Merhaba Sevgili Elegans Okurları !

Bu sayıdan itibaren, üç ayda bir "Sivri Sinek Saz" köşesinde birlikte olacağız. Üç ayın önemli ekonomik, siyasal, toplumsal daha doğrusu, sizleri, bizleri, toplumumuzu, dünyamızı ilgilendiren olayları yansıtmaya çalışacağız.
Zaman zaman eleştireceğiz, dokundurup iğneleyeceğiz, uyaracağız kısacası birlikte tartışacağız. Zaman zaman, kara mizah örnnekleri sergilemeye çalışacağız. Zira hepimiz hergün bolca karşılaşıyoruz ülkemizde. Ama olsun biz yine de örneklemeye çalışacağız. Yaşamdaki çelişkileri, "sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az" özdeyişi ile önünüze koyacağız. Anlaması sizden... haydi rastgele...

BOYKOT
Boykotun haksız, yersiz ve hukuka aykırı uygulamaları protesto için ortaya konulan ilişki kesme eylemi olduğunu bilmeyenimiz yok. Siyasi, ekonomik ve toplumsal ilişkilerin kesilmesinde çok etkili olan bu toplu ve örgütlü eyleme bayılıyorum doğrusu... Hele çağdaş bir biçimde haklı olarak ortaya konulduğunda, protesto edilen kişi ya da kurumları çanakları kırılırcasına kıç üstü oturtulması, boykotun gücünü göstermesi bakımından önemli... Tekbaşıma oturtabilme gücüm olsa boykot uygulamak istediğim bir yığın kişi ve olay var ülkemizde, hatta dünyada...

Örnek mi ?
İşte ülkemizden biri, hem siyasi hem de saygın görevlerden birini yürütüyor !.. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sayın Kamer GENÇ... Cumhurbaşkanı için ölmesi temennisinde bulunan, Kameri tarikatı özlemcisini, viagra yerine Tunceli balını parmakladıktan sonra, seçim sandığı içine kıç üstü oturtmalı ki bir daha çıkamasın... Unutmadan söylemek lazım İtalyan mallarına da aynı uygulama süreklilik kazanmalı ki, iki yüzlü davranışların, ekonomik boyutları unutulmasın. İtalyanların kıçının yere değmesine bir parmak kaldı. Ha gayret...

ŞİKAYET HAKKI !..
Susurluk' la başlayan milad sonrasında gelişne, siyasetçi-mafya-şadamı üçgenindeki ilişkilerin alanları, kasetlerin piyasaya sürülmesi ile sürekli değişkenlik göstermesini hayretle izliyoruz. Piyasaya kaset çıkarılmasığı boşlularda da, zaman harcamamak için bizim siyasetçilerimiz ağzına geleni konuşuyor. Konuşuyor da, konuştuğu konulardaki aksaklıkların giderilmesi için tık çıkmıyor. Sıkı durun; şimdi size yürürlükte olan bir yasamızdan örnek bir madde yazacağım.

MECLİSE REİS RİYASET EDER,
"Madde 58. Belediye Meclisi' ne belediye reisi riyaset eder. Reis meclisi miadı kanunisinde küşat, müzakereleri idare, kararları istihsal ve ilan ve tebliğ ve hitamı mesaiyi beyan eyler... "Amin... Eminim böyle mırıldandınız okuduktam sonra.

Bu madde belediye yasasından. Yerel yönetimlerde belediye başkanının meclisi idare biçimini anlatıyor. Tabi ki Türkiye' de...
Yasanın kabul tarihi 3 Nisan 1930, yaşadığımız yıl 1998 yasanın yarısı artık uygulanırlığını yitirmiş. Ne demek istediği dahi anlaşılamayan, bu yasa ile yerel işlerimizi yürütmeye çalışıyoruz. Nüfusumuzun %60' ı 0-25 yaş grubunda olan ülkemizde demokrasimizi ve toplumsal yaşamımızı doğrudan ilgilendiren yaşamsal yasamızın diline bakın!.. İçeriğine siz karar verin.

Hal böyle iken yerel yönetimlerden şikayetçi olmak, yerel yönetim reformunu yapamayan, çağa uyum sağlayamayan yasa çıkaramayan, belki de işlerine uygun düştüğü için bu düzenlemeleri yapmayan siyasetçilerin hakkı değil. Değiştirin bu çağı geçmiş yasaları değiştirin de, bulanık suda kimse balık avlamasın.

KAYIP ARANIYOR
Hak aramak için evden ayrılıp, apo' nun Roma' da yakalandığı günden bugüne kadar dernek merkezine dönmeyen, "İnsan Hakları Derneği" aranmaktadır. Göreni tanıyan ve bulabilenlerin haber vermeleri önemli rica olunur !..
Tabi ki sivil toplum örgütlerimizden biri olan bizim "İnsan Hakları Derneğimiz" den bahsediyoruz. Nerdesiniz yahu !..

15 yıldan bu yana ülkemizde,
Öldürülen bebekler,
Öldürülen öğretmenler,
Öldürülen sivil vatandaşlar,
Askerler, polisler, hatta PKK militanları bizim insanımız değil mi ?

Neredesiniz yahu !.. Dernek kendini kapttı da, benim mi haberim yok... İlginç bir toplumuz vesselam. Hep batılılar iki yüzlü davranıyor diye eleştiririz de aynaya hiç bakmayız...

BU DA TEMEL'DEN
Temel şiddetli ishal şikayetiyle Rize Devlet Hastanesi' ne başvurur... Hastane işlemleri devam ederken karışan kağıtlar sonucunda Temel' i psikiyatri servisine havale ederler... Aradan 15 gün geçer, taburcu olma günü gelince Dursun Temel' i karşılamaya gelir. - Nasıl oldun geçti mi isalun ? Temel atlar, "Hayur geçmedi ama artuk takmayirum"

Elegans'a mail