VAKIFLAR, FEDAKAR İNSANLARIN GERİDE BIRAKTIKLARI ESERLERLE OLUŞMUŞTUR.
Ümit Çoban - İSTANBUL VAKIFLAR Bölge Müdürü
Ülke ve insanlığa hizmet yolunda, uzun bir tarih ve şerefli bir geçmişe sahip olan vakıf müessesesi, yurdumuzda ve dünyada, bugüne kadar kurulagelen hayri ve içtimai en eskisi, en gelişmiş, en anlamlısı ve en muhteşemidir. Temelindeki ruh, yapısındaki madde, muhtevasındaki incelik, amacındaki yücelik, devamlılığındaki ölümsüzlük ve nihayet sonucundaki bahtiyarlık bakımından böyle kısa bir konuşmaya sığdırılamayacak kadar geniş ve görkemli bir müessesedir. İnsanın insana hatta insanın diğer bütün yaratıklara sunabileceği hizmetlerin tümünü, hizmet anlayışına sindirip sığdıran, özveri ve hoşgörüyü en geniş ve en uygar şekliyle uygulama alanına koyan yüce duygular manzumesinin oluşturduğu bir müessesedir. Bu müessese insanların maddeten ve manen, ruhen ve bedenen, fikren ve zihnen gelişip güçlenmesi, yücelip olgunlaşması ve yaradışlarında var olan ulvi duyguları koruyarak Yaradan'ın istek ve buyrukları doğrultusunda tekamüle ermesi için, bir hayli tesisler meydana getiren tarihi bir müessesedir. Mescid-i Nevebi'nin son cemaat mahalinde yatıp kalkan ve kendilerine Ashabb-ı Suffe denilen yoksul sahabelerin i'aşe ve ibateleriyle eğitimleri için kurulmuş olan ilk İslam vakıflarından, günümüze kadar kurulagelen binlerce vakfın meydana getirdiği sayısız İslami, iktisadi, ilmi, edebi, ruhhi, sırri ve benzeri bir çok eserleri, tesisleri kurup insanlığın istifadesine sunan, milletimizin hizmetine terk ve himayesine tevdi eden yüce bir müessesedir. Bu müessese serveti hizmete dönüştürerek, yatırımı ebedileştiren, dolayısıyla ona bir başka anlam ve kutsallık kazandıran bir müessesedir. Sosyal yardımlaşma ve dayanışmayı çağın icabına göre beliren ihtiyaçların giderilmesi için geliştirilecek uygulama alanına koyan insanlar arsında güç ve ruh birliğini sağlayan bir müessesedir. Bu müessese, varlığını vatanına, servetini milletine, düşüncesini devletine, becerisini, beşeriyete ve sanatını sanat severlere armağan eden Yüce ruhlu, hamiyetli, himmetli ve fedakar insanların bizler için geride bıraktıkları eserlerden oluşan bir müessesedir.
Bu müessese, insani anlayış, islami inanç, dini düşünce ve ileri görüşle var edilip vatan sathına yapılan toplumuzda saygın, kültürümüzde yaygın ve örfümüze uygun olan eserlerin oluşturduğu bir müessesedir.
Peki bu müessese nasıl vücut bulmuştur. Değişik konularda sayamayacağımız kadar çok ve çeşitli eseri meydana getiren bu müessesenin kuruluş anında yer alan belgeler nelerdir?. Vakıfların kuruluşu sırasında tanzim edilen belgeler vakfiyeler diyoruz. Nedir vakfiyeler?..
Vakfiyeler kültürümüzün kitabı, hizmetlerimizin hesabı ve atalarımızın hitabıdır. Vakfiyelerin tanzim edildiği günden kıyamete kadar gelecek, yaşayacak olan her Türk çocuğuna o vakfı kuran atalarımızın hesabıdır. O hitapta atlarımız, "Ben bu varlığımı, sizler için bırakıyorum, sizi kendimden üstün tuttum, size hizmet edilsin diye sizlere tevdi ediyorum, ona iyi bakın, onu iyi koruyun, onu kıyamete kadar yaşatın, benim neslim ondan faydalansın"diye kulaklarımızda çınlaması gereken sözleri söylemişlerdir; bu hitap böyle bir hitaptır. Vakfiyeler, düşüncelerimizin deposu, toprağımızın tapusu ve uygarlığımızın kapısı olan belgelerdir.
Ata yadigarı Vakıflarımızın yasal dayanağı ve tapusu niteliğinde olan vakfiyelerin, milli arşiv belgelerimiz arasında önemli bir yari vardır. Geçmişi günümüze getiren belgeler arasında seçkin bir yeri olup, insani duygu ve hislerin en güzel örneklerini içeren vakfiye ve benzeri vakıf belgeler; insanlara yardım, sosyal dayanışmayı teşvik, toplumun dertlerine çare aramak, insanları sevmek ve insanlığı yüceltmek gibi ülvi düşünce ve duyguların yer aldığı fevkalade değerli, vesikalardır.
Başkasını kendisinden çok düşünecek kadar hamiyetli, yardımsever ve cömert olan atalarımızın ruhlarındaki yüce insancıl duyguların birer tezahürü olarak meydana gelen bu belgeler, vakıf hukuku açısından olduğu kadar, Müslüman Türk'ün insancıllığı ile dayanışma ve yardımlaşma yolunda düşünüp ortaya koyduğu tutum ve davranışlara ışık tutan nadide belgelerdir. Hukuki, tarihi, ilmi ve ebedi yönlerden büyük önem arzeden bu belgeler hat, cilt ve tezhip gibi güzel sanatlar açısından da oldukça büyük önem haizdirler. Bir taraftan yapılması örgütlenen vakıf hizmetleri açısından, diğer taraftan hukuki, tarihi, coğrafi, içtamai, dini ve benzeri yönlerden ele alınıp incelenmesi gereken kültür hazineleridir.
Bilindiği gibi tarihin bir hayli kaynakları vardır. Bunlar arasında vakfiyeler, mahkemelerde hakimlerin huzurunda tanzim edilen belgeler oldukları için en çok güvenilen ve en çok değer ifade eden belgelerdendir. Bu itibarla söz konusu vakfiye ve benzeri vakıf belgelerin incelenip neşredilmesiyle, sadece vakıf müessesi için değil, aynı zamanda milli tarihimizin bütün bölümleri için çok değerli bilgiler ortaya çıkarılmış olacaktır. Ekonomik tarih, sosyal tarih, şehircilik tarihi, iskan tarihi, topografya tarihi, idari ve mali tarih, hulasa eski Türk toplumunun iç yapısını, çeşitli sosyal tabakaların hayat şartlarını hukuki ve sosyal münasebetlerini bize gösterecek bütün tarih bölümleri bundan büyük çapta istifade edecektir. Şehirlerin nasıl iskan edildiğini, yeni mahallerin nasıl oluştuğunu, çeşitli sanat mensuplarının nerelerde bulunduğunu, değişik ticari faaliyetlerin gelişme derecesini, muhtelif halk tabakalarının hayat seviyelerini, eşya ve para kıymetlerini, muhtelif vergilerin maliyetini, ilmi ve dini müesseselerle sosyal yardım kurumlarının inkişafını bize bu bölgeler anlatacaktır.
Milli tarihimizin bilinmeyen bir çok yönlerini bize gösterecek olan vakfiye benzeri vakıf belgelerin üzerinde sağlam bir planla çalışmaya büyük önem arz etmektedir. Yukarıda işaret edildiği üzere birinci derecede önemli tarih kaynaklarından olan bu belgelerin okunup değerlendirilmesi yalnız milli tarihimize değil, bütün dünya tarihine bir hizmet olacaktır. Bu nedenle Vakıflar Genel Müdürlüğü, gerek sanat bakımından, gerekse içerdiği hüküm ve bilgiler bakımından eşsiz ve orjinal olan bu tarihi kıymetleri, açılan vakıf sergilerinde teşhir etmek, yayınlarında bunlara geniş ölçüde yer vermek suretiyle ilim ve sanat çevreleri ile sanatsever halkımızın bilgi ve tetkikine sunmayı hedef edinmiştir. Diğer taraftan yürütmekte olduğu, tarama, tesbit, tasnif çeviri ve sadeleştirme gibi çalışmalarıyla bu belgeleri modern arşivcilik metotlarına uygun bir şekilde koruma ve muhtevasını belirlemeyi önemli bir hizmette telakki etmiştir.
Vakıfların kuruluşunu, işleyişini, gayelerini, gelir kaynaklarını, öngörülen hizmet türlerini ve yönetim şeklini belirleyen Vakfiyelerle benzeri vakıf belgelerini incelediğimizde, hepsinin temelinde Allah rızası doğrultusunda insanlara iyilik ve yardım düşüncesinin yattığını görmekteyiz. İnsanlığın refah ve saadeti, hayat seviyesinin yükselmesi, ülkenin korunması ve gelişmesi için akla gelen her konuda hizmeti gaye edinen vakıfların hepsi "iyilik ve takva üzerinde yardımlaşınız" mealindeki ilahi buyruktan kaynaklanan ulvi inanç ve samimi davranışın mahsulüdür. İnanç ve sevgi ürünü olan bu eserlerin hayatiyyet ve fonksiyonlarını devam ettirmenin yine inanç ve sevgiyle mümkün olacağı unutulmamalıdır.
ÜMİT ÇOBAN
Foundations hold a distinguished place among other social and charity institutions based on the principles of sacrifice, tolerance and contunuity. Turkish foundations are sustained by a unique humanitarian understanding, Islamic faith and vision which are documented in "vakfiyes", the founding documents of the foundations. These documents are important historical records and offer evidence to the fact that foundations have always held divine concepts such as charity, social solidarity and love of humanity dear. A careful study of "vakfıyes" and similar documents can provide us with a special insight into out ational history. Therefore the Directorate General Foundations is engaged in the study and display of these historical riches. The search projects include scanning, calssification and translation as well as adaptation of these documents into modern Turkish.
Elegans'a mail
|