BEKİR RENDECİ RONART Dış Tic. ve Paz. Ltd. şti. Firma Sahibi RONART Dış Ticaret, kurumsallaşma yolunda yeni projelere imza atması gerekti¤ine inanan ve yaptıklarıyla savunduğu fikrin arkasında duran yeni nesil saat ithalatçısı bir firma. Firmanın ortaklarından Bekir RENDECİ ile görüştük. Saat piyasasında kısa süre öncesine kadar bugünkü gibi organize olmuş bir sistem yoktu. Günümüzde pazar payı büyüdü. Bunun yanısıra firmalar reklama, tanıtım faaliyetlerine önem vermeye başladılar. Arada çok uzun bir süre olmamasına rağmen piyasa belirgin bir yol katetti. Bizim de o zaman için yenilikçi hedeflerimiz vardı. Kendimizi hiçbir zaman bilinen anlamda bir toptancı olarak görmedik. İlk amacımız ithalattan direkt mağazalara ulaşmaktı. Eskiden ithal edilen ürünlerin dağıtımı için çok sayıda toptancı kullanılıyordu. Oysa biz, perakendecilerle direkt iletişime girip riskimizi bölüyoruz. Diğer tarafta ise risk çok daha büyük parçalara ve az sayıda firma arasında bölünüyordu ve bu oldukça büyük finansal kaynak gerektiriyordu. Bizim gibi yeni başlamış, belirli sermayesi olan bir firmanın bu yükün altına girmesi mümkün değildi. Bir de eski sistemde ithalatçı firmalar geri planda kalıyor, ön plana toptancılar çıkıyordu. Toptancıların yaptığı bir hatanın ceremesini ise ithalatçılar çekiyordu. Uyguladığımız sistemde herşey bizim kontrolümüzde. Ayrıca eskiden marka sayısı azdı dolayısıyla satış yapmak daha kolaydı. İnsanlar alacakları saat markası için ince eleyip sık dokumuyordu. Tüketici artık daha seçici davranıyor. Bunun için kaliteli, iyi markaları sunma zorunluluğu var. Artık piyasada çok daha büyük mücadele veriliyor. Günümüzde müşterilerin her isteği, beklentisi karşılanmak zorunda. Ronart'ın İzmir ve Ankara'da şubeleri var. Bunlar İstanbul'daki organizasyonumuz gibi büyük değil ama, sektörde İstanbul dışında kendine ait ofisi olan başka firma yok. Sözünü ettiğim ofislerimiz sayesinde o bölgedeki müşterilerimizin sorunlarını kolayca çözebiliyoruz. Saat ithalatı başlarken avantajlı olacağını düşünerek Amerikan Beverly Hills Polo Club markasıyla lisans anlaşması yaptık. Önemle üzerinde durduğumuz, prestijli diğer markamız da Burberrys. Ağırlıklı olarak bu iki marka üzerinde çalışıyoruz. Burberrys daha kaliteli, Beverly Hills Polo Clup ise orta seviyeye hitap ediyor. Polo kullanıcı olarak geniş bir kitleye yayılıyor. Burberrys, dünyanın en prestijli üç giyim markasından biri. Saatlerini, kıyafetleriyle karşılaştırdığınız zaman çok pahalı değil. Biz bir yerde de insanların hayallerini gerçekleştiriyoruz. Yani Burberrys'den giyinemeyecek insanlara, saatlerini satıyoruz. Son yıllarda ön plana çıkmaya başlayan moda saatler bir akım halini aldı. Eskiden saat üzerine ihtisaslaşmış, sadece saat üreten markalar varken, modacılar kendi kreasyonlarını saat, gözlük gibi aksesuarlarla tamamlama yoluna gittiler. Birkaç marka da buna öncülük etti, ardından konsept mağazalar açılmaya başladı. İnsanlar da bir markanın bütün ürünlerini kullanmaya yöneldiler. Bu tür çalışmalar yapan modacıların sayısı zaman içinde arttı ve katılımlar devam ediyor. Bence bazıları saat markası olarak anılabilecekken bazıları da sadece moda markası konumunda devam edecektir. Ama makine üreten, farklı koleksiyonları bulunan saat markalarıyla hiçbir zaman rekabet edemezler. Satış ve satış sonrası hizmetlerimiz için İstanbul, Ankara ve İzmir'de kendi servislerimiz var. Ayrıca bayilerimiz de servis hizmeti veriyor. Servis hizmetlerinde herhangi bir problem yaşamıyoruz. Yedek parçada ise mümkün olduğunca stoklu çalıştığımız için fazla problem yaşanmıyor. Müşteri memnuniyetinin mutlaka sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Günümüzde, koşulsuz müşteri memnuniyeti ön plana çıkıyor. Zaten tüketiciyi koruma yönündeki kanunlar da buna paralel yönde hazırlanıyor. Ama Türkiye'de müşteri bilinçsizliği gibi bir gerçeği de gözardı etmemek gerekir. Saatin camını kırıp garantiden, müşteri memnuniyeti ve tüketiciyi koruma yasalarından bahseden insanlarımız da var. Piyasanın en büyük sorunlarından biri, eleman yetişmemesi. Ronart elemanlarını kendimiz eğitiyoruz. Önce saat konusunda teknik bilgiler veriyoruz. Bunun ardından şirket kültürümüze, misyonumuza paralel bilgiler aktarıyoruz. Çünkü geçici bir firma olmayı düşünmüyoruz. Dürüst satıcı olarak anılmayı istiyoruz. Bu nedenle personelimizin de aynı anlayışı benimsemesini bekliyor ve bunun için çaba gösteriyoruz. İyi bir elemanın saat hakkında bilgi birikiminin olması lazım. Öncelikli olarak sattığı ürünü çok iyi tanıması, sonra rakip ürünler hakkında bilgi sahibi olması lazım. Çünkü gittiği mağazanın sahibi onu bir anlamda sınava tabi tutar. Sorulara cevap verebildiği ölçüde güven kazanmaya başlar. Personel seçiminde özellikle buna dikkat ediyoruz. Ekibimizde yer alan elemanların konularına hakim, piyasayla iyi ilişkiler içinde olmaları bunun en belirgin kanıtıdır. Perakende mağazalar zinciri olan Tik-Tak şirketinin ortağıyız. Ekonomiler geliştikçe iyiyi yapabilen, organize olabilenler yükselecekler. Açıkçası gelecekte kurumsallaşmamış firmalara şans tanımıyoruz. Gelişmiş ülkelerde satış işletmelerinden çok, mağaza zincirlerine rastlanır. Biz bu organizasyonu kimseyi ezmek, yok etmek için yapmıyoruz. Çalışmalarımızı yarınlara hazırlıklı olabilmek doğrultusunda yürütüyoruz. Kuvvetli olma büyük avantaj, en azından piyasanın nabzını tutabiliyorsunuz. Ama bunu tekelleşme olarak değerlendirmemek lazım. İlerde çok farklı yapılanmalar olabilir. Bu tip birliktelikler sonucunda oluşacak kuvvetle, piyasadaki çarpıklıklarla daha rahat mücadele edilebileceğine inanıyoruz. Saat piyasasının bir diğer sorunu perakende dükkanlarındaki stok fazlaları. Perakende raflarındaki stoklar, dönem dönem bizleri kısıtlıyor. Çünkü çıkış noktamız perakendeciler. Piyasada yıllardan beri faaliyet gösteren firmalar var. Bunlar aldıkları saatlerin bir kısmını satamayınca sözü edilen stoklar oluşuyor. Köklü perakendeci ve toptancılarda böyle bir problem var. Bu sıkıntının biraz gayretle çözülebileceğine inanıyorum. Örneğin; perakende satış mağazalarımızda fırsat reyonu, taksit, indirim gibi satışı artırıcı uygulamalar yapılır. Benzeri uygulamalarla piyasadaki stokların eriyebileceğini düşünüyorum. İthal ettiğimiz ürünlerin modellerini bayi sayımıza göre veriyoruz. Sonraki siparişler ise ürünün satış başarısına göre oluyor. Modelin satıp satmayacağını önceden bilmek zordur. Bir model vardır, çok hızlı satar, diğer bir model onun kadar iyi satılmaz. Eğer model başarılıysa 100 bayinin 90'ından aynı tepkiyi alırız. Bir model seçiminde her zaman belirleyici olmuyoruz. Hazır koleksiyonlar var, bunların içinden seçim yapıyoruz. Son yıllarda model seçimlerini bizden ziyade satış grubundaki personelimiz ve güvendiğimiz bayilerimiz vasıtasıyla yapıyoruz. Sağlıklı, doğru olanın da bu yöntem olduğunu düşünüyorum. Çünkü onlar kadar piyasanın içinde değiliz. Piyasadaki talebi, eğilimi onlar daha iyi biliyor. Önümüzdeki yıl, yani 2000'de yeni bir yüzyıl başlıyor. şu andaki krizin yapısal boyutu yanında bir de psikolojik boyutunun olduğuna inanıyorum. İnsanların morale ihtiyacı var. Bu morali de 2000 yılının vereceğini düşünüyorum. Bu kısa tespitimi aktardıktan sonra, önümüzdeki dönemde yapacaklarımıza gelince; öncelikle mevcut markalarımız için yapılacak pek çok faaliyet, girişimin olduğunu düşünüyoruz. Bunun için çalışacağız. Daha sonra vizyonumuza uygun yeni markalar ithal etmeyi düşünüyoruz. Perakende mağazalarımız için yeni hedeflerimiz var. Bunları ekonomik kriz nedeniyle beklemeye aldık ama, perakende mağazalarının sayılarını mutlaka artıracağız. Saatin camını kırıp garantiden, müşteri memnuniyeti ve tüketici haklarından bahsedenler var BEKİR RENDECİ: "WATCHMAKING HAS TO CHANGE" Until recently, the watchmaking industry lacked a well-organized system. Today, the market has grown significantly and firms have focused on advertisement activities. In the old system the wholesale company dominated the importer. Our new system gives us full control. Today, the customer is much more selective. Therefore, we have to offer them prestigious brands and high quality. Beverly Hills Polo Club and Burberry's are the two brands where we concentrate our efforts. In a sense, we help people's dreams come true. We sell a Burberry's watch to people who cannot afford a Burberry's suit. We believe that customer satisfaction must be achieved at all costs. The most pressing problem of the sector is the lack of trained personnel. Our company offers in-house training programs for Ronart employees. We believe that companies which fail to reach a certain level of institutonalization will have no chance in the future. Another problem of the sector is excessive stocks in retail shops. I think that this problem can be eliminated by discounts, credit sales and other promotional campaigns. The current crisis has a structural and a psychological aspect. I think the year 2000 will provide an impulse to overcome the crisis. Our future plans are focused on improving the position of our existing brands. After that, we are going to import new brands which suit our company's vision. We also want to set new targets for our retail shops. Due to the economic crisis we had to postpone these plans but we will increase the number of retial shops in the future. GENÇLER "EGEBANK İLK KART PARTİSİ'NDE TEOMAN'LA COŞTU Bireysel bankacılık alanında büyük atılımlar yapan ve bu atılımları yeni ürünlerle pekiştiren Egebank, müşteri memnuniyetini temel alan bankacılık anlayışı ile gençleri Çubuklu Hayal Kahvesi'nde gerçekleştirilen "Egebank İlk Kart Partisi'nde" buluşturdu. 13 Temmuz Salı Günü Çubuklu Hayal Kahvesi'nde gerçekleşen Egebank İlk Kart Partisi'nde gençler, sıcak bir yaz akşamında, Teoman'ın şarkılarıyla coştular. Sunuculuğunu Atıf Yüksel'in yaptığı ve Mister No Grubu'nun da sahne aldığı partiye katılanlar bu eğlence gecesinin sonunda sürpriz hediyelere de sahip oldu. 12-17 yaş grubu gençlere hem para çekme hem de alışveriş yapma olanağı sağlayan ATM Kartı "İlk Kart" Türkiye'deki tek fotoğraflı banka kartı olma özelliğini taşıyor. İlk Kart; yurtiçi ve yurtdışı tüm visa electron logolu ATM'lerden para çekme, electron sayesinde alışverişlerde kullanım, Egetel sesli yanıt sistemi ile hesap bakiyesi öğrenme ve ürünler hakkında bilgi alma olanağı sağlıyor. İlk Kart'lı gençler kendi bütçelerini yapma özgürlüğüne sahip olurken, gençlerin aileleri de düzenli ödeme talimatı ile her ay otomatik olarak hesaplarına para aktararak, harçlık sorunundan kurtulmuş oluyorlar. Bireysel bankacılığı ön planda tutarak büyümeye devam eden Egebank, bankacılık sektörüne 1999 sonuna kadar yeni ürünler eklemeyi hedefliyor. Elegans'a mail |