CUMHURİYETİN 100. KURULUŞ
YILDÖNÜMÜNE DOĞRU GENÇ VİZYON ARAYIŞLARI
SOSYAL YAPISAL DÖNÜŞÜMLER
ARAŞTIRMA RAPORU BASIN ÖZETİ
CUMHURİYET' İN 100. KURULUŞ YILDÖNÜMÜNE DOĞRU GENÇ VİZYON ARAYIŞLARI: SOSYAL YAPISAL DÖNÜŞÜMLER
Türkiye' yi 2000' li yıllara taşıyacak yeni ekonomik, sosyal ve siyasal yapısal dönüşümler çalışmasının ikincisini Sosyal Yapısal Dönüşümler başlığı oluşturömaktadır. İlk çalışmayı oluşturan Ekonomik Yapısal Dönüşümler' de temel vizyon olarak Toplumsal ve Bireysel Refah' ın arttırılması belirlenmişti.Türkiye' nin bu hedefe ulaşması için istikrarlı ve hızlı bir ekonomik büyüme modelini benimseyerek sürekli uygulanması önerilmişti. Bu hızlı ve sürekli ekonomik büyüme modeli insan kaynaklarına dayalı rekabet üstünlükleri üzerine inşaa edilmektedir. İkinci çalışmayı içeren Sosyal Yapısal Dönüşümler insan kaynaklarına dayalı rekabet gücü ve üstünlükleri elde edilmesini temel hedef almaktadır. Böylece önümüzdeki on yıl içerisinde hem ekonomide hızlı ve sürekli bir büyüme emek verimliliğindeki artış ve ileri teknoloji üretimi ve kullanımı ile sağlanacak, hem toplumsal ve bireysel refahın arttırılması temin edilecek; bir başka deyişle Beşeri Gelişmişlik sınırı aşılmış olacaktır.
Beşeri Gelişmişlik; ekonomideki büyüme ve toplumsal ve bireysel refahın arttırılması ile birlikte Sosyal Yapısal Dönüşümlerin temel hedefini oluşturmaktadır. Sosyal Yapısal Dönüşümün sağlanması Eğitim Politikaları, Nüfus ve Göç Politikaları , Gençlik ve Girişimcilik, Sağlık Politikaları ile Çevre Politikalarında yapılacak köklü değişimler ile gerçekleştirilecektir. Sosyal Yapısal Dönüşümler çalışması bu yaklaşım içinde yeni sistem politika önerilerini içermektedir. Sistem ve politika önerileri "Yeni Ekonomik Vizyon ve Değişim Programını" tamamlayıcı niteliktedir.
Sosyal Yapısal Dönüşüm' ün iki temel vizyonu bulunmaktadır. Bunlardan ilki; ekonomik vizyon içinde hedeflenen ekonomide hızlı ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi gerçekleştirecek insan kaynaklarının geliştirilmesi, ikincisi ise tüm Türkiye genelinde beşeri gelişmişlik seviyesine ulaşılmasıdır. Bu iki vizyon birbirinin tamamlayıcısı niteliktedir.
Türkiye' nin ekonomik vizyonu Toplumsal ve Bireysel Refah seviyesinin arttırılması olarak belirlenmişti. 1998 yılında ulaşılacak 204 milyar dolar toplam milli gelir ve kişi başına 3000 dolar gelir ile Türkiye, uluslar arası alanda yapılan gruplandırmalarda halen gelişmekte olan ülkeler arasında yer almaktadır. Gelişmekte olan ülke statüsünden yeni sanayileşmiş ve gelişmiş ülke statüsüne geçen ülkelerde ise milli gelirin ortalama 6000-8000 ABD dolarına ulaştığı görülmektedir. Türkiye' nin önümüzdeki 10 yılda yeni ekonomik vizyonu içerisinde sözü geçen kişi başına milli gelir seviyesine ulaşması hem toplumsal ve bireysel refahın artırılması hem de beşeri gelişmişliğin sağlanması anlamına gelecektir. Ancak 2010 yılında bu rakamlara ulaşılması için Ekonomik Tapısal Vizyon ve Dönüşümler Raporu' nda önerildiği üzere yıllık ortalama % 10 ekonomik büyüme gösterilmesi zorunludur. 2010 yılında ulaşılacak 74 milyon nüfus başına 8000 dolar milli gelir için Türkiye' nin ulaşması gereken milli gelir büyüklüğü yaklaşık 590 milyar dolardır.
Beşeri gelişmişlik büyük ölçüde kişi başına milli gelirin belirtilen rakamlara ulaşması ile sağlanabilmektedir. Bu noktada Ekonomik Tapısal Dönüşümlerin tamamlayıcı unsuru olarak hazırlanan Sosyal Yapısal Dönüşümler hızlı ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin altyapısı olarak düşünülmektedir.
Nitekim Türkiye' nin mevcut emek ve sermaye verimliliği ve miktarlarındaki artış ile enflasyonist bir genişleme olmadan sağlayabileceği yıllık ortalama büyüme % 4-5 arasında değişmektedir. Hedeflenen büyüklüklere ulaşılması için temel unsur üretim faktörleri olan emek, sermaye (teknoloji) verimliliğinde artışın sağlanması ile 21. Yüzyılda en önemli üretim faktörü haline gelecek "bilgi" nin etkin kullanımı olmalıdır. Bu noktada sosyal yapısal dönüşümlerin vizyonu "insan" üzerinde odaklaşmaktadır. Bu nedenle Sosyal Yapısal Dönüşümler vizyonunda Türkiye için "İnsan Kaynaklarına Dayalı Rekabet Üstünlükleri" sağlayacak bir sistem önerilmektedir. İnsan unsuru emek, teknoloji üretimi ve kulanımı ile bilgi üretimi ve kullanımı itibarı iel en önemli üretim faktörüdür ve Türkiye' nin genç girişimci nüfusu bu açıdan çok önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Ancak Sosyal Yapısal Dönüşümler Vizyonu insanı sadece bir üretim faktörü olarak görmemektedir. Gerek ekonomik, gerekse sosyal yapısal dönüşümlerde toplumsal ve bireysel refahın artırılması temel hedef olarak alınmaktadır. Bunun sosyal açıdan nitelendirilmesi , insan kaynaklarına yapılacak yatırımlar ve uygulanacak yeni politikalar beşeri gelişmişlik seviyesine ulaşılabilecek ekonomik gücün yaratılmasıdır. İnsan kaynaklarına dayalı rekabet üstünlükleri vizyonu beşeri gelişmişliğin beraberinde getirecek ekonomik gücü oluşturacaktır. İnsan Kaynaklarına Dayalı Rekabet Üstünlükleri temel 6 politika bütünü tarafından oluşturulmaktadır. Bunlar, Eğitim Politikaları, Bilgi Ekonomisine Geçiş, Bilim ve Teknoloji Politikaları, Sağlık Politikaları, Nüfus ve Göç Politikaları ile Çevre Politikalarıdır. Sosyal Güvenlik Politikaları da bu vizyon içerisinde değerlendirilebilir. Ancak Ekonomik Yapısal Dönüşümler Raporu içerisinde Sosyal Güvenlik Politikası önerileri sunulmuş olduğundan (kamu kesiminde yeniden yapılanma politikaları içinde) Sosyal Yapısal Dönüşümler çalışmasında yeralmamaktadır.
Sermaye uluslararası alanda önemli bir alışkanlığa sahip olduğu için uygun ekonomi politikaları uygulandığı takdirde cezbedilmekte; kalınmanın ve ekonomik büyümenin finansmanı için kullanılabilmektedir. Yabancı sermayenin ekonomik vizyon içerisindeki önemi ve ilgili politika önerileri de yine Ekonomik Yapısal Vizyon Raporu içinde sunulmuştu.
Sosyal Yapısal Dönüşüm Politikalarının temel vizyonlarından olan Beşeri Gelişmişliğin sağlanması ile insan kaynaklarına dayalı rekabet üstünlükleri yaratılması aynı anda düşünülerek politikalar üretilmiştir. Bu politikaların hayata geçirilmesinde kamu kesimi önemli ölçüde yönlendirici ve uygulayıcı olacaktır. Ancak özellikle eğitim, bilgi ekonomisine geçiş, bilim ve teknoloji politikalarının politikalarının uygulanmasında ekonomik büyümenin sürükleyicisi olarak belirlenen "Özel Sektör" e de önemli görevler düşmektedir. Sosyal Yapısal Dönüşümlerin uygulanması Kamu ve Özel Sektör işbirliği ile gerçekleştirilebilecektir.
SEARCH FOR A YOUNGER VISION TOWARDS THE 100TH ANNIVERSARY OF THE REPUBLIC : SOCIAL AND STRUCTURAL TRANSFORMATION
Economic growth and increasing social and invidula welfare constitute the sole ocjective of social and structural transformation which shall be ensured through radical changes in a series of policies including education, demography and migration, youth and entrepreneurship, health and environment. Social and structural transformation has a two-fold vision: developing the necessary human resources for rapid and sustainable economic growth and achieving human development all around the country. Social and structural transformation does not perceive the human being as a production factor only: increasing social and individual welfare is the ultimate objective. Within this framework, a "competitive structure based on the human factor" is suggested. Turkey's young and dynamic population constitutes a significant potential to this affect. Such a competitive structure entails education policies, information economics, science and technology policies, health policies, demographic and migration policies and environment policies. Social and structural transformation can only be realized with the cooperation of public and private sectors.
Elegans'a mail
|