question.

Unless Turkey manages to generate solutions and technology based on science and resolves the problems of inflation, human rights and democratisation like the Western countries did years ago, instead of approaching and interpreting events with a subjective attitude rooted in its traditional way of viewing the world, it stops coupling this attitude with opportunism, the combination of which enables the politician to save the day by substituting cheap politics and slogans for solutions and eliminates the opportunists who suck advantage off the state’s back, and it banishes arbitrary anarchy based on sheer physical force, the forming of gangs and social pollution from the country’s agenda, it is going to prolong the period of waiting before taking its place among the modern Western c ountries, and especially in Europe, where one objective is to connect all schools to each other through the Internet in order to put education on a common basis in 2001.

The development of our country should be achieved in direct proportion with the acquisition of information technologies. Turkey will not be included among the developed countries of tomorrow’s world by being solely a good user of information technologies. Therefore, Turkey has to perceive the big change initiated in the world, acquire information technologies and rapidly form its national information network infrastructure. If many of our problems stem from our able young population, it is due to insufficient and misguided education. To educate this population in information technologies and to provide them with employment opportunities could make an important difference to the development of our country. The order of importance in developed countries is consumer, producer, bureaucracy and politics, whereas in Turkey it is politics, bureaucracy, producer and consumer. Hoping that the correct order will prevail in Turkey in 2001, where the consumer and the producer will rank at the top, pushing politics to the bottom, thus enabling Turkey to catch-up with the modern world’s agenda.

While hoping that it will bring our nation days of health, success and happiness, I wish all our readers a Happy New Year.

# # # # # # # #