Elegans Logo

CEVDET SARAL - ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ
EMNİYET TEŞKİLATI MANTALİTESİNİ DEĞİŞTİRİYOR



Ankara Emniyet Müdürü Cevdet SARAL, son üniversite olaylarını değerlendirirken, Türk Polis Teşkilatı'nın Anadolu çocuklarından kurulu olduğunu ve büyük şehirlerde görev ifa ederken zaman zaman uyum zorluğu çektiklerini dile getirdi. Ve Polis teşkilatı hakkında detaylı bilgi verdi.

"Üniversite gençliğinin 1970'li yıllarda olduğu gibi bugün de birtakım ideolojik çalkantılar içersinde görüldüğü veya en azından öyle bir platforma çekilmek istendiği gibi işaretler var. Bunları gözlüyor ve olayları izliyoruz. Bunların arkasından da nelerin ortaya çıkabileceği konusunda, eski deneyimlerimize dayalı olarak birtakım tespitler yapmaya çalışıyoruz. Ancak ben öncelikle şunu belirteyim, 2000'li yılların Türk sanayiine imzasını atacak olan ve istidatlı bir büyüme içinde olduğunu gözlediğimiz Türkiye Genç İşadamları Derneği'nin yatırımları gerçekleştirebilmek için hiç şüphesiz ihtiyaç duydukları finans kadar önemli olan bir diğer husus da, güven ortamının mevcudiyetidir. Bu güven ortamı olmadan hiçkimsenin istikrarlı bir yatırım gerçekleştirebileceğini düşünmemiz mümkün değildir. Polis, bu istikrarlı ortamın yaratılmasının hem koruyup kollayıcısı hem sağlayıcısı ve temin edicisidir. Güvenlik hizmeti, sanayi hizmeti kadar çok pahalı bir hizmettir. Sanayi hizmetinin plan imkanları yüksek olabilir ama, güvenlik hizmeti de pahalı olmasına rağmen bütçesi küçüktür. Biz bu imkansızlıklar içersinde ve zaman kavramını hiç devreye sokmadan, 24 saat görev ifa etmiş arkadaşıma 'bir 5-6 saat daha görevi sürdürebilir misin' dediğimizde gözünü kırpmadan 'emriniz başımın üstüne' diyebilecek kadar fedakarlık içindeyiz. Bu güvenlik ordusu, bu emniyet teşkilatı varolduğu sürece Türkiye sanayiinin herhangi bir tehlikeyle karşı karşıya kalmasının mümkün olmadığının açıkça altını çizerek söylemek istiyorum. En azından bu sorumluluğun Ankara diliminin bize ait olması nedeniyle, bu vaadin ve bu tarzdaki anlayışımızın aynı kararlılıkla sürdürüleceğine ve devam ettirileceğine olan inancınızın yıkılmasını istemiyorum.
İdeolojik çalkantılar, İstanbul'da olduğu gibi Ankara'da da bizi etkilemeye, en azından bizim burada, sorumluluk altında bulunan üniversitelerimizde faaliyet yürütmeye veyahutta bu yönde örgütsel diye tabir edebileceğimiz şekillenmeye dönük faaliyetler yok değil ancak, sokak hareketleri herzaman bizim açımızdan, ülke açısından, yüksek tehlike taşıyan hareketler olarak gözükmemektedir, en azından gözlenmemektedir. Türkiye hem güvenliğini sağlamak hem batı toplumlarını yakalamak ve 2000 yıllarına kendisini hazırlayabilmek, bir mantalite değişikliği yakalayabilmek için yoğun gayret göstermektedir. Emniyet teşkilatının bu gayretlerden bihaber kalması, uzakta durması mümkün değildir. Emniyet Teşkilatı da Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası açılımlarına paralel, altına imza atmış olduğu sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerini en azından yerine getirebilmek ve bunları iç hukuk kuralları ile uyumlu bir uygulama ortamına kavuşturabilmek dışında önemli bir mantalite değişikliğinin ortasındadır, diyebiliriz. Bunu yapmak zorundayız, yapmadığımız takdirde Avrupa ile sanayi alanında istediğimiz kadar ciddi iş ilişkisi içersinde olup, hukuki düzenleme konusunda istediğimiz kadar da ciddi ve inandırıcı nitelikte hukuki düzenlemeler yapıp, bu düzenlemelerin uygulayıcılarını iyi bulup seçemediysek, yazılı hukukunuzun hiçbir mana ifade etmediğini hatta bir müddet sonra belki ticari faaliyetlerinizin de gölgelenebileceğini söylememiz mümkündür. Bugünkü kavram globalleşme, küreselleşme ve buna bağlı olarak insan haklarının öne çıktığı bir dünyada Türk Polis Teşkilatı'nın insanları rencide etmeden, insanların şahsiyetleriyle oynamadan bir görev ifa etmekte olduğunu görmesi ve anlaması gerekmektedir. İşte bu anlayış içersinde biz Ankara'da mütevazi bir güvenlik hizmeti sunmaya çalışıyoruz. Bu mütevazi güvenlik hizmetinde benim arkadaşlarıma herzaman söylediğim şudur: 'Güvenlik hizmeti rekabet kaldırmaz. Ticarette istediğiniz gibi rekabet yapabilirsiniz, bundan hiçkimsenin zararı olmaz. Üstelik sizin ürettiklerinizden istifade edecek olanlar daha kaliteli hizmetlere ulaşmış olabilirler. Ama güvenlik hizmetini rekabete sokarsanız, bu hizmetin rekabet kavramı içerisinde, bir yarışma ortamına sürüklemeye çalışırsanız, o zaman bu hizmetten istifade edenlere de zarar verirsiniz, bu hizmeti yerine getirenlere de zarar verirsiniz, buna paralel, hukuka da zarar verirsiniz. Bu itibarla, güvenlik hizmetlerinin yazılı hukuk kurallarındaki mükemmelliğin doğru uygulayacıları olarak biz aynı anlayışla, kuralların uygulanmasını ve bu kavram üzerinde birliktelik içinde hizmet vermemiz gerektiğine inanıyoruz. Uygulamalarımızda vatandaşlarımızı rahatsız etmeyecek bir davranış modelinin gündeme getirilmesi konusunda gayret gösteriyoruz.Tabii ne derece başarılı oluruz, bunu ayrıca sorabilirsiniz. Herbiriniz ayrı ayrı birtakım polisiye vakalarla karşı karşıya kalmış, istemediğiniz birtakım davranışlara muhatap olmuş olabilirsiniz, bunlar hep ayrı ayrı şeylerdir. Ama genel olarak şunu belirtmek istiyorum ki, Türk Polis Teşkilatı Anadolu çocuklarından kuruludur. Yani ben, Çankaya'daki ailenin çocuklarından İstanbul'daki Bağdat Caddesi' ndeki bir ailenin çocuklarından Emniyet Teşkilatı'na eleman kazandırma şansına sahip değilim. Anadolu'dan çok küçük kasaba ve köy kültüründen gelen bu çocukları biz, belli bir süre eğittikten sonra Ankara İstanbul gibi büyük, ekonomik ve kültür seviyeleri yüksek vilayetlerimizde sizlerin güvenliğini sağlamak üzere görevlendiriyoruz. Ve bunlar Ankara'da bulundukları, görev ifa ettikleri ortamda çok güçlü, sözleri dinlenir konumda kendilerini görüyorlar. Görevlerinin sonunda da Keçiören'in arka tarafındaki gecekondu tabir ettğimiz semtlerde ve buna benzer yerlerde oturmak zorunda kalıyorlar. Kızılay'ın ortasında elini havaya kaldırıp, gelene geçene dur deyip hareket ettirebilme gücüne sahip bir polis, işte bu gücü ile mütenasip ortamda yaşamadığını farkediyor. Üstelik Ankara'da bile, Mamak'taki kültür seviyesi ile Keçiören, Kızılay, Ulus'taki farklı, Çankaya'daki daha da farklıdır. Uydukent diye tabir ettiğimiz çevre merkezlerdeki kültür hepsinden farklı. Bu farklı ortamlara güvenlik hizmeti sunmak, çok zor bir olaydır. Toplumun en alt katmanından en üst katmanına kadar bütün insanlarla muhatap olma zorunluluğunda bulunan bir görevlinin tabii ki insanlarla muhatap olurken üslubunu ayarlaması da zordur. Birtakım müşkülleri olan bu davranış modelinin kasti bir nitelik taşımadığı, bu davranış değişikliğinin kültür algılamalarından kaynaklandığı, hatta bu davranışın belki de Türkiye'nin genel eğitim politikasının bir sonucu olduğunu da söylemek mümkündür."

SPOT: Güvenlik hizmeti rekabet kaldırmaz.

CEVDET SARAL: "THE SECURITY FORCES ADOPT A NEW MINDSET"
Ankara Director of Security Cevdet SARAL was invited as guest speaker to one of TÜGİAD's iftar dinners during the month of Ramadan. Saral infoormed the Ankara members about the incidences at the universities and the organisation of the security forces. "A secure environment is what is needed for sound investments in a country and the police forces are responsible for providing and maintaining this security. The industrial sector has a large budget, whereas security servicesare confined within the limits of smaller bugets although these services are just as expensive, nevertheless members of the police forces are ready to make the sacrifices necessary to fulfil their responsibility. Althoug incidences at the universities, among the younger members of our society have recently culminated in an ideological turmoil, they do not constitute a big threat for our country. The Security forces are committed to overcome any danger such movements may pose. Turkey is currently in an attempt to maintain its peace and security while trying to catch up with the western nations on the threshold of the 21st century. This requires a new mindset whichthe Security Forces are also a part of. We ned to fulfil our obligations which arise from the international conventions we have signed while assuring that these are in conformity with our domestic law. Our new mindset is based on the protection of human rights in a globalizing world and this is the framework within which we render our services."


MEDYATEXT
Elegans'a mail