SİVRİ SİNEK SAZ, Av. TALAT METE, Yüzeysellik Yaşam Biçimi Olunca... Sığlığın, toplumumuzda neredeyse önemli bir özellik olduğunun farkında mısınız bilmiyorum!? Ben bunu gördükçe, okudukça, izledikçe kahrımdan ölüyorum. Bu nedenle yaşamda eleştiri oklarımın daha bir dik olmaya başladığını hissediyorum. Toplumumuzun dedikodulara, yüzeysel bilgi alışverişine, kulak gazetesine, geyik muhabbetine, asparagasa ne derece önem verdiğini gördükçe inanın deliye dönüyorum. Nice eğitimli, hem de yüksek, yüksek eğitimli fertlerin, iş güç sahibi hatta mevki makam sahibi insanların telefon iletişimi kurarak birbirlerini ipe sapa gelmez bilgi aktarımları ile dolduruşlarını görüp, duyunca zaten 3-5 tel kalmış saçlarımı da yolasım geliyor. Tv'leri izliyorum, her kanalın haftada bir aynı filmi oynattığını fark ediyorum. Hele magazin programları... Vallahi "aptal mıyımş" diye kendi kendime soruyorum. Renkli kutular bizleri enayi yerine koyuyor da fark edemiyoruz galiba. Nasıl olsa aval aval seyrettiğimizi biliyorlar ki tekrarlayıp duruyorlar. Birer gün ara ile gazetelerimiz ve kanallarımız aynı haberi önümüze sürüyor da değişik haber izlettirip okutturduğunu varsayarak makarasını geçiyor da, biz mi farkına varamıyoruz? Reklam kampanyaları ile gazetelerimiz ve tv'lerimizin, ünlü ve sanatçı diye topluma lanse etitği bir sürü insanın, düzmece abuk sabuk özel yaşamlarını özendirici bir biçimde sunmasını bir hoşlukla kabulleniyoruz. Eskiye meraklı değilim ama, eskileri, 68 kuşağını ve bunların bireysel ve toplumsal bilinç düzeyini arar duruma geldiğimizi hissediyorum. Toplumumuz sanki ileri yerine geri vitese takmış. Bütün bunlara niye dokundum diyeceksiniz. Hatırlarsanız yeni adli yılın başlaması nedeni ile Yargıtay Başkanı Sayın Sami SELÇUK'un konuşmasının içeriğinin bütün bunlara dokunmama neden olduğunu söylemeliyim. Ağzına sağlık sevgili meslektaşım. Mesajlarda birtek eksiği var. Bu talepleri yerine getirecek gücü yani, parlamentoyu oluşturan toplumumuz değil miş Toplumumuzu oluşturan bireyler değil miş Yüzeysellikte bireylerimizin hiç mi katkısı yok? Özellikle okumayan, araştırmayan, kolaycılığı yeğleyen 30 yaş altı gençlerimize, bu gençleri yetiştiren kurumlara, büyüten anne ve babalara duyurulur... DAHA NE BEKLİYORSUNUZ? Ağustos ayında bir gece ansızın yaşadığımız "yer sarsıntısı"nın, Ankara'nın gözlerini faltaşı gibi açması gerekirken hey hat! Toplum adına tık yok. Komşu ülkelerin ve sivil toplumumuzun acil yardıma koştuğu bu felaket olay, devletimizin ne derece hantal, köhnemiş ve çağ dışı kaldığını göstermesi açısından hepimizin kafasına "daha ne bekliyorsunuzş" sorusunu getirmedi miş Sivil toplumumuzda uzun zamandır bu soru hep var. Ancak, Ankara dolaylarında böyle bir sorun yok. Acaba parlamentonun altında dokuz şiddetinde bir yer sarsıntısının mı olması gerekirş Olursa kimsenin yardıma gitmemesine de hiç şaşmam! Ülkemizde her kötü olayın sonucunda olduğu gibi aynı nakarat resmi ağızlardan dökülür. Devlet ricali beylik laflar eder, ortalık biraz durulunca ziyaretler yapılır, sonra aynı hamam aynı tas. Yıkan da dur!... Alışkanlığımızdır, bulanık suda bizim gibi iyi balık avlayan yoktur yeryüzünde. Yaşadığımız afet ile birlikte parlamentomuz kendine dönüp, devleti yeniden yapılandırmayı tartışıp gerekli reformları yapacak yerde, fırsat bu fırsat bireysel ve partisel gelecek ve çıkar adına yasalar üretme yolunu yeğledi. Allah'tan Cumhurbaşkanı engin tecrübesi ile toplumsal gerilimin açığa çıkacak enerjisini Kandilli'den önce hissederek "veto" hakını hiç olmazsa ucube af yasası için kullandı da şimdilik şok yaşanmadı. Ancak, "altımız çürük" diyerek artçıl şokların olabileceğini ima etti galiba!... Sahi altımız çürük lafı ile ne demek istedi Sevgili Cumhurbaşkanımızş Yönetimimiz artık yaşlandı, altını tutamıyor muş Yoksa bastığımız yerler mi çürükş Üslubudur, Sevgili Baba hep böyle bilmece gibi uyarır. Oysa ki toplumumuzun anlayacağı sadelik ve açıklıkla ortaya çıkıp; "Daha ne bekliyorsunuzş Devletin bütün kurumları köhnemiş, çağın gerisinde kalmış, sistem bu köhne kafalarla tıkanmış, toplum geleceğe hazırlanamıyor, plansızlık diz boyu, günlük çıkarlar doğrultusunda yaşam, neredeyse alışkanlık haline gelmiş. Bu durumda 'bilgi çağı' olan 21.yüzyılı yakalamamız olası değil. 'Bir musibet bin nasihatten evladır' sözünden ders alarak, gelin devletimizi hep birlikte yeniden yapılandıralım ve geleceği yakalayan bir konumda işi gençlere devredelim." dese, diyebilse... BİR DİLEKÇE DE SİZDEN Değerli Okurlar, ülkemizde bunca yaşananlar, kahırlar, devinmeler, çöküntüler, çeteler, yolsuzluklar, hukuk dışı uygulamalar, eleştiriler ve uyarılar karşısında siyasetçilerimizin duyarsızlığı gözler önünde. - Çağdışı, dayatma bir Anayasa - Lider hegemonyasını sürdüren, üyeleri kapıkulu yapmaktan öteye geçmeyen Siyasi Partiler Yasası - Engeller ve iktidardaki partilerin veya istenilen partilerin lehine sonuç çıkaracak Seçim Yasası - Yasaklarla donatılmış, sivil örgütlenmeyi engelleyen Dernekler Yasası ile ülkemiz demokrasisinin önünün açılması olası değildir. Parlamentonun bu yasaları çağdaş normlara uygun yeniden düzenlemesi olası görülmüyor. İşine gelmeyecektir. Bu nedenle toplumsal sivil bir talebin ve baskının parlamentodaki siyasi partilerine ulaştırılması gereklidir. Cumhurbaşkanlığı, Meclis Başkanlığı ve Başbakanlık da toplumdan gelecek baskı ve talepleri gözardı edemeyecektir. Haydi bu toplumsal talebimizi çağdaş ve şık bir biçimde; - Sivil bir "Anayasa" - Özgür bir "Siyasi Partiler Yasası" - Tüm düşünceleri Meclis'e yansıtacak bir "Seçim Yasası" - Yasaklardan arınmış bir "Dernekler Yasası" talebimizi aşağıda faks numaralarını verdiğimiz yüce makamlara ulaştıralım. Doğru ve içten toplumsal baskı ve taleplerin ne ölçüde olumlu sonuç verdiğini çok gördük. "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletin" olduğuna göre, Sevgili dostum, kağıdı kalemi eline al ve 2-3 satırlık dilekçeni kendin yaz ve faksla, göreceksin; sesin gür bir biçimde yankı yapacaktır. Haydi biraz gayret, kalıcılıklara emeksiz ulaşmak çok zor... Faks numaraları: Cumhurbaşkanlığı 0 312 427 13 30 Başbakanlık 0 312 417 04 76 T.B.M.M.Başkanlığı 0 312 420 51 65 Anavatan Partisi Genel Başkanlık 0312 286 50 19 Demokratik Sol Parti Genel Başkanlık 0312 212 49 50 Doğruyol Partisi Genel Başkanlık 0312 419 04 92 Fazilet Partisi Genel Başkanlık 0 312 232 51 60 Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanlık 0312 231 14 24 ÖRNEK OLSUN Yıkımlar karşısında toplumsal dayanışmamız ve birlikteliğimiz... Elegans'a mail |