| ||||
Toplumda kadın ve erkek arasındaki hukuki eşitliğin sağlanması, hukuk devrimi, vicdan özgürlüğü, eğitim seferberliği ve laikliğin kabul edilmesi gibi, demokratik rejimlerin vazgeçilmez unsurlarını oluşturan büyük önderimiz Atatürk, devrimleri ile demokratikleşme hareketini başlatmış, demokratik yönetimin temellerini atmıştır.
Ancak, Cumhuriyet' in 75. Yılında, toplum olarak, Atatürk' ün önünü açtığı demokratikleşme hareketine büyük bir katkıda bulunduğumuz söylenemez. Medenileşmenin, Batı' nın bilim ve felsefesini yadsıyarak sağlanamayacağını, o günlerde gören Atatürk, bugün Türkiye' nin tartıştığı konuları görseydi, kendi devrimleri üzerine toplumun çok büyük bir katkıda bulunamadığının üzüntüsünü yaşayacaktı. Unutmayalım ki, Atatürk' ün büyüklüğü, onun doktrini ve değişmeyecek hükümleri değil, sürekli değişen ve son derece çoğulcu bir içeriğe sahip olan çağdaş uygarlığı hedef göstermiş olmasıdır.
Oysa Türkiye' deki son gelişmeler siyasal düzenimizin devlet yönetmeye uygun olmadığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Devlet yönetimi, bu siyasi düzen ile, devlet rantı dağıtım ve ihale organizasyon ve koordinasyon merkezi görevlerini üstlenmiştir. Saygilarimla
|
ATATÜRK SET THE PRECONDITIONS FOR DEMOCRACY AND TRUSTED THE ESTABLISHMENT OF A CONTEMPORARY REGIME TO THE TURKISH PEOPLE
Atatürk has initiated the process of democratization and laid down the foundation stones of a democratic rule through his reforms. However, the Turkish society falled to make any significant contributions to the democratisation movement by Atatürk.
Recent develpments have once again demostratred that our political system is not suitable for governing a state. With the state acting as a distributor of public rents and a center for organizing shadowy public auctions, privatization efforts being manipulated by political parties, the hegemony of leaders going on and the political system becoming inoperative, it would be unfounded optimism to expect a political restructuring.
The crucial point here is to define the limits of political authority and the borderline between law and politics. A through revision of the legislation concerning political parties and the election system and an evolution of the legislative system toward full independence would add considerable momentum to this process.
Besides paying homage to Atatürk, people who have a good understanding and feeling of his principles and reforms should be encouraged to act. In 1999, I wish to live in a country where there wxists a genuine democratic regime, an egalitarian state a clean political system.
| |||
Elegans'a mail |
---|