TÜRKIYE HIZLA AÇLIĞA, YOKSULLUĞA VE ÇÖLLEŞMEYE DOĞRU GIDIYOR
Hayrettin KARACA - Tema Vakfı Başkanı
Türkiye'nin erozyonla mücadelede saygın ve ciddi konuma sahip olan en önemli vakıflarından biri olan TEMA Vakfı(Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı) Başkanı Sn. HAYRETTİN KARACA, TÜGİAD Ankara İdari Koordinatörlüğü'nün, geleneksel hale getirdiği "Perşembe Toplantıları"nın 17 Eylül'deki konuğu oldu.
KARACA, artık tüm Türkiye'nin bildiği ve kendisinin de sık sık tekrarladığı çevre ve ağaçlandırma konusundaki duyarlılığını TÜGİAD Ankara üyelerine ve misafirlere bir kez daha duygusal bir dille aktardı. KARACA, ayrıca TEMA Vakfı tarafından başlatılan Türkiye tarihinin en büyük ağaçlandırma kampanyası olan meşe palamudu fidanı ekimi hakkında da bilgi verdi.
HAYRETTİN KARACA, konuşmasının ilk bölümünde bulunmaktan en fazla haz aldığı ortamın ilkokullar olduğunu, çocuk olmaları itibariyle onlara, ağaç, doğa ve çevre sevgisini daha kolay anlattığını, anlamaya ve öğrenmeye daha meraklı olduklarını vurguladı.
Türkiye'nin ve dünyanın giderek daha fazla tüketime yöneldiğini belirten Karaca, şunları söyledi:
"Tüketim toplumu olma, tüketimle mutlu olmak gezegenimizi nereye kadar götürecek.
Alışveriş ibadet haline gelmiş ve reklamla yaşıyoruz, moda çok çirkin birşey, eğer güzel olsaydı senelerce taşırdık. Tüketim toplumunun dünyayı yaşanmaz hale getirdiğini biliyoruz. Özellikle batıyı ele alıyorum. Dünyadaki nüfusun yüzde yirmisi doğal kaynakların yüzde seksenini tüketiyor geri kalan yüzde yirmi de yüzde seksenlik doğal kaynakları tüketiyor. Batı neden güçlü olmuş? Çünkü doğal kaynakları tüketmiş, dünyayı yaşanmaz hale getirmiş.
Şimdi Türkiye'de de nükleer enerji, fosil enerji ve rüzgar enerjisi tartışılıyor. Ama ben çok rahat söylüyorum Türk toplumunu dünyayı kirletmekten alıkoymaya hakkımız yok. Ortak bir kirililik varsa bu da ortak olacak. Hızlı tüketim insanları mutlu etmiş mi? Tüketmek ve sahip olmak insanı tam anlamıyla mutlu etmiyor. İnsanoğlu varolduğundan bu yana çeşitli sistemler kurmuş monarşiden bugün adına demokrasi dedediğimiz sisteme kadar. Bu sistemlerin hepsi insanlara mutluluk ve refah vaadetmiş. Ancak insanların sistemlere manevi katkıları neredeyse unutulmuş. Daha önce bu sistemler insanları refaha ve mutluluğa götürüyordu ama bugün ihtiyaca cevap vermiyor. Yeni bir paylaşım düzenine ihtiyaç var. Bu paylaşma düzenini nasıl başaracağız? Öncelikle insanların bilinçlendirilmesi gerekir. Varılmak istenen hedefin amacı açıkça ortaya konup oraya adım adım ulaşmak lazım. Yoğun ekonomik sorunlar ve değişik nedenler, içinde bulunan koşullar insanların doğaya olan ilgisi azalttı ve habersiz kıldı. 1940'lı ve 50'li yıllarda doğayla ilgili olarak bugünkü sorunlarımızın hiçbiri yoktu. Sularımız kirlenmemişti, hava kirliliği yoktu. Toprakların güç kaybetmesi ve bugün dile getirilen hormon dediğimiz şeyler de yoktu. global ve liberal ekonomi, durumun bugüne gelmesinde çok büyük etken oldu.
Erozyonun, Türkiye'nin en önde gelen sorunlarının başında olduğunu vurgulayan, "Erozyon Dede Hayrettin Karaca" bu sorunun çözümünde Türk insanına güvendiğini belirterek, "Türkiye hızla açlığa yoksulluğa ve çölleşmeye doğru gidiyor, derelerimiz akmıyor, doğamız yavaş yavaş yok oluyor. Geleceğinizin temelini sizler arayıp bulacak ve sizler atacaksınız. TEMA yayınlarını okuyun, genç yaşta birtakım gerçeklerin farkına varacaksınız. Bu kadar çok sorunu olan Türkiye'de özellikle güvendiğim bir şey var ki o da Türk insanının genetik yapısı." şeklinde konuştu.
İLK FİDAN KÖŞK'E
Sayın Cumhurbaşkanımız Süleyman DEMİREL'in himayesinde, 17 Haziran 1998 tarihinde Orman Bakanlığı ve TEMA arasında imzalanan protokolle başlatılan ve Türkiye tarihinin en büyük ağaçlandırma kamyanyası olan "10 Milyar Meşe Ekimi Kampanyası" hakkında da bilgi veren KARACA, 14 Ekim 1998 tarihinde Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde yapılacak "Meşe Bayramı" na herkesi davet etti. Karaca, şunları söyledi:
"Bu toplumsal bir harekettir, 10 milyar meşe palamudu fidanı dikimi olağanüstü bir olaydır. 18 bin meşemiz var. Türkiye'yi meşelemek istiyoruz, Türkiye'nin her karışına yetecek, her mikro klimada yetişecek ayrı tür meşemiz var. En sulak alandan en kurak alana kadar deniz seviyesinden ikibin-ikibinbeşyüz metreye çıkıp yaşayacak, oraya özgü doğal meşelerimiz var.
Bu kampanyayı Orman Bakanlığı ile müşterek yapıyoruz. Birinci yıl Orman Bakanlığı'nın mevcut kadroları bu hizmeti yapacak, biz de Tema Vakfı olarak maddi olanakları sağlayacağız ve toplumsal bilinci oluşturmaya gayret edeceğiz. İkinci İstiklal Savaşı olarak adlandırdığımız erozyonla mücadele, bir meydan muharebesi. Bunu öyle algılayacağız. Toplumu o yönde bilinçlendirmeye, şartlandırmaya gayret edeceğiz. Meşenin şarkısı bile var, ekipler onu söyleyecek. 14 Ekim'de Sayın Cumhurbaşkanımızın kendi talebiyle,(ülkenin inandırılması ve işin ehemmiyetini göstermek için) ilk meşe palamudu Çankaya Köşkü'ne dikilecek. Yabancı misafirler de olacak. Bu bayrama herkes katılsın."
KAMPANYADAN ÖZEL NOTLAR,
** Kampanyaya en az 9 adet tohum için 1.000.000 TL. ve katları yatırılarak katılabiliniyor.
** Katılımcı firmalar, en az 5 milyar TL. katılımla Bronz Meşe Sertifikası, 10 milyar TL. katılımla, Gümüş Meşe Sertifikası, 15 milyar katılımla Altın Meşe Sertifikası sahibi olacak.
TEMA VAKFI MEŞE KAMPANYASI HESAP NUMARALARI
Etibank Mecidiyeköy Şubesi :24232-351
Ziraat Bankası Levent Şubesi:4000-2
Halkbank Beyoğlu Şubesi :66000
Demirbank Merkez Şubesi :706-0120412-282
Alternatifbank Merkez Şubesi:59283
Meşe Palamudu Ekim Hattı:
Tel: 0 212 284 80 00/ 268 39 94 Fax: 0 212 284 80 09
HAYRETTİN KARACA: "TURKEY IS RAPIDLY MOVING TOWARDS FAMINE, POVERTY AND DESERTIFICATION"
Hayrettin KARACA, President of TEMA (Turkish Foundation for the Fight Against Erosion for Forestation and the Protection of Natural Resources). Gave information about TEMA's acorn plantation project, the largest forestation project in Turkish history. Turkey has 18.000 oaks, this social movement envisages planting 10 billion acorns all over the country. There are different kinds of acorns to fit a variety of micro-climates. TEMA will provide the financial resources for and aim at increasing social awareness about this project also supported by the Ministry of Forestry. The fight against erosion, also called the Second Liberation War, will be started by planting an acorn at the Presidential Residence on the 14th of October with a ceremony attended by President DEMİREL and foreign guests amongst others. KARAC said that the Western world gained power by depleting natural resources thus making the word uninhabitable. 20% of the world's population uses 80% of its natural resources. The consumption based systems have failed to keep their promises of happiness and welfare, mostly due to the fact that the human and spiritual factors have been ignored. A new system of sharing needs to be established by increasing social awareness, setting clear goas and adopting a step by step approach in achieving those goals. The genetic structure of the Turkish people is the element KARACA trusts most in solving the problems the country is faced with.
Elegans'a mail
|