TÜRKİYE'Yİ FİNANSMAN CENNETİ HALİNE GETİRMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ.
BESİM TİBUK - Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı
Besim Tibuk konuşmasına bundan iki yıl evvel yine TÜGİAD üyeleriyle yaptığı konuşmanın çok samimi bir havada geçtiğini ve tekrar burada olduğu için çok mutlu olduğunu söyleyerek sözlerine başladı.
"Liberal demokrat parti serbestlik, hürriyet felsefelerinin üzerine kurulmuş bir partidir. İlk yıllarda pek ilgi görmeyen partimiz son 2 yıldır beklenenin üzerinde bir ilgi görmektedir. Anadolu'nun yüzde doksanında teşkilatlarımız kurulmuş durumdadır. Yaklaşık 60 ilde teşkilatlarımız görevde bulunmaktadır. Geri kalan yüzde onluk dilim ise çok küçük şehirlerimizdir. Bu il teşkilatlarımızda halkımıza Liberal Demokrat Partinin ilke ve amaçları, ülke yönetiminin nasıl olması gerektiği anlatılmaktadır. Bu politikayla ilgilenen insanlar Liberal Demokrat Partiyi tanıyan insanlardır ve bu bizim için son derece önemlidir. Her ülkede politikayla ilgilenen insanlar bir azınlık teşkil ederler. Genellikle toplumdaki insanların yüzde onu politikayla ilgilenmektedirler. Politikayla ilgilenen insanlar arasında bir genelleme yapıldığında sonuç olarak çevreleri çok etkili insanlar olduğunu görürüz. Bizim için de önemli olan bu tür kesimlerin bizi tanımasıdır. Diğer kesimin ise politika ve devlet yönetimi sadece seçim zamanında aklına gelir.
Biz parti olarak SSK ve Emekli sandığını kaldıracağımızı ve yerine Özel Emekli sandığını kuracağımızı söylediğimiz zaman diğer partiler bize gülmüşlerdi. Ancak Sayın Deniz Baykal bugün Özel Emekli Sandığından ve Şili modelinden bahsediyor. Bunun yanı sırada başka konularda da partimiz ilerlemeler göstermektedir. Liberal Demokrat Parti ilk kurulduğu zaman eksantrik bir parti olarak gözüküyordu ancak bugün Liberal Partinin görüşleri tartışılır duruma gelmiştir.
Bugün diğer partilerde parçalanmalar başlamıştır. Bu bizim lehimize bir durumdur ancak oy potansiyelimizin hemen artmasını bekleyemeyiz. Çünkü oy potansiyelini teşkil eden insan topluluklarının yüzde kırkı, ellisi kararsız durumdadır.
Siyasi sistemde olan tıkanmalara karşı bizim getirdiğimiz önerilere kulak kabartılmaktadır.
Bu tıkanmalara getirdiğimiz çözümlerden bir tanesi de başkanlık sistemidir. Başkanlık sistemine hemen hemen bütün siyasi partiler karşı olmalarına rağmen halkımızın yarıdan fazlası başkanlık sistemine olumlu bakmaktadırlar. Bu çok güzel bir mesajdır yani halk bugünkü istikrarsızlıktan bıkmış durumdadır.
Bizim başından beri ortaya koyduğumuz bir model vardır bu da yönetim modelidir. Bir kişinin yetkisi yok ise projesi ne kadar güzel olursa olsun bunu yeterince uygulamaya sokamaz. Siyasette de bu böyledir, siyasilerin belli yetki ve süreyle başa geçip ülkeyi yönetmeleri gerekir. Şimdiki sistem bilinen sebeplerden çok karışık bir sürecin içine girmiştir.
Bir takım mahsurları olmasına rağmen bugün iki türlü başkanlık sistemi en doğru çözümdür. Ama bu bir Fransız sistemi olmamalıdır çünkü Fransız sistemi bugün bizde var olan sistemin hemen hemen aynısıdır. İki fark vardır bizde meclis seçer diğerinde ise halk iki turda seçer. İkinci fark meclisi fes etme konusunda vardır. Bizim sistemde 45 günlük hükümet bunalımı olursa Cumhurbaşkanı Meclis Başkanına danışarak meclisi fes edip seçime götürebilir .Fransa'da ise seçimin üzerinden bir yıl geçtikten sonra Cumhur Başkanı gerek görürse meclisi fes edip seçime gidebilir.
Yarı başkanlık sistemi kesinlikle çözüm değildir,çünkü sistemde yine başta bir başbakan vardır. Bu başbakan kurduğu hükümet ile meclise güven oyuna gidiyor.Yarı başkanlık sisteminde istikrar yoktur. Uygulamaya konulduğu takdirde bugünden farklı olmayacaktır.
Tam başkanlıkta istikrar vardır . Bunun nedeni sandıktan sizlerin seçimi gerçekleştirmesidir. Sandıktan kim çıkıyorsa dört sene için Amerikan sisteminde olduğu gibi başkanlığını yapar. Bu başkanlık için güven oyu yoktur, kararları meclisten geçirebilmesi için mecliste lobi kurması gerekmektedir.
Bütün bunlardan sonra bizim liberal ve serbest bir devlet projemiz bulunmaktadır. Bizim projemizde devlete üç fonksiyon bırakmaktayız. Bunlar polis,adalet ve dış savunmadır. Eğitim, kültür ve sağlık olmak üzere her şeyi özel sektöre aktarıyoruz. Türk dil kurumlarını da serbest bırakıyoruz, devletten arındırıyoruz ve bu kesimlere vergi muafiyeti getiriyoruz.
Biz düşük vergi taraftarıyız ve bazı kesimlerden hiç vergi almayacağız. Vergi alınmayan sektörlerin daha çabuk gelişeceğine ve daha kaliteli hizmet vereceğine inanmaktayız.
Biz iktidara gelirsek öyle devlet senfoni orkestraları, devlet tiyatroları olmayacak bunların hepsini bir gece içinde özel sektöre aktaracağız. Sanatçılardan isterse trilyoner olsun sanattan kazandığı için sanatçılarımızdan vergi alınmayacak.
Vergi politikamıza gelince beş kişiden fazla işçisi olan bir işverenden yüzde on faiz almayı düşünmekteyiz. Şehirden şehre değişen bir satış vergisi siteminin uygulamaya koymayı planlamaktayız.
Çok önemli diğer politik enstrümanımız da finansmandır. Biz finansmandan hiç vergi almayı düşünmüyoruz. Tefeci dediğimiz lokal bankerlerde borç para verebilecektir. Böylece biz Türkiye'yi finans cenneti haline getirmeyi düşünüyoruz. Türkiye'ye insanlar istedikleri kadar parayı getirip istedikleri kadar parayı götürecekler.
BESİM TİBUK:
"Liberal Democrati Party is based on the liberal philosophy and has been attracting great public interest in the past two years. The party has established branches in sixty provinces and these branches are functional in informing the public about the principles, objectives and vision of the party. In general, in all countries of the world a minority which constitutes no more than 10 per cent of the population is interested in politics and these are quite influential people. People who are interested in politics arealready familiar with the Liberal Democratic Party and these are th epeople whogreatly matter yo us. During the time of its establishment the Liberal Democratic Party was regarded as an eccentric party due to its plans to introduce the private pension system of the presential system to Turkey. Yet nowadays both ideas have become common items in the political agenda. We have a liberal and free state project assigning three functions to the statei namely security, justice and defence. Everything else including education, culture and health will be transferred to private sector."
Elegans'a mail
|