Türkiye' nin ekonomik vizyonu toplumsal ve bireysel refah seviyesinin arttırılması olarak beşlirlenmişti. 1998 yılında ulaşılacak 204 milyar dolar toplam milli gelir ve kişi başına 3000 dolar gelir ile Türkiye, uluslararası alanda yapılan gruplandırmalarda halen gelişmekte olan ülkeler arasında yeralmaktadır. Gelişmekte olan ülke statüsünden yeni sanayileşmiş ve gelişmiş ülke statüsüne geçen ülkelerde ise milli gelirin ortalama 6000-8000 ABD dolarına ulaştığı görülmektedir. Türkiye' nin önümüzdeki 10 yılda yeni ekonomik vizyonı içerisinde bu kii başına milli gelir seviyesine ulaşması hem toplumsal ve bireysel refahın arttırılması, hem de beşeri gelişmişliğin sağlanması anlamına gelecektir. Ancak 2010 yılında bu rakamlara ulaşılması için Ekonomik Yapısal Vizyon ve Dönüşümler Raporu' nda önerildiği üzere, yıllık ortalama %10 ekonomik büyüme gösterilmesi zorunludur. 2010 yılında ulaşılacak 74 milyon nüfus başına 8000 dolar milli gelir için Türkiye' nin ulaşması gereken milli gelir büyüklüğü yaklaşık 590 milyar dolardır. Sosyal Yapısal Dönüşüm Vizyonu' nun ise, iki temel hedefi bulunmaktadır. Bunlardan ilki, ekonomik vizyon içerisinde hedeflenen hızlı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi gerçekleştirecek insan kaynaklarının geliştirilmesi; ikincisi ise, tüm Türkiye genelinde beşeri gelişmişlik seviyesine ulaşılmasıdır. Bu iki vizyon birbirini tamamlayıcı niteliktedir. Beşeri gelişmişlik de, büyük ölçüde kişi başına milli gelirin belirtilen rakamlara ulaşması ile sağlanabilmektedir. Bu noktada Ekonomik Yapısal Dönüşümler hızlı ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin altyapısı olarak düşünülmektedir.

Yukarıda belirtilen Ekonomik ve Sosyal Yapısal Dönüşümlerin gerçekleştirilmesi, toplumsal talebe ve siyasi otoritenin iradesine bağlı bulunmaktadır. Ekonomik ve Sosyal Yapısal Dönüşümler kamu açısından çok önemli hukuki, idari ve kurumsal yeniden yapılandırmayı gerektirmektedir. Yapısal dönüşümlerin anahtarı önemli ölçüde kanun yapıcının yani TBMM' nin elindedir. Yapısal dönüşümlerin öne alınması ise toplumun duyarlılığına ve talebine bağlıdır. Bu açıdan bakıldığında Türkiye' de hedeflenen ekonomik ve sosyal yapısal dönüşümlerin gerçekleştirilmesi "Siyasal ve Toplumsal Yapısal Dönüşüm" e bağlı bulunmaktadır. Siyasal ve Toplumsal Dönüşüm süreci Ekonomik ve Sosyal Yapısal Dönüşüm ile eşzamanlı, hatta öncelikli bir süreci içermektedir. Ekonomik, Sosyal, Siyasal ve Toplumsal Dönüşüm hedeflerinin toplumun her kesimini farklı yönlerden ve farklı ölçülerde etkileyeceği açıktır. Bu nedenle yapısal dönüşüm programlarında ve politikalarında asgari uzlaşma ve kabul noktaları aranmalı ve bulunmaktadır. "Toplumsal Uzlaşma" olarak nitelendirilecek bu aşama Ekonomik, Sosyal, Siyasal ve Toplumsal Yapısal Dönüşüm Vizyonu ve programlarının başarısı için gerekli ve şarttırş Toplumun geniş bir kesimi tarafından kabul görmeyen böylesine önemli yapısal değişimleri gerçekleştirmek mümkün değildir. Bu açıdan üçüncü çalışmada öncelikle toplumsal uzlaşma ile ilgili önerilere yer verilmiştir.

Siyasal ve Toplumsal Yapısal Dönüşümler içerisinde Siyasal Dönüşüm Politikaları; Yasama, Yürütme ve Yargı alanındaki iyileştirme önerilerini içermektedir. Yapısal Dönüşümlerde TBMM' nin rolü, Kamu Yönetiminde Etkinlik ile Adalet Reformu bölümlerine yer verilmektedir. Toplumsal Yapısal Dönüşümlerde ise, medya ve sivil toplum örgütleri ile ilgili öneriler bulunmaktadır. Son olarak bağımsız bir değişken politika olan, ancak tüm yapısal dönüşüm sürecinin etkileyecek dış politika önerileri sunulmaktadır.

POLITICAL STRUCTURAL REFORMS
Turkey is still among developing countries with a total national income of 204 billion dollars and a Per capita income 3000 dollars in 1998. The average Per capita income in developed countries is 6000-8000 US dollars. According to the Report on Structural Vision and Economic Reforms. Turkey has to achieve an average annual growth rate of 10 Per cent to reach this level until the year 2010. Turkey has to have a national income of abpout 590 billion dollars to increase per capita income to 800 dollars for a population of 74 million in 2010. The Vision of Social Structural Reforms has two main objectives: The first is to develop th ehuman resources that will carryout the rapid and sustainable economic growth foreseen by the economic vision. The second is to achieve a high level of social development throughout Turkey. Social development is only possible through increasing the per capita national income. This is why Social Structural Reforms form the infrastructure for rapid and sustainable economic growth. Economic and Social Structural Reforms call for drastic restructuraing in legal, administrative and institutional platforms. A "social agreement" is also required for these reforms to succeed. The key to structural reforms is mostly in the hands of lawmakers or the Turkish Grand National Assembly.

Elegans'a mail